Özgür Özel, “Tam bir yıldır bir darbeci kuşatma altındayız biz CHP’li belediyeler olarak. Türkiye’nin en büyük ilçesine, Esenyurt’a kayyım atadıklarının üstünden bir yıl geçti” dedi.
Tuzla Belediyesi’nin kültür, sanat ve yaşam merkezi Tuzla Yaşam Aydınlı’nın açılış töreni bugün yapıldı.
Törene katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “CHP iktidarında Aydınlı’daki bütün vatandaşlar insanca bir yaşama, insanca maaşa ve onurlu bir cumhuriyet yurttaşı olmanın gururuna kavuşacaklar. Söz veriyoruz hepinize. Biz bu eserleri inanın çok zor şartlarda hayata geçiriyoruz. Neden? Bundan önce Tuzla Belediye Başkanının keyfi yerindeydi. İktidar kendi partisinden, SGK parasını yatırır yatırmaz. Vergiyi yatırır, yatırmaz. ‘Ne olacak’ diyordu, sadece bu değil; bütün AK Partili belediyeler… ‘İcra mı gelecek yani? Ne yapacaklar yani? İcra mı yollayacaklar’ deyip bütün imkanları istediği gibi kullanıyordu. Biz geldik, Sayın Erdoğan canlı yayında hepimizin önünde dedik ki ‘Silkeleyin bunları.’ O gün bugün bizi silkeliyorlar” dedi.
“Seçimle göreve gelenin seçimle gitmesi esastır”
“Tam bir yıldır bir darbeci kuşatma altındayız biz CHP’li belediyeler olarak. Yarın 30 Ekim. Yarın bir yıl olacak. Türkiye’nin en büyük ilçesine, nüfusu 1 milyonun üzerindeki Esenyurt’a kayyım atadıklarının, belediye başkanını alıp tutukladıklarının üstünden bir yıl geçti” diyen Özel, şöyle konuştu:
“O günden bugüne 12’si İstanbul’da 18 belediye başkanım cezaevlerinde. 3 belediyemize kayyım atadılar ve tüm belediyelerimizin üzerinde maddi manevi tahrik var, baskılar var. Madden ve manen silkeliyorlar ama aslanlar gibi milletimizle birlikte direnmeye devam ediyoruz. Seçimle göreve gelenin seçimle gitmesi esastır. Sayın Erdoğan 15 Temmuz günü ülkenin başındaydı. Cumhurbaşkanıydı o gün ve geçmişte Erdoğan’la arası iyi olanlar o gece ona darbeye kalkıştılar. Meclis kapalıydı, birileri darbenin sevincini yaşıyordu. ‘İktidar değişecek, kurtulacağız’ diyorlardı. O gün biz Meclis’i kuran parti olarak bunları aradık, ‘Meclis’i açın’ dedik. ‘Darbeye birlikte direnelim’ dedik. ‘Millet yetkiyi kime verdiyse yetkiyi o kullanır. Seçilmiş Meclis’in, demokrasinin arkasındayız. İlk seçimlerde millet bize başka bir görev verene kadar biz ana muhalefet partisiyiz. Milletin verdiği yetki bir yanda dururken demokrasiye şaşı bakmayız. Yan gözle bakmayız. Fırsatçılık yapmayız’ dedik. Şimdi birileri o günlerde bize teşekkür ediyorlardı. ‘Büyük demokratlık gösterdiniz’ diyorlardı.
Şimdi yeni kötülükler yapıyorlar. Yani size diyor ki ‘İstanbul’u kimin yöneteceğine siz karar veremezsiniz, ben karar veririm’ diyor. Ekrem Başkan’ı Silivri’ye koyuyor, onun yerine kayyum atamaya niyetleniyor ama bu sefer de İstanbullu çıkıyor Saraçhane’ye, milyonlarca kişi o öyle bir direnç, öyle bir dayanışma, öyle bir mücadele gösteriyor ki, geri adım atmak zorunda kalıyorlar. Sabır diyoruz, sabır çekiyoruz. Sandığı bekliyoruz. O sandık, Atatürk’ten emanet o sandık. Cumhuriyeti var eden o sandık gelecek ve Aydınlı Mahallesi, Tuzla, İstanbul ve Türkiye gerçek patronun kim olduğunu bu darbecilere gösterecek. Bu açıdan ben sizlerin vicdanına güveniyorum. Bana diyorlar ki, ‘Çok cesursun.’ Vallahi hiç cesur değilim. Hiç cesur değilim. Özgür Özel iki emekli öğretmenin çocuğu, bir bahçıvanın, bir memurun torunu. Öyle cesur falan değil. Zoru gördü mü, dizi titrer.”

