Çin’in online dış ticarette dengeleri alt üst ettiğini söyleyen TİM Başkanı Gültepe, “Çinli markaların Türkiye’ye gelmesi piyasayı bozuyor. Bu konuda bakanlık hassas. Belirlenen barem kurtarmıyorsa 22-23 Euro’ya düşürebilirler. Bu baremi aşağı düşürme noktasında karar alabileceklerini söylediler. Öyle bir fiyat olma şansı yok. Biz üretici olarak oradan alıp satsak çok daha fazla satış yaparız. İnsanın şaşırmaması mümkün değil” dedi.
Bu yıl 5. kez düzenlenen Perakende Zirvesi 2025, ‘Ne oldu, ne olacak?’ teması ile düzenlendi. 2020’den bu yana düzenlenen organizasyonda ‘Ticaret savaşları Türkiye’yi nasıl etkileyecek?’ konulu oturumda konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, son dönemde artış trendine girse de Çin’in etkisi ile e-ithalatın baskısı altında ilerleyen e-ihracat ile ilgili konuşarak, “Çin, bu konuda piyasayı allak bullar etti. 50 milyar dolar e-ihracatı var Çin’in. Bu markaların Türkiye’ye gelmesi piyasayı bozuyor. Bu konuda bakanlık hassas. Belirlenen tavan fiyat kurtarmıyorsa düşebilir. Bu baremi aşağı düşürme noktasında karar alabileceklerini söylediler. 22-23 Euro seviyesine kadar. Öyle bir fiyat olma şansı yok. Biz üretici olarak oradan alıp satsak çok daha fazla satış yaparız. İnsanın şaşırmaması mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Teşvikle gidilecek fazla yol yok
İhracatın seyri ve üretim maliyetleri ile ilgili de konuşan Gültepe, ihracatın artış trendinde olduğunu belirterek en yüksek artışın savunma sanayinde gerçekleştiğini belirtti. Gültepe, “Maliyetler AB ile eşit olmaya başladı. Bu da imalat sanayini etkiledi. Tekstil ve ayakkabı güzide sektörlerimizden idi. Emek yoğun sektörler daha fazla sorun yaşıyor. Fiyat duyarlılığı fazla bunlarda. Kur ve enflasyon paralel giderse daha sağlıklı sonuçlar ortaya çıkar. Teşvikler ile ilgili de gidilecek daha fazla nokta yok. Dolar bazında pahalı iseniz teşvikler yapılacaksa bir şey yok. Sanayi tarafına daha fazla ağırlık verilmesi lazım. İhracattan aldığımız payın yukarı çıkması lazım. Katma değer diyoruz, birim değer diyoruz ama yıllardır 1,5 dolarda duruyoruz” ifadelerini kullandı.
Yurtdışında üretime mecbur kalıyorlar
Hammadde ve ara malı ciddi vergiler ile sahip olunduğunu dile getiren Gültepe, şöyle devam etti: “Türkiye mamul satarak mı yoksa hammadde satarak mı büyümeliyiz? Buna karar verilmeli. Mamul satacaksak hammaddeye dünya fiyatları ile ulaşmamız lazım. Yüzde 10 problem değil ama fak açılırsa rekabetçi olma şansınız olmuyor. Mamul satamıyorsunuz ve bu nedenle de kg başına ihracatta 1,5 dolarda kalıyorsunuz. Bu formülasyonu iyi ortaya koymak lazım. Dünyada hammadde de yüzde 20 fark ile satın alıyoruz. Bu fark ile rekabetçiliğin azalır ve 2028 için 375 milyar dolar mal, 200 milyar dolar da hizmet ihracatı hedefini tutturmak zorlaşır” dedi. Yurtdışında üretim konusunda ise Gültepe, Türkiye’deki satın alma ve üretim maliyetlerinin doğru olması durumunda kimsenin yurtdışında üretime yönelmeyeceğini belirterek, “Burada fiyatlar rekabetçi olsa kimse gidip yurtdışı ile uğraşmaz. Arada fark var. Rakipleriniz daha ucuz üretim yapıyorsa gitmek zorunda kalıyorsunuz. Hazır giyim başta olmak üzere birçok sektör bu nedenle güç kaybetti” dedi.
2024’te limit düşürülmüştü
Türkiye’de, yurt dışından posta veya hızlı kargo yoluyla getirilen eşya için gümrüksüz alışveriş limiti, kargo ücreti dahil halen 30 Euro olarak uygulanıyor. Bu tutarın üzerindeki alışverişler için gümrük vergisi ödenmesi gerekiyor.
21 Ağustos 2024’te yayımlanan kararnameyle yurtdışı hızlı kargo alışveriş limiti 150 Euro’dan 30 Euro’ya düşürülmüştü. Avrupa Birliği’nden (AB) gelen kargolarda vergi oranı yüzde 18’den yüzde 30’a, AB dışı ülkelerden gelen kargolarda ise yüzde 30’dan yüzde 60’a yükseltilmişti.