Teori dergisi yazdı: İkinci CIA ile parasal ilişkileri var
ABD’nin “İkinci CIA” olarak tarif edilen Ulusal Demokrasi Vakfı (NED), Türkiye’deki basın kuruluşlarına ve derneklere verdiği yüz milyonlarca liralık fonlarla dikkat çekiyor. Peki nedir bu NED ve dirsek teması içerisinde olduğu haber siteleri hangileri…
AK Parti’nin “etki ajanlığı” düzenlemesinin de yer aldığı torba yasa teklifi, geçen günlerde TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Kanun teklifi önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulunda görüşülecek. Toplam 23 maddeden oluşan kanun teklifinin 16. maddesine göre, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yapılan değişiklikle casuslukla ilgili yeni bir suç ihdas edilecek.
“Etki ajanlığı” yasası
TCK’nin “Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk” bölümüne eklenecek maddede, “Devlet güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler hakkında 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası verilir” ifadeleri kullanılıyor. Eylem “savaş sırasında veya askeri hareketleri tehlikeye sokacak bir süreçte işlenmiş” ise bu ceza 8 yıldan 12 yıla kadar çıkabiliyor. Torba yasa teklifinin “basın özgürlüğü için ciddi bir tehdit” olduğu eleştirileri bulunuyor.
NED, basın fonlar ve eğitimlerle kontrol ediyor
Oda Tv’nin derdiği habere göre; Tartışmaların yaşandığı şu günlerde, Aydınlık dergisine ait Teori dergisinde çok tartışılacak bir makale yayımlandı. Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serdar Üsküplü imzalı “ABD’nin Yeraltı Örgütü: Ulusal Demokrasi Vakfı (NED)” başlıklı yazıda, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan’ın çağrısıyla kurulan Uluslararası Demokrasi Vakfının (National Endowment for Democracy) Türkiye’de özellikle medya üzerindeki rolünü kaleme aldı.
“NED’in Türkiye’deki yıkıcı faaliyetlerinin siyasi partiler, basın, üniversiteler, STK’lar ve düşünce kuruluşları arasında artarak devam ettiğini görüyoruz” diyen Üsküplü, şunları yazdı:
Türkiye’deki basına ve sivil toplum örgütlerine en büyük fonları sağlayan örgütlerden birisi de İsveç Devleti’ne bağlı İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı’dır (SIDA). Sadece İsveç Devleti, Bianet’e 2007-2023 yılları arasında 335 milyon TL vermiştir, son sözleşmelerine göre 2024-2026 arasında 67,5 milyon TL daha ödeme yapacaktır.
Bianet, buna karşılık İsveç Dışişleri Bakanlığı’na verdiği raporlarda “haklar temelli izleme raporlamaları yaptıklarını, gazeteciler için bir eğitmen ve akıl hocası olduklarını, sürdürülebilir ve etkili bir örgüt” olduklarını söylemektedir.
Türkiye’deki “özgür gazeteciler” için eğitim merkezi olduklarını ifade etmektedir. Bianet’in kurucusu Türkiye’de neoliberalizmin önde gelen isimlerinden Nadire Mater’dir, Genel Sekreteri ise HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’dür. Bianet’in yazarları arasında ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA)’nın eski Türkiye masası şefi Henri Barkey de bulunmaktadır.
Bianet’in aldığı fonlar bununla da sınırlı değildir. Press Now, Avrupa Birliği, Chrest Vakfı, Friedrich Ebert Vakfı (Almanya-İstanbul) İsveç İstanbul Başkonsolosluğu, Danimarka Ankara Büyükelçiliği, Heinrich Böll Vakfı gibi çok sayıda emperyalist kurumdan yüz milyonlarca liralık fon almışlardır. Oysa Bianet’in internet sitesinde aldıkları toplam fon sadece 95 milyon TL olarak belirtilmiştir.
Medyascope, Gazete Duvar, 724, Serbestiyet
Chrest Vakfı, Medyascope’a “tarafsız ana akım haber üretimi, yayını ve genç gazetecilere yönelik eğitimler” için 2016-2022 yılları arasında 19 milyon TL fon sağladığını açıklamıştır. Norveç Dışişleri Bakanlığı da 2021- 2022 yılları arasında Medyascope’a 1.9 milyon TL fon aktardığını belirtmiştir. İsveç Devleti 2017 yılında Medyascope’a 2 milyon TL fon vermiştir.
Medyascope’a destek sağlayan kuruluşlar arasında Chrest Vakfı, Avrupa Demokrasi Vakfı (EED), Heinrich Böll Vakfı ve İsveç Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Vakfı (SIDA) yer almaktadır.
İşbirlikçi basın sadece fonlarla değil, ödüller ve övgülerle de yönlendirilmektedir. Medyascope, kuruluşundan sadece bir yıl sonra, 2016’da Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Özgür Medya Öncüsü Ödülü’nü, 2017’de Sınır Tanımayan Gazeteciler Ödülü’nü ve TV5-Monde Basın Özgürlüğü Ödülü’nü almıştır.
Punto 24, Gazete Duvar, T24 ve Serbestiyet gibi bir takım medya kuruluşları da onlarca emperyalist vakıf tarafından fonlanmaktadır. Bunun yanında LGBTI derneklerinin, mor kadın derneklerinin çıkarttığı yayınlar ve DEM yanlısı yerel basın da yoğun bir şekilde fonlanmaktadır.
Fonlar gizleniyor
Alıcısı gizli tutulan fonların tutarları da on milyonlarca lirayı bulmaktadır. NED’in 2021 raporuna göre NDI, “İfade Özgürlüğünü ve Medyanın Bağımsızlığını Güçlendirmek” için Türkiye’de kimliği gizlenen bir takım kişi ve kuruluşlara 10 milyon TL’ye yakın fon dağıtmıştır.
İsveç Devleti de özgür basına destek adı altında Türkiye’deki adı açıklanmayan kuruluşlara on milyonlarca lira göndermiştir. ABD ve AB’nin fonladığı kuruluşlara ne kadar para verdiği gizlenmektedir. 2021 yılına kadar internet sitelerinde yayınladıkları raporlarda hangi ülkeye ne kadar fon verdilerini yazarken, 2021’de Vatan Partisi’nin fonlanan basın konusunda yaptığı basın açıklamalarından ve Aydınlık ve Ulusal Kanal başta olmak üzere basında çıkan haberlerden sonra internet sitelerinde bu sayfalar gizlenmiştir. Emperyalist vakıflar ve devlet kuruluşları bu verileri internet sitelerinden silerken, Türkiye’de fonları alan örgütler de sitelerindeki bu bilgileri kaldırmış bulunuyorlar.
Sadece İsveç Devleti’nin 2021-2027 arasında Türkiye’deki STK’lara ve basına dağıtmayı planladığı fon 2 milyar 314 milyon TL’dir. Türkiye’ye fon dağıtan onlarca kuruluş olduğunu düşünürsek etki ajanlığı için kullanılan toplam kaynağın on milyarlarca lirayı bulduğunu hesap edebiliriz.
Ödemeler Bitcoinle
Son yıllarda fonlar, Bitcoin gibi kontrol edilemeyen ödeme sistemleri kullanılarak dağıtılmaya başlanmıştır. NED’in resmî yayın organı Journal of Democracy’nin 2024 Nisan sayısında ödemelerin Bitcoinle yapılması gerektiği şöyle anlatılmaktadır:
“Hemen hemen her diktatörlükte finansal sistem silah haline getirilmiştir. İster Türkiye’deki Erdoğan, … ister Rusya’daki Putin olsun, muhaliflerle veya siyasi muhaliflerle uğraşırken otokratların ‘ilk tercih ettiği’ araç finansal platformun bozulmasıdır. Protestolar pahalıdır ve organizatörler artık bağış alamazsa veya topluluk üyelerine ödeme yapamazsa demokratik ivme kaybedilebilir. Bu bağlamda Bitcoinin muhalif bir para birimi olarak yükselişi anlam kazanmaya başlıyor.”
Yine 28 Mart 2023 tarihindeki ABD Dış İlişkiler Komitesi’ne, NED’in davetlisi olarak, yeminli ifade veren Venezuela’daki Amerikancı ayaklanmanın liderlerinden Leopoldo Lopez ödemelerin Bitcoinle yapılması gerektiğini şöyle anlatmıştır:
“Diktatörlerin gözetiminden kaçınarak otokratik rejimlerin içine kaynak aktarmak için yeni teknolojileri kullanmalıyız. Bu, Bitcoin kullanarak aktivistlere kaynak aktarmayı da içeriyor.”
NED’in resmî belgelerinden de anlaşıldığı gibi kripto paralar da dahil olmak üzere denetlenemeyen çeşitli yöntemlerle milyarlarca liralık fon gizlice işbirlikçilere ulaştırılmaktadır. Amerika ve müttefikleri tarafından fonlanan çok sayıda basın kuruluşu, yerel basın örgütü, sosyal medya ve yeni medya kuruluşu bulunmaktadır.
NED nedir?
Yazıda NED, şöyle tarif ediliyor:
NED, yasası gereği para dağıtmak için kurulmuş olan bir vakıftır. Daha önce CIA tarafından gizlice dağıtılan rüşvetler artık NED tarafından demokrasiye destek adı altında fonlarla açıkça dağıtılmaya başlanacaktı.
NED, Amerika’nın dış politikasının çok önemli bir enstrümanıdır ve ABD’nin düşman ülkelere karşı organize ettiği renkli darbeler için sağladığı fonlarla tanınmaktadır. NED, 1989 Polonya karşıdevriminden başlamak üzere 2000 yılında Sırbistan’daki Kadife Devrim’e, Ukrayna’da 2004’teki Turuncu Devrime ve 2014 Ukrayna Maidan Devrimi’ne kadar çok sayıda renkli karşıdevrimin planlayıcısı, uygulayıcısı ve finansörüdür. Bugün doksanı aşkın ülkede faaliyetlerine devam etmektedir.
Ulusal Demokrasi Vakfı (NED), milli devletlerin içeriden kuşatılması amacıyla basını, sendikaları, siyasi partileri ve akademisyenleri yönlendirmek için milyarlarca liralık fonları, yurtdışı burslarını ve uluslararası ödülleri kullanmaktadır. NED, bu faaliyetlerde stratejiler belirleyen ve projeleri takip eden üst kurumdur. NED’in işaret ettiği kuruluşlara, ABD ve AB vakıfları milyarlarca liralık fonlar göndermektedirler.
NED’in örgütlenmesi
Sendikaları kontrol etmek üzere Amerikan Uluslararası Emek Dayanışması Merkezi (SOLIDARITY), liberal ve sağ partileri yönlendirmek üzere Cumhuriyetçi Parti’ye bağlı Uluslararası Cumhuriyet Enstitüsü (IRI), sosyal demokrat partileri yönlendirmek için Demokrat Parti’ye bağlı Ulusal Demokratik Enstitüsü (NDI) ve işveren örgütlerini kontrol etmek için Uluslararası Özel Girişim Merkezi (CIPE) isimli dört çekirdek örgütü bulanmaktadır.
NED’in 4 çekirdeği
NED’in bu dört çekirdek kurumların dışında dört alt örgütü bulunmaktadır:
1- Demokrasi için Dünya Hareketi (World Movement For Democracy)
2- Uluslararası Demokrasi Çalışmaları Forumu (International Forum For Democratic Studies)
3- Demokrasi Araştırma Enstitüleri Ağı (Network of Democracy Research Institudes)
4- Uluslararası Medya Yardım Merkezi (Center for International Media Assistance)
NED yöneticileri Amerika devlet görevlileridir
NED Yöneticileri Amerikan Devlet Görevlileridir NED, her ne kadar hükümet dışı bir kuruluş olarak tanıtılmaya çalışsa da başkanları ve yöneticileri hükümet dışı kişiler ve bir insan hakları savunucuları değil, ABD’nin önemli devlet görevlilerinden ve siyasal liderlerinden oluşmaktadır. NED ve çekirdek örgütlerinin yöneticileri arasında ABD başkan yardımcılığı, parti başkanlığı, bakanlık ve senatörlük yapmış olan çok sayıda devlet kadrosu bulunmaktadır.
NED’in taşeronları
NED, Amerikan Devletinden yılda 315 milyon dolar almaktadır. Bu miktar 90 ülkedeki operasyonlarını fonlamaya yetecek bir tutar değildir. Oysa dünya üzerindeki karşı devrimci müdahalelerde on milyarlarca dolar kullanılmaktadır.
NED, milli devletlerin tasfiyesi için stratejiler belirlemekte; Soros Vakfı, Chrest Vakfı gibi Amerikan vakıfları ve Avrupa Birliği Vakıfları ise fon dağıtan uygulayıcı görevler yapmaktadır. NED’in işaret ettiği kurumlara milyarlarca liralık fonlar gönderilmektedir. NED, adeta izli mermi atar gibi hedefi göstermektedir. NED’in az da olsa fon verdiği kurumlara yüzlerce sözde bağımsız vakıf milyarlarca doları bulan fonlar dağıtmaktadır.
NED’in bütçesini, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USAID), CIA’nın ve Savunma Bakanlığı’nın ilgili alt bütçeleriyle birlikte hesap etmek gerekir. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2023 mali raporuna göre USAID’in 2023 bütçesi içinde sadece “demokrasiyi yüceltmeye” ayırdığı kaynak 3,2 milyar USD’dir (110 milyar TL). Bu para ABD’deki Chrest Vakfı gibi paravan vakıflar ve AB devletlerinin fonları üzerinden dünyadaki işbirlikçilere dağıtılmaktadır.
Fonlama faaliyetleri denildiğinde ilk akla gelen isim olan, Açık Toplum Vakfı’nın kurucusu George Soros, fonlar dağıtmaya 1984’de Macaristan’daki karşı devrim faaliyetleriyle başlamıştır. 1986’da Çin karşıtı faaliyetlerde bulunmuştur. 1989’da Doğu Avrupa’daki sosyalist hükümetlerin devrilmesinde görev almıştır. 1993’te Yugoslavya’nın dağılması için çalışmıştır. 2001’de Endonezya’nın bölünmesinde ve Amerikan etkisine girmesinde etkili olmuştur. Açık Toplum Vakfı’nın 2023 bütçesi 1,7 milyar doları -58 milyar TL’yi bulmaktadır.
Türkiye’deki basın kuruluşlarına ve derneklere verdiği yüz milyonlarca liralık fonlarla tanınan Chrest Vakfı, 1989 yılında kurulmuştur, faaliyetlerinin büyük bölümü Türkiye üzerinedir.
Fonlar hibe değil görev ücreti
Dağıtılan fonlar karşılıksız hibe olarak adlandırılmalarına rağmen aslında proje karşılığı ödenen ücretlerdir. Projenin hedefi verilen görevi ifade etmektedir.
Fon almak isteyen kuruluş ilan edilen proje için başvurur, başvurunun ön kabulü sonrasında fonu veren devletin büyükelçiliğine çağrılır ve mülakata alınır, mülakatta verilen görevi yapabilecekleri düşünülen kuruma sözleşme imzalatılır ve fon bu sözleşme karşılığı olarak ödenir.
Proje bitiminde fonu alan kurum görevlendiren devlete detaylı raporlar sunar. Böylece sonraki yıllarda da fon almaya devam edebilir. Nitekim fonlanan örgütlerin Türkiye’deki 2023 seçimlerine müdahale için hangi görevleri yaptıklarını bu raporlarda da görebiliyoruz. Fon alan kuruluşların verdikleri raporlara İsveç Devleti’nin resmî internet sitesi olan (https:// openaid.se)’den ulaşılabilir.