Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Karahan yaptığı açıklamada, fiyat istikrarının, sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşul olduğunu belirterek, “Sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz” cümlesini kaydetti.
İstanbul Sanayi Odası Meclis Toplantısı’na katılan TCMB Başkanı Fatih Karahan konuşmasında, “Para politikasındaki kararlı duruşumuz yanında manşet enflasyondaki düşüşün de etkisi ile beklentilerdeki iyileşmenin devam etmesini bekliyoruz” dedi.
Burada yaptığı konuşmada Karahan, şu cümleleri kaydetti:
Enflasyon hedefimize yaklaşana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz. Yaz aylarında baz etkisiyle hızlı düşen enflasyon önümüzdeki dönemde aylık enflasyondaki düşüşle sürecek. Sıkı para politikamız sonucunda iç talepteki dengelenme sürecek. Politika faizi seviyesini dezenflasyon sürecinin gerektirdiği seviyede belirleyeceğiz.
Karahan konuşmasında, “Türkiye’ye yönelik sermaye akışları devam ederken, rezervlerdeki artış mayıs 2023’ten bu yana 58.2 milyar dolar oldu” dedi.
‘2025 sonunda ise enflasyonu yüzde 21’e indirmeyi hedefliyoruz’
TCMB Başkanı Karahan, dezenflasyon sürecinin devam ettiğini belirterek, “Yaz aylarında baz etkisiyle hızlı düşen enflasyon, önümüzdeki dönemde aylık enflasyondaki iyileşmeyle düşmeye devam edecek. 2025 sonunda ise enflasyonu yüzde 21’e indirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Karahan, dünyada önemli bir yer edinen İstanbul sanayisinin, Türkiye’deki sanayi üretim ve istihdamının yaklaşık yüzde 30’unu tek başına sağladığını söyledi.
Merkez Bankası olarak reel sektörle güçlü bir iletişimlerinin bulunduğunu dile getiren Karahan, firma ve sektör temsilcileri ile yaptıkları görüşmelerle sahadan izlenimler edindiklerini, toplumsal refaha en büyük katkıyı, fiyat istikrarını sağlayarak sunacaklarının bilincinde olduklarını kaydetti.
Karahan, “Dezenflasyon sürecinin devamı ve ardından fiyat istikrarının tesis edilmesiyle öngörülebilirlik artacak. Böylece yatırım, üretim ve tüketim kararları daha uzun vadeli bir bakış açısı ile alınabilecek” diye konuştu.
Fatih Karahan, dezenflasyon sürecinin devam ettiğini kaydederek, “Tüketici enflasyonu ekimde yüzde 48.6’ya gerileyerek, mayıs ayındaki tepe noktasına kıyasla önemli miktarda düştü. Yıl sonunda enflasyonun yüzde 44’e düşmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Enflasyonun ana eğiliminin öngörülerinden yavaş olsa da iyileştiğini dile getiren Karahan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu gelişmede düşük seyreden temel mal enflasyonu yanında iyileşme sinyallerinin belirginleştiği hizmetler sektörü enflasyonu da rol oynuyor. Yaz aylarında baz etkisiyle hızlı düşen enflasyon, önümüzdeki dönemde aylık enflasyondaki iyileşmeyle düşmeye devam edecek. 2025 sonunda ise enflasyonu yüzde 21’e indirmeyi hedefliyoruz. Makroekonomik göstergeler dezenflasyon süreciyle uyumlu ilerliyor. İç talep yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldi. Enflasyon beklentilerinde ve fiyatlama davranışlarında iyileşme eğilimi görüyoruz. Beklentilerin seyrini ve fiyatlama davranışlarını yakından izliyoruz.
‘Para politikasındaki sıkı duruşumuzu sürdüreceğiz’
TCMB Başkanı Karahan, para politikasındaki sıkı duruşlarını, dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceklerinin altını çizerek, enflasyonun ana eğilimindeki yavaşlamanın sürdüğünü, enflasyonun ana eğilimini yakından takip ettiklerini vurguladı.
Merkez Bankası bünyesinde takip ettikleri göstergeleri bir bütün olarak incelediklerinde, ekim ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüş gördüklerini dile getiren Karahan, bu yavaşlamanın ana eğilim göstergelerinin geneline yayıldığını, ana eğilimdeki iyileşmenin temel mallar öncülüğünde devam ettiğini anlattı.
Karahan, temel mal enflasyonunun düşük seyrini koruyarak, ana eğilimdeki söz konusu yavaşlamayı sürüklediğini kaydederek, hizmet enflasyonunda iyileşmeye dair sinyallerin belirginleştiğini, kira dışındaki kısımda daha belirgin olmak üzere, kademeli bir iyileşme izlediklerini belirtti.
‘Kira dışındaki hizmetlerde fiyat artışları kademeli olarak zayıflıyor’
Fatih Karahan, çekirdek dışında kalan gruplara bakıldığında, üçüncü çeyrekte enerji fiyat artışının güçlendiğini belirterek, şöyle devam etti:
Bu gelişmede, yönetilen enerji kalemlerindeki fiyat gelişmelerinin yanı sıra maktu vergi güncellemelerinin etkileri öne çıktı. Gıda tarafında ise üçüncü çeyrekteki iyileşmenin ardından, geçici arz koşullarına bağlı olarak işlenmemiş gıda grubunda ekim ayında yüksek fiyat artışları gördük. Bu görünüm Kasım ayında da devam ediyor. Diğer taraftan, taze meyve ve sebze dışındaki gıda enflasyonu daha düşük seyrediyor. Geçmişe endeksleme eğilimi güçlü kalemler hizmet enflasyonunu yukarı çekmektedir. Hizmet enflasyonuna daha yakından bakacak olursak, üçüncü çeyrekteki yüksek seyir, dönemsel fiyatlama ile geçmişe endeksleme davranışı güçlü olan ve fiyat artış sınırlamalarına tabi olan kira ve eğitim öncülüğünde sürdü.
Karahan, üçüncü çeyrekte hizmet enflasyonu üzerinde okula dönüş etkisinin belirgin olduğunu kaydederek, okula dönüşün tamamlanmasıyla bahsi geçen gruplarda göreli fiyat uyarlamasının büyük ölçüde tamamlandığını dile getirdi.
“Kira dışındaki hizmetlerde fiyat artışları kademeli olarak zayıflamaktadır” diyen Karahan, hizmet fiyatları dinamiklerine kira ve kira dışı şeklinde bakmanın daha sağlıklı olduğunu değerlendirdiklerini vurguladı.
Kiraların, deprem, kentsel dönüşüm, kira artış sınırlaması gibi nedenlerle, diğer hizmet kalemlerinden ayrı ele alınması gereken ve yapısal boyutu da olan bir husus olduğunu ifade eden Karahan, “Bu saydığımız nedenlerle kira enflasyonundaki ataletin öngörülerimizden yüksek olduğunu değerlendirmekle beraber, kira hariç hizmetlerin daha belirgin yavaşladığını görüyoruz” diye konuştu.
‘Göstergeler, son çeyrekte aylık kira enflasyonunun yavaşlayacağına işaret ediyor’
Merkez Bankası Başkanı Karahan, kasım ayına ilişkin perakende ödeme sisteminden elde edilen öncü göstergelerin, son çeyrekte aylık kira enflasyonunun yavaşlayacağına işaret ettiğinin altını çizdi.
Makro görünümün dezenflasyon sürecine katkı vermeye devam ettiğini dile getiren Karahan, şu değerlendirmelerde bulundu:
Para politikasındaki kararlı duruşumuz, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmeye devam edecek. Ayrıca, maliye politikasının artan eşgüdümünün de bu sürece önemli katkı sağlayacağını değerlendiriyoruz. Talepteki dengelenme sürmektedir. Yılın ikinci çeyreğinde, yurt içi talebin yıllık büyümeye katkısı belirgin olarak azalırken, net ihracatın büyümeye pozitif katkısı sürdü. Bu dönemde, yurt içi talep büyümeye 1.2 puan katkı verirken, net ihracatın katkısı 1.3 puan olarak gerçekleşti. Böylelikle, büyümedeki talep kompozisyonu daha dengeli bir görünüm sergiledi. Cuma günü açıklanacak üçüncü çeyrek verilerinde de bu görünümün sürmesini bekliyoruz.
Karahan, yurt içi talepteki yavaşlamanın ılımlı seyrettiğini kaydederek, üçüncü çeyreğe ilişkin mevcut verilerin, yurt içi talepte ılımlı seyrin devam ettiğini gösterdiğini söyledi.
Bu dönemde, perakende satışların bir önceki çeyreğe kıyasla bir miktar arttığını ifade eden Karahan, “Bununla birlikte, perakende satışlara daha detaylı baktığımızda, altın hariç artışın daha ılımlı olduğunu görüyoruz. Hizmet üretim endeksi de iç talepte dengelenmeye işaret ediyor. Bu göstergelerin yanı sıra firma görüşmelerinden elde ettiğimiz bilgiler de iç talepteki yavaşlamayı teyit ediyor” diye konuştu.