Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Malatya’da 5.9 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini açıkladı. Çevre illerden de hissedilen deprem sonrası uzmanlardan ilk açıklamalar geldi. Prof. Dr. Okan Tüysüz, bölgedeki riskli yerleri tek tek saydı. Prof. Dr. Naci Görür de 6 Şubat depremlerinin bu faya enerji transfer ettiğini söyledi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), saat 10.46’da, merkez üssü Malatya’nın Kale ilçesi olan 5,9 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini açıkladı. Deprem, Diyarbakır, Tunceli, Elazığ, Adıyaman, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş’tan da hissedildi. 6 Şubat depremleri nedeniyle büyük yıkıma uğrayan bölgede deprem paniğe neden oldu. Depremde şu ana kadar can ve mal kaybı olmadığı açıklandı.
5.9’luk deprem sonrasında deprem bilimcilerden art arda açıklamalar geliyor. Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, dikkat edilmesi gereken bölgeleri NTV canlı yayınında açıkladı. Tüysüz özellikle Bingöl ve çevresindeki Yedisu segmentine dikkat çekerek 7 ve üzeri deprem uyarısında bulundu. Tüysüz ayrıca Palu-Bingöl yöresini de işaret etti.
Prof. Dr. Naci Görür enerji transferini işaret etti
Çevre illerden hissedilen deprem sonrası Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür’den de bir açıklama geldi. Görür, 6 Şubat depremlerinin söz konusu fay hattına enerji transfer ettiğini söyleyerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Doğu Anadolu Fay Zonu üzerinde. Biliyorsunuz 2020 yılında Elazığ depremi nedeniyle bu fay büyük ölçüde kırılmıştı. Muhtemelen bu gün olan deprem 6 Şubat 2023 depremlerinin bu faya enerji transferinin bir sonucudur. Endişe yok”
Prof. Dr. Okan Tüysüz riskli bölgeleri tek tek saydı
Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz ise şunları söyledi:
“Çok yeni, bilgilerin sınırlı olduğu bir aşamadayız. Depremin olduğu yere bakılırsa aşağı yukaru Doğu Anadolu Fay Zonu üzerinde olan bir yer. Özellikle 6 Şubat depremi ve yaşadığımız Elazığ depreminden sonra oldukça stresin fazla yüklendiği bir bölge. Bu bölgedeki faylardan birinin harekete geçtiğini düşünüyorum. 6 Şubat’taki depremleri yaşadıktan sonra özellikle Doğu Anadolu’nun ve Orta Anadolu’ya kadar olan bir kesimin sıkıştığını ve bölgede önemli stres değişikliğinin olduğunu hep söylüyoruz. Dolasıyla bölgenin tamamı için bu tür depremleri olağan karşılamak lazım ama özellikle de bazı alanlarda özellikle dikkatli olunması lazım. Bingöl tarafında biraz. Elazığ’a uzanan Çelikhan’a kadar olan kısım gibi. Bingöl çevresinde Yedisu segmenti dediğimiz ve 7’nin üzerinde deprem üretme potansiyeli olan bir bölge var. Burası Erzincan Ovası’nın doğusu ile Bingöl arasındaki kalan kesimde yer alıyor. Bir diğeri Palu-Bingöl yöresi. Burada uzun süredir deprem olmamış ve aktif fayların yoğun olduğu bir bölge. Bunun dışında, özellikle Güneydoğu Anadolu Fayı dediğimiz, nerdeyse Hatay’dan başlayıp Hakkari’ye kadar uzanan bölge ki burada depremler meydana geliyor. Zaman bu büyüklükte belki 6 ve üstünde depremlerin olması olağan.”
‘Daha önce enerjisini boşaltamamış bir fayın etkisi’
Prof.Dr. Zafer Akçığ da katıldığı Habertürk canlı yayınında, “Büyük olasılıkla daha önce enerjisini boşaltamamış bir fayın etkisi. Buna bir artçı demek doğru değil. Bence bu daha küçük bir fayın harekete geçmesi olarak yorumluyorum. Tabii sismografik kayıtları görmek lazım. Bölge bir levha sınırı. Levha tektoniği açısından baktığınızda hiç yerinde durmadığını görüyoruz” yorumunu yaptı.
Prof. Dr. Şükrü Ersoy ise CNN Türk canlı yayınında Malatya’daki deprem sonrası depremin artçı olmadığını söyleyerek uyardı. Ersoy, “Bu büyüklükteki deprem hissedilebildiği gibi hasar verecek bir deprem. artçı değil bu. Çünkü merkez üssü doğu Anadolu ile Malatya fayları arasındaki kale bölgesine yakın. Bu depremin olma olasılığı yüksekti. Bu bölgede artçı dışında çok deprem olmuştu. Bir kavşak noktasında olduğu için pek çok deprem meydana geliyordu. Bu müstakil bir deprem. Dolayısıyla gelmeyebilir. Başlı başına büyük bir deprem sayılır bu. Kırsaldaki evlere hasar verebilecek bir deprem. Süre olarak 20 saniyeye yakın sürede hissedildiğini düşünüyorum” dedi. Ersoy, “Artçıları 5’e kadar çıkabilir. Bu oldu bitti deyip konutlarda olmayalım” uyarısında da bulundu.
