Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar “Üniversitelerimizin itibarını yüksek tutmaya gayret etmemiz lazım” dedi.
Diploma sahtekarlığı Türkiye’nin gündeminde. Sahte kimlik ve elektronik imzalarla ehliyet sınav sonuçlarını değiştirmekten üniversite diploması düzenlemeye kadar birçok suça imza atan şebekeye yönelik soruşturma sürüyor.
E-imzası kopyalananlar arasında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) başkanı ve yardımcısı, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Eğitim Öğretim Dairesi başkanı, 14 üniversitenin öğrenci işleri daire başkanı ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) müdürleri de var.
Bugüne kadar iki dalga operasyon düzenlendi. Mayısta 134 şüpheli hakkında dava açıldı. Temmuzda tamamlanan ikinci iddianameyle 65 kişi daha davaya dahil edildi. Toplam 199 kişi gözaltına alındı. Bunların 37’si tutuklandı, 150’si adli kontrolle serbest bırakıldı.
Son olarak İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sahte e-imza operasyonlarında 57 sahte diploma, 108 sahte sürücü belgesi, dört sahte lise mezuniyet belgesi bulunduğunu açıkladı.
‘Üniversite itibarını yüksek tutmak lazım’
Özvar, Taksim’deki İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) yönetim kurulu toplantısına katıldı.
Mezunların diplomanın yanında istihdam imkanlarını da kazanmasını esas alan bir sistem inşa ettiklerini öne süren Özvar, bu doğrultuda kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla yakından çalıştıklarını belirtti.
Öğrencilerin üniversite tercihi sürecinde idarecilere, basın mensuplarına, özel sektöre, kamu kurum ve kuruluşlarına önemli görevler ve sorumluluklar düştüğünü öne süren Özvar şunları söyledi:
* Öğrencilerimizin, bu tercih döneminde psikolojilerini etkileyecek, rahatsız edecek tutum, davranış ve paylaşımlardan fevkalade kaçınmak lazım.
* Üniversiteler, yükseköğretim kurumları hepimizin kurumlarıdır. Bu kurumlarımızın itibarını korumak hepimize düşen en önemli görevlerin başındadır.
* Kurumlarımızın çıktılarını önemsizleştirmeye çalışmak, değersizleştirmeye çalışmaktan fevkalade katiyetle kaçınmak lazım.
* Öğrencilerimizin bu süreçte karşı karşıya olduğu o psikolojik baskıya karşı hep beraber onlara destek olmamız lazım, onların ailelerine destek olmamız lazım. Dolayısıyla tartışmalarda üniversitelerimizin itibarını, kurumsal kredibilitesini fevkalade yüksek tutmaya gayret etmemiz lazım.