Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Gazze’de bir ‘Barış Kurulu’ kurulması ve ‘Uluslararası İstikrar Gücü’nün (ISF)’ görev yapmasını öngören ABD tasarısını kabul etti.
ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Mike Waltz oylama öncesi tasarıyı şu sözlerle savundu: “Size soruyorum; en çok etkilenen Arap ülkeleri, Müslüman ülkeler, Filistinliler ve İsrailliler bu kararı kabul edebiliyorsa buna kim karşı çıkabilir ki? Bizim oralarda eski bir deyiş vardır. ‘Papa’dan daha Katolik olamazsın’…”
Daha sonra yapılan oylamada 13 ülke tasarıya “Evet” oyu verirken Rusya ve Çin ‘çekimser’ kaldı.
Gazze’de ABD Başkanı Donald Trump’ın girişimi ve Türkiye, Katar ve Mısır’ın katılımıyla 10 Ekim’den bu yana İsrail ile Hamas arasında ateşkes var.
ABD’nin Gazze tasarısı neler var?
ABD’nin BMGK’da kabul edilen tasarısına göre Gazze için uluslararası hukuki statüye sahip bir ‘Barış Kurulu’ kurulacak. Bu yapı, Gazze’nin yeniden yapılanma ve inşası sürecini yürütecek.
Karara göre ‘Barış Kurulu’ ve onunla kurulan diğer uluslararası sivil ve güvenlik varlıkların yetkisi 31 Aralık 2027’ye kadar sürecek. BMGK bu süreyi uzatabilecek.
Tasarıda dikkat çeken bir unsursa Gazze’de faaliyet gösterecek Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) kurulması. Metne göre ‘Barış Kurulu’, ISF’yi kurmak yetkilendirildi.
Tasarıda ISF’ye ilişkin şöyle dendi: “ISF’ye katılacak kuvvetler, katılımcı devletler tarafından sağlanacak, Mısır ve İsrail’le yakın istişare içinde çalışacak. ISF, ‘yeni ve güvenilir Filistin polis gücü’yle birlikte görev yapacak.”
Kararda ISF’nin görevleriyse şöyle sıralandı:
Sınır bölgelerinin güvenliğini sağlamak Gazze’de güvenlik ortamını istikrara kavuşturmak
Gazze Şeridi’nin silahsızlandırılmasını sağlamak (askeri, ‘terör ve yönetim altyapıları’nın yıkılması ve yeniden inşa edilmesinin engellenmesi, silahların kalıcı olarak devre dışı bırakılması dahil)
Sivillerin korunması ve insani operasyonlara destek
Filistin polis gücüne destek
İnsani koridorlar için ilgili devletlerle koordinasyon
Metinde şu kısım da dikkat çekti: ”Filistin Yönetimi’nin reform programı eksiksiz uygulandıktan ve Gazze’nin yeniden inşası belirli bir noktaya geldikten sonra nihayet Filistin’in kendi kaderini tayin hakkı ve devletleşmeye giden kapsamlı bir yol ortaya çıkabilecektir.”
Gazze’ye insani yardımların BM, Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve Kızılay gibi kuruluşlarca ulaştırılacağı belirtilen metinde, kentin yeniden inşası ve kalkınması için Dünya Bankası ve diğer finans kuruluşlarının rol alması gerektiği kaydedildi.
Trump’a göre tarihe geçecek: En büyük barış onaylarından biri
Trump tasarının kabul etmesini memnuniyetle karşıladı.
ABD başkanı sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları dedi: “Birkaç dakika önce BMGK’nin benim başkanlık edeceğim ve dünyanın en güçlü ve saygın liderlerinin yer alacağı ‘Barış Kurulu’nu onaylayan ve destekleyen inanılmaz oylaması için dünyayı tebrik ediyorum.”
Trump kararın ‘BM tarihindeki en büyük barış onaylarından biri’ olarak ‘tarihe geçeceğini’ öne sürdü. Devamındaysa Türkiye, BM, Katar, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Endonezya ve Ürdün dahil tasarıyı destekleyen ülkelere teşekkür etti.
Hamas tepki gösterdi: Filistinlileri haklarından mahrum ediyor
Hamas’sa yazılı bir açıklamayla tasarıya tepki gösterdi:
“Uluslararası vesayeti ve İsrail’in savaşla ulaşamadığı hedefleri gerçekleştirecek bir mekanizmayı dayatıyor.
Tasarı iki yıl boyunca İsrail’in benzeri görülmemiş suçlar işlediği ve soykırım uyguladığı Gazze’deki Filistinlilerin siyasi ve insani talep ve haklarının çok gerisinde.
Ayrıca Gazze’yi diğer Filistin coğrafyasından ayırıyor. Filistinlileri ‘self determinasyon’ ve ‘başkenti Kudüs olan Filistin devleti kurma’ hakkından mahrum ediyor.
Filistin direniş güçlerinin elindeki silah, işgalin bir sonucu. Konu işgalin sona ermesi, Filistin devletinin kurulması ve self determinasyon hakkını garanti eden siyasi bir süreçle bağlantılı.
Direnişi silahsızlandırmak da dahil olmak üzere Gazze’de uluslararası bir güce görev atfetmek ve rol biçmek, bu gücün tarafsızlığına gölge düşürür ve onu da işgalcinin safında çatışmanın tarafı kılar.
Kurulacak herhangi bir uluslararası güç, ateşkesi izlemek için sadece sınır hattında olmalıdır. BM’nin denetimi altında ve Filistinli kurumlarla koordinasyon halinde olmalı, halkımızı ve direniş güçlerini denetleyen bir güvenlik gücüne dönüşmeden yardım akışını sağlamak için çalışmalıdır.”

