Hollanda’da Gazze krizi: İsrail’e yaptırımların artırılmasını isteyen Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp’ın engellenmesinin ardından diğer NSC bakanlar da istifa etti. Gelişme, koalisyon içinde Gazze konusundaki derin görüş ayrılıklarını ortaya koydu.
Geçici hükümetteki koalisyon ortağı diğer iki partiden Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD) ve Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisinin (BBB) İsrail’e karşı sert tedbirleri engellemesi üzerine patlak veren hükümet krizi, Hollanda siyasetinin Filistin konusundaki kırılma sürecini hızlandırıyor.
Geçici hükümet sadece yüzde 21 temsil ediyor
Yeni Sosyal Sözleşme Partili (NSC), bakanların istifasından sonra geçici hükümet, Mecliste sadece yüzde 21’lik çoğunluğa karşılık gelen temsil oranına sahip bulunuyor. Uzmanlar, Hollanda’nın hem Filistin konusundaki tutumunda hem de genel siyasi dengelerinde kırılma sürecine girdiğini belirtiyor.
Halk baskısı siyasi sınıfı zorluyor
Avrupa seçimleri üzerine araştırma yapan siyaset bilimci ve Europe Elects yazarı Nassreddin Taibi, AA muhabirine, bu istifaların halkın baskısının siyasi sınıf üzerinde yavaş yavaş arttığını gösterdiğini söyledi.
CDA ve NSC tutum değiştirdi, VVD-BBB direniyor
Taibi, son aylarda Hristiyan Demokrat Partinin (CDA) İsrail’e koşulsuz destekten vazgeçerek İsrail’e karşı yaptırımları desteklemeye ve Filistin’i tanıma durumuna geçtiğini belirterek, “Bu hafta da NSC’nin CDA ile aynı yönde hareket ettiğini gördük ancak VVD ve BBB, kararlı şekilde İsrail yanlısı kalıyor ve İsrail’e karşı daha sert tutum alınmasını ve yaptırımları engelliyor.” ifadelerini kullandı.
İsrail lobicisinin siyasi etkisi
Hollanda’da İsrail’in siyasi karar alma sürecindeki etkisine ilişkin Taibi, VVD, BBB ve eskiden NSC, CDA ve hatta İşçi Partisi’nin (PvdA) ülkede en önde gelen İsrail yanlısı lobi örgütü İsrail Bilgi ve Dokümantasyon Merkezi (CIDI) ile iyi ilişkilere sahip olduğuna dikkati çekti.
Hükümet işlevsiz hale geldi
VVD ve BBB’nin İsrail’e karşı daha sert yaptırımları desteklemeyi reddetmesinin NSC’nin hükümeti terk etmesiyle sonuçlandığını belirten Taibi, “Aşırı sağcı Özgürlük Partisinin (PVV) haziranda hükümeti bırakmasından sonra şimdi geçici hükümet, Parlamentoda sadece yüzde 21 sandalyeye sahip.” dedi.
Sağcı hükümetlerin istikrarsızlığı derinleşiyor
İsrail’e yaptırımların artırılmasının engellenmesiyle ortaya çıkan krizi Hollanda’nın siyasi istikrarsızlık döngüsüne girdiğinin göstergesi olarak değerlendiren Taibi, “Bu kriz, sağcı partilerin güvenilirliğini daha da bozuyor. Başbakan Dick Schoof liderliğindeki mevcut hükümet dahil olmak üzere Hollanda’nın bu yüzyılda sahip olduğu üç tam sağcı hükümet, şimdiye kadar ki en kaotik hükümetler olarak dikkati çekiyor.” dedi.
Filistin yanlısı koalisyon ihtimali
Taibi, bu kaosun 29 Ekim 2025’te yapılacak erken genel seçimler öncesi CDA ve geçen seçime ittifakla giren Yeşil Sol (GL) ve İşçi Partisi (PvdA) gibi partilere fayda sağlayabileceğini söyledi.
Hollanda’da koalisyon hükümeti tarihçesi
Hollanda’da 22 Kasım 2023’teki genel seçimlerden 223 gün sonra, 2 Temmuz 2024’te göreve başlayan aşırı sağcı ve İslam karşıtı Geert Wilders’ın partisi Özgürlük Partisinin (PVV) başını çektiği 4 partili koalisyon, göçmen politikalarındaki anlaşmazlıklar sebebiyle PVV’nin hükümetten çekilmesiyle 3 Haziran 2025’te düşmüştü.
NSC’nin hükümetten çekilmesi
Hollanda Parlamentosunda 21 ve 22 Ağustos’ta İsrail’e yönelik daha sert tedbirler ve yaptırımlar uygulanmasının ele alındığı görüşmelerde ek tedbir ve yaptırımların gerekli olduğunu dile getiren ve koalisyon ortaklarının engellemesi sebebiyle istifa eden Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp’ın ardından, hükümetteki diğer NSC’li bakanlar da istifalarını duyurmuştu.
İsrail’e yönelik yaptırımların artırılamaması sebebiyle çıkan anlaşmazlıkların ardından 22 Ağustos’ta NSC’nin de hükümetten çekilmesiyle koalisyonu VVD ve BBB sürdürüyor.