Yargıtay, emekli maaşının haczedilemeyeceği hükmünü bozdu. Böylelikle emeklilerin kullandığı kredide otomatik tahsilatın önü açıldı. Kararı değerlendiren Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, “Karar emekli aleyhine, bir an önce yasayla düzeltilmeli” dedi. Avukat Asker Çatak ise “Otomatik tahsilatın önü açıldı” yorumunu yaptı.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, çeşitli farklı kararları birleştirdiği kararında, 5510 Sayılı Kanunda açık hükme rağmen, banka kredisi kullanımı sırasında kabul etmeleri halinde emekli maaşlarının haczedilmesinden daha da ileri seviyede, blokaj konulmasına imkan sağlayan bir karar aldı.
Büyük Genel Kurul Kararı olduğu için, yasayla değiştirilmemesi halinde bu hüküm kanun gibi uygulanacak. Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, kredi kullanan bir kişinin sözleşmenin zayıf taraf olduğunu hatırlatarak, böyle bir şart öne süren bankaya karşı direnç göstermesinin mümkün olmadığını, hızla yeni bir düzenlemeyle haczedilmeme uygulamasının güçlü biçimde getirilmesini istedi.
5510 Sayılı Kanunun 93. Maddesi ve İcra-İflas Kanunu, Borçlar Kanunun çeşitli maddeleri, emeklilerin, genel anlamda da dar gelirlileri koruyucu hükümler içeriyor. 5510 Sayılı Kanunun 93. Maddesi, emekli maaşlarının haczedilmesini nafaka ve bazı özel şartlar dışında yasaklıyor. İcra-İflas daireleri de eğer borçlu icrayı kabul etmezse, icra talebini otomatik reddediyordu. İcra İflas Kanunu ve Borçlar Kanununda da, borçlunun mutlak yoksulluğa düşerek yardım alacak hale gelmemesini devletin görevi sayarak icranın yapılamaması ya da kısmi olarak yapılmasını düzenliyor.
Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, oy çokluğuyla emekli maaşlarına, sözleşme sırasında izin vermesi halinde ödemeyi garanti altına almak amacıyla bloke koymayı ve haczetmeyi mümkün kıldı. Kararın karşı oy yazılarında da devletin her ne kadar sözleşmelerdeki özgür iradeye atıf yapılsa da bireylerden güçsüz tarafı koruyucu kural koyma ve yoksulluğa düşmeyi önleme görevine atıf yapıldı.
Bankalar istedi bir göz, Yargıtay verdi iki göz
Bu karar, bankalara icradan daha ileri bir imkan sağlamış oldu. Bloke koymak, ödememe durumu olmasa da bankalara kredinin geri ödemesini otomatik olarak maaştan çekme imkanı anlamına geliyor. İcra sözkonusu olsa, hukuki prosedürler yerine getirilerek icra müdürlüklerine başvurulması, müdürlüğün uygun bulması sonrası işlemin yapılması gibi bir süreç yaşanacak. Bloke koyması halinde ise bunlara hiç gerek kalmadan maaştan otomatik olarak kesinti yapılabilecek.
Karara karşı oy kullanan bir Yargıtay üyesi haciz ve blokaj arasındaki farkı şöyle anlatıyor:
HACİZ BLOKAJ
Resmi prosedürü gerektirir Resmi prosedür gerektirmez
Resmi şekle bağlıdır Resmi şekle bağlı değildir
İtiraz mümkündür İtiraz mümkün değildir
Borçluya borcunu ödemesi için süre tanır Borçluya süre tanımaz
İtirazla takip durdurulur Hiçbir itiraz mümkün değildir
Belirli prosedürler sonrası alacağı tahsil imkânı verir Tahsilat ışık hızında
Takip memurunun eylemi şikâyete tabidir Bankanın hiçbir eylemi şikâyete tabi değildir
Ergün Kılıç: Hızla yasal düzenleme yapılmalı
Kararı değerlendiren Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, kararın emekliler aleyhine olduğunu ve genel hükümlere aykırı bulduğunu vurguladı. Devletin koruma ve zaten yasalarda var olan hususu netleştirmek zorunda olduğunu belirten Kılıç, Büyük Genel Kurul Kararının ancak bir yasal değişiklikle giderilebileceğini hatırlatarak, Yasamanın bu konuda ivedilikle adım atması gerektiğini, bankaların kararın ardından hızla emekliler aleyhine durumları değerlendireceğini belirtti.
Ergün Kılıç, “Emeklilerin, tüketicilerin bankalarla olan kredi sözleşmelerini özgürce belirleyemediğini biliyoruz. Sadece bu konu değil, yasak olan başka konularda bile bankalar kendi lehine düzenleme yapıyor. Mesela sigorta yaptırma konusu. Kanun açıkça istediği yerden sigorta yaptırabileceğini söylese de banka kendi sigorta şirketini söylüyor, tüketici imzalamak zorunda kalıyor. Ortada bir ödememe durumu yokken dahi genel işlem şartı olarak, emeklinin, tüketicinin müdahale edemediği bir durum oluşacak, bankaların koşullarına uymak zorunda kalacaklar” dedi.
Mutlak yoksulluk oluşabilir, TBMM hızla düzenleme yapmalı
Emekli aylıklarının 30 bin TL olan açlık sınırı, 90 bin TL olan yoksulluk sınırının çok altında kaldığını, krediye muhtaç durumda olan birinin banka ile pazarlık yapmasının sözkonusu olamayacağını belirten Ergün Kılıç, “İvedilikle kanuni düzenleme durumu doğmuştur. İvedilikle TBMM dar gelirli emekli tüketicilere yönelik maaşlarını garanti altına alabilecek bir durumu yasal hale getirmesi gerekir. Devletin kurallarla sözleşmelerde güçsüz olan tarafı koruma görevi var” dedi.
Avukat Asker Çatak: Otomatik tahsilatın önü açıldı
Bu karara göre emeklilerin; kredi kullandıkları sırada SGK’dan aldıkları emekli aylıklarının bankaca bloke edilmesini kabul etmelerine dair banka ile imzaladıkları sözleşme hükmünün geçerli olduğuna karar verilmiştir. Bu karar ile, emekli aylığı ile geçinemediği için bankadan kredi kullanmak zorunda kalan emekli, tamamen bankanın insafına terk edilmekte, İcra İflas Kanunu ile Tüketici Kanunundaki “emekliler ile güçsüzleri koruyucu emredici nitelikteki” hükümler yok sayılarak, bankalara büyük bir avantaj tanınmakta, bankalar herhangi bir hukuki merasime gerek olmaksızın emeklinin aylığından otomatik olarak tahsilat yapmaktadır. Çoğunluk kararına karşı kaleme alınan Muhalefet Şerhinde de isabetli şekilde ifade edildiği üzere bu kararla bankalar, alacaklarını ışık hızında tahsil ve emeklinin maaşına el koyma hakkı kazandılar.