ABD Başkanı Donald Trump, Hamas’a 6 Ekim saat 01.00’e kadar süre tanındığını duyurdu. Trump, ‘Hamas’a son bir fırsat verilecek. Bu anlaşma sağlanmazsa, daha önce benzeri görülmemiş bir şekilde Hamas’a karşı sert önlemler alınacak’ ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Trump, Ortadoğu’da barışın korunması için Hamas’a güçlü bir ültimatom iletti. Trump, tüm rehinelerin serbest bırakılması durumunda benzeri görülmemiş bir çatışmanın önlenebileceğini vurguladı.
Trump’ın açıklaması şu şekilde;
“Masum tüm Filistinlilerden, gelecekteki ölüm tehlikesinden kurtulmaları için Gazze’nin daha güvenli bölgelerine derhal gitmelerini istiyorum. Orada onları bekleyenler tarafından iyi şekilde gözetilecekler. Hamas için son bir şans verilecek.
Orta Doğu’nun büyük, güçlü ve çok zengin ulusları ile çevredeki bölgeler, Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte, İsrail’in de imzasıyla, Orta Doğu’da 3000 yıl sonra barışa ulaşmak için anlaşmaya vardı. Bu anlaşma, kalan tüm Hamas savaşçılarının hayatlarını da bağışlıyor. Belgenin ayrıntıları tüm dünyaya biliniyor ve bu herkes için harika bir anlaşma.
“Cesetleri de dahil olmak üzere, derhal serbest bırakılmalıdır”
Orta Doğu’da bir şekilde ya da diğer şekilde barış olacak. Şiddet ve kan dökülmesi sona erecek. Rehinelerin tümü, ölü olanların cesetleri de dahil olmak üzere, derhal serbest bırakılmalıdır.
Hamas ile anlaşmaya en geç Pazar akşamı saat 18.00’de (Washington, D.C. saatiyle) varılmalıdır. Her ülke imzaladı. Eğer bu son şans anlaşması sağlanmazsa, daha önce hiç kimsenin görmediği şekilde, Hamas’a karşı kıyamet kopacaktır. Orta Doğu’da barış olacak bir şekilde ya da diğer şekilde.”
“3-4 gün içinde nasıl olacağını göreceğiz”
Trump, Gazze’de ateşkese varılması amacıyla sunduğu barış planına yanıt vermek için Hamas’ın 3-4 günü olduğunu belirtmişti.
“3-4 gün içinde nasıl olacağını göreceğiz. Hamas ya (kabul edecek) yapacak ya da yapmayacak, eğer yapmazsa çok üzücü bir son olacak.” ifadelerini kullanan Trump, Gazze’deki esirlerin hemen serbest bırakılmasını istediklerini söylemiş ve Hamas ile müzakerede “pek fazla alan olmadığını” kaydetmişti.