1. Haberler
  2. Gündem
  3. Prof. Dr. Can: 2015’te CHP ve AKP 1921 Anayasasını referans alma konusunda uzlaştı

Prof. Dr. Can: 2015’te CHP ve AKP 1921 Anayasasını referans alma konusunda uzlaştı

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

2015’teki AK Parti-CHP koalisyon görüşmeleri heyetinde yer alan Prof. Dr. Osman Can, o dönem CHP ile 1921 Anayasası dışındaki hiçbir anayasayı referans almama konusunda anlaştıklarını söyledi.

Anayasa hukukçusu ve AKP’nin ilk dönemlerindeki çekirdek hukuk ekibinin eski ismi Prof. Dr. Osman Can, T24’ten Cansu Çamlıbel’e verdiği röportajda birtakım açıklamalarda bulundu.

Röportajda, ‘terörsüz Türkiye’ süreci ve PKK’nın fesih ve silah bırakma açıklamasında tartışma konusu olan Lozan Antlaşmasına da değinildi.

Çamlıbel’in “Şöyle bir görüntü var. Devlet tarafı bu ‘Terörsüz Türkiye’ sürecini anayasada Kürtlere ‘bireysel haklar’ vererek nihayetlendirmeye çalışacak. DEM Parti şu an için çok renk vermese de Öcalan ve PKK’nın bildirilerinin satır aralarında ‘kolektif haklar’a gönderme var. Ve siz Lozan’ın aslında ikisi için de sağlam bir çerçeve önerdiğini, istenirse ikisine de prensipte imkân verdiğini söylüyorsunuz. Doğru mu anlıyorum” sorusu üzerine Can’ın yaptığı açıklamalar şöyle:

CHP ile 1921 Anayasası esasları üzerinde uzlaşma

“O imkânı veriyor. Sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasaları Lozan’la uyumlu değil diyorum ben. İşin tuhaf tarafı tartışmanın Lozan üzerinden yapılmak istenilmesi. Tartışmamız gereken yeni anayasal düzenin nasıl olacağı konusu.

“Başka bir şey daha söyleyeyim. 2015 koalisyon görüşmeleri, CHP ile AK Parti arasında yapılan koalisyon görüşmeleri heyetinde ben de vardım. Anayasa, hukuk ve yargı konularında yetkili olan kişi bendim. Ve biz orada CHP ile bu noktada uzlaştık zaten; ‘1921 Anayasası dışındaki hiçbir anayasayı referans olarak almamaya ve 1921 Anayasası esasları üzerinden yürümeye varız’ dediler. Görüş birliğine ulaştık orada.

“Bu devrim mahiyetinde bir şeydi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin heyetinde o gün olanlar da hayatta, onlardan da teyit edebilirsiniz. O görüşmelerin bütün tutanakları var bende, hepsi orada yazıyor. Tabi bu tarihi fırsatı da hoyratça heba ettik. 1921 Anayasasının felsefesi ve temel tercihleri Türkiye’nin üzerinde uzlaşabileceği, yeni bir başlangıç yapabileceği bir zemindir.”

‘Sorun herkesin sorunu’

Bu açıklamalar üzerine Çamlıbel, “Zaten CHP sürecin kendisine itiraz etmiyor ancak ‘Terörsüz Türkiye’ konusunu ülkedeki diğer haksızlıklar ve hukuksuzluklardan izole ederek ele almama konusunda kararlı gibi. Tam da bu yüzden hükümet tarafından çok eleştiriliyorlar. Türkiye’nin hukuksuzluk sorunu tam çözülmeden Kürtlerin sorunu kısmen çözülebilir mi” diye sordu. Can’ın ifadeleri şöyle:

“Tek başına Kürtlerin dertlerini çözebilecek hiçbir çözüm yoktur. Şunu çok net biçimde söyleyebiliriz, ‘Sadece Kürtlerin sorunlarını çözelim’ yaklaşımı bir illüzyondur. Böyle bir sürecin Türkiye’ye bir fayda sağlayabilmesi mümkün değildir. Çünkü buradaki sorun herkesin sorunu.”

Prof. Dr. Can’ın “Türkiye’ye fayda getirmese de Kürt sorununu çözer mi, bitirir mi” sorusunu verdiği yanıt ise şöyle oldu:

“Hayır çünkü sorunu üreten şeyin, yani tercih farklılıklarının ve paradigmaların kökü çok daha derin ve demokratikleşmeyle ilgili. Eş değerlilik, eşit yurttaşlıkla ilgili tanımayla ve kabul etmeyle ilgili meseleler. Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasal düzeni bir bölünme korkusu ve kaygısı üzerine korunuyor. Ve bu bölünme korkusu ve kaygısı otomatik olarak Kürt’ü ötekileştiriyor. Kürt oradan kendi radikalleşmesinin besinini alıyor.

Reklam Alanı

“Dolayısıyla karşılıklı olarak birbirini besleyen şey. 20’lerde susturulan bir toplumsal talep, bir dönem biraz işte Türkiye İşçi Partisi üzerinden ya da işte DDKO kuruluşları üzerinden kendini ifade etmeye çalışmış. 1970’lerin sonlarına gelindiğinde de PKK hareketi doğuyor. Bu şartların hiçbirisi değişmeden sadece silahın bırakılmasıyla ‘her şey çözülmüştür’ düşüncesine kapılmak kadar yanıltıcı ve sonuçsuz bir çaba olmaz herhalde. Fakat bu tarihi bir fırsattır ve bununla birlikte başlayabilirsiniz.

“O yüzden de değersizleştirmiyorum, tam tersine çok önemsiyorum silahların bırakılması meselesini. Ama işte bu tarihi fırsatı değerlendirilmeli, güven ortamı yaratılmalı, yasal düzlemde adımlar atılmalı, ki bunlar sadece infaz veya af yasası gibi hususlar değil. Partiler kanunu, seçim kanunu ve TBMM içtüzüğü bu kapsamda ele alınmalı. Anayasa meselesi en son. Bütün toplumu, meclisi, siyasi partileri ve aktörleri bu anayasal değişiklikler konusunda tartışmanın ve sürecin parçası haline getirmek suretiyle Türkiye’nin 200 yılını meşgul eden bu süreci sonlandırabilirsiniz, ortadan kaldırabilirsiniz. Ama sadece silahsızlanmayla bu başarılamaz.”

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Sorumluluk Reddi Beyanı:

Pellentesque mauris nisi, ornare quis ornare non, posuere at mauris. Vivamus gravida lectus libero, a dictum massa laoreet in. Nulla facilisi. Cras at justo elit. Duis vel augue nec tellus pretium semper. Duis in consequat lectus. In posuere iaculis dignissim.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Taksim ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!