Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın gözaltına alınmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, akşam saatlerinde Beşiktaş belediyesi önünde konuştu.
Bu sabah erken saatlerde Akpolat ile Beşiktaş Belediyesi Beltaş İşletmecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. başkanı ve üyelerinin olduğu 10 kişiye ‘suç örgütüne üye olma’, ‘ihaleye fesat karıştırma’ ve ‘haksız mal edinme’ suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştı.
Aziz İhsan Aktaş’ın örgüt elebaşı olmakla suçlandığı soruşturmada suç örgütünün, belediye başkanları ve belediyelerin üst düzey yöneticilerine rüşvet verip ihaleleri organize ettiği iddia ediliyor.
Toplamda 47 kişiye açılan soruşturmada sabah Akpolat’la birlikte 40 kişi gözaltına alınmıştı.
Özel, belediyenin önündeki konuşmasında Akpolat’ın ‘uyuşturucu baronlarına yapılmayan bir muameleyle gözaltına alındığını’ söyledi.
Özel ayrıca, İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek için söylediği ‘seyyar giyotin’ ifadesini tekrarladı.
CHP liderinin konuşması özetle şöyle:
‘Bu muamele 31 Mart zaferi Tayyip Erdoğan’ın uykularını kaçırdığı için’
* Benim ‘seyyar giyotin’ dediğim, bugüne kadar nerede bir muhalife bir haksızlık yapılacaksa belediye başkanı, milletvekili, sanatçı, akademisyen, hepsinin başını vuracak başka bir cellat bulamadığı için aynı celladı mahkeme mahkeme gezdirdiler.
* O seyyar giyotin, bu sabah da bu işe girişti. Haberleri ilk veren kanal, hep veren kanal, onun ağzından operasyonu yöneten kanalın o savcı ile arasında nasıl bir kanal olduğunu biliyoruz. Geçmişlerini biliyoruz. Eninde sonunda birlikte bunun hesabını verecekler. Ant içiyoruz.
* Bir belediye başkanı, bir ihaleden sorumlu tutulup sorgulanamaz. Kim imza attıysa onun sorumluluğundadır. Kanun açıkça yazıyor. Öyle olmasaydı Tayyip Bey, görev yaptığı sürede 50 kere gözaltına alınırdı, 25 kere tutuklanırdı. Eğer öyle olsa yarın Türkiye’deki bin 300 belediye başkanının 300’ünün mahkemede ifadeye gitmesi lazım.
* Kimseye yapılmayan, kanunen yapılmaması gereken bu muamele bir belediye başkanına yapılıyorsa onda bir kusur olduğu için değil, onun partisi CHP olduğu için, onun oyu yüzde 65 olduğu için, 31 Mart’taki büyük zaferin sahiplerinden biri olduğu için, Tayyip Erdoğan’ın uykularını kaçırdığı içindir.
‘AKP’de istifa ettirdiklerini yargılayan yok’
* Bugün Ankara’da sordum. Sözcülerinden tık yok. Hangi AK Parti belediye başkanına bu muamele yapıldı? AK Parti, FETÖ ya da yolsuzluk suçlamasıyla belediye başkanlarını istifaya davet etti. Bunların kimi güle oynaya, kimi ağlaya ağlaya, kimi koşa koşa, kimi direne direne eninde sonunda istifa ettiler.
* Biri, bırakın hapse girmeyi, bırakın yargılanmayı, ifadeye çağrıldı mı? Hayır. İstifa ettiriyorsun, yolsuzluk iması ya da FETÖ iması yapıyorsun, ‘Etmezsen mecburen biz yetkimizi kullanırız’ deyip böyle bir durumun olduğunu tescil ediyorsun ama AK Partili diye alıp kenara ayırıyorsun. Bunların içinde Melih Gökçek bile var ama bir tane soru soran yok, yargılayan yok.
* İstanbul Büyükşehir, bütün belediyelerimiz kendinden önceki dünya kadar yolsuzluğu ifade ettiler, ortaya koydular. Birini gelip de soran yok, sorgulayan yok ama iş CHP’ye gelince itibarsızlaştırmak için Ahmet Özer’den; Esenyurt’tan başlayıp, Beşiktaş’la bağlayıp adım adım ilerleyerek bir türlü bileğini bükemediği, yenemediği, siyaset hayatında ona hiç yenilmemiş olan Ekrem İmamoğlu’na doğru gideceğini sanıyorsa o iş o kadar kolay değil.
‘İstanbul Büyükşehir’e doğru gitmeye çalışıyor’
* Sabah suç örgütü lideri, bir tarafı Beşiktaş bağlantısı, bir tarafını da Ahmet Özer’e bağlayacak, ‘Esenyurt bağlantısı’ diyor. Döndük, baktık Esenyurt’ta. Evet, bu şirket. Bir ihale açılmış, dokuz şirketle yarışmış ve yüzde 15 kırımla ihaleyi almış.
* Hikayenin burasına kadarını anlatıp Esenyurt’a bağlıyor. Beşiktaş ile Esenyurt’u birbirine bağlıyor, oradan da işi İBB’ye bağlayacak. Eline yüzüne bulaştırdığı işe bakın. İhale yapılmış, almış ama iki ay itiraz süresi var diye ne bir hakediş kesilmiş ne para ödenmiş, beklenmiş. O sırada belediyeye kayyım atanmış. Ahmet Özer hiçbir imza atmadan Silivri’ye yollanmış ama gelen kayyım bütün ihaleleri incelemiş, bu ihaleye bakmış, itiraz etmemiş. Bir ay uzatma vermiş, günü gelince de ihaleyi onaylamış, işe başlatmış. Eğer İhsan Aktaş’ın Esenyurt’tan aldığı ihalenin hesabı sorulacaksa ihaleyi açık düzenleyip dokuz firmayı çağıran Ahmet Özer’e değil, ihaleyi onaylayan o senin kayyımına soracaksın onun hesabını, kayyımına.
* Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. Bir çocuğun kapasitesi belliyse ona anası, babası, öğretmeni çok yüklenirse o bir işi yapacağım diye telaştan eline yüzüne bulaştırır. Bu giyotini buraya yollamışsın, ‘İstanbul’u karıştır’ demişsin, ‘Esenyurt’tan başla, Beşiktaş’a ulaş, oradan herkesi bu işe bulaştır’ demişsin. Bu işi eline yüzüne bulaştırdı.
* Bu kifayetsiz muhteris, bu suçlarıyla birlikte her gece yatan, sabah suçlarıyla birlikte uyanan kifayetsiz muhteris, suçlaya suçlaya ‘Ahmet Özer’i bulaştıracağım’ diye senin bir gecede vali yardımcısı yapıp kayyım olarak atadığın eski kaymakamı, yeni vali yardımcısını suçluyor. Oradan Beşiktaş’a ulaşmaya çalışıp oradan gizliliklerle İstanbul Büyükşehir’e doğru gitmeye çalışıyor. Suçüstü yakalanmıştır. Verdiğiniz talimat gizli değil, aleni. Yapılan işler ahlaka uygun değil, tamamen uydurmacadır.