OİB Başkanı Baran Çelik, yüksek finansman maliyetleri ve kur-enflasyon dengesizliğinin Türkiye otomotiv sanayisini zora soktuğunu belirterek “Yeni projeleri alma şansımız her geçen gün azalıyor, sürdürülebilir ihracat artışı riske giriyor” dedi.
Türkiye otomotiv sanayisinin çatı kuruluşu Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çelik, kur ile enfl asyon arasındaki dengenin bozulmasının Türkiye’nin rekabet gücünü aşındırdığını vurgularken, “Bugün üretim maliyetlerimiz Portekiz ve İspanya seviyesine geldi. Bu durum hem ihracat artışını hem de yeni yatırım girişlerini zorlaştırıyor” dedi. Türkiye’nin yatırım çekme noktasında cazibesini kaybetmeye başladığına dikkati çeken Çelik, Fas, Mısır gibi ülkelerin maliyet avantajı daha da büyürken, Doğu Avrupa ülkeleri olan Romanya, Bulgaristan, Macaristan ve Polonya gibi ülkelerin Türkiye’nin önüne geçtiğini ifade etti. “Otomotivde planlamalar uzun vadeli yapıldığı için şimdilik bir pazar kaybı söz konusu değil. Biz dünyanın her yerine ihracat yapmaya devam ediyoruz. Ancak sürdürülebilir ihracat artışına ulaşabilmek de her geçen gün daha zor hale geliyor. Bugün ihracatı sürükleyen projeler 3-4 yıl önce alınmış kararların sonucu. Ancak bu maliyet yapısıyla yeni projelerin ülkemize gelme ihtimali zayıfl ıyor” diyen Çelik, rekabetin sürdürülebilirliği için düşük faizli ve uzun vadeli kredi desteklerinin hayati olduğunu söyledi.
En rekabetçi pazar Avrupa
Türkiye otomotiv ihracatının en güçlü olduğu pazarın Avrupa olduğunu hatırlatan Baran Çelik, Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya gibi ülkelerin yanı sıra Birleşik Krallık’ın da Türk otomotiv sanayisinin öncelikli pazarları arasında yer aldığını belirtti. Coğrafi yakınlık, gelişmiş lojistik altyapı ve kaliteli üretim gücü, Türkiye’yi Avrupa’da güçlü kılıyor. Ancak Çelik, alternatif pazarlardaki varlıklarını da koruduklarını belirterek MENA bölgesi, ABD ve Rusya’ya yapılan ihracatta da rekabetçi konumda olduklarını söyledi. OİB verilerine göre, Türkiye otomotiv endüstrisi haziran ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artışla 3 milyar 408 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu rakam, otomotiv endüstrisinin bugüne kadar haziran aylarında ulaştığı en yüksek ihracat oldu. Sektörün toplam ihracattan aldığı pay yüzde 16,6 olarak gerçekleşti. Bu yıl ocak-haziran döneminde de otomotiv endüstrisi ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artarak yaklaşık 20 milyar dolar seviyesine ulaştı.
■ “Gerçekçi kur ve düşük faiz olmazsa olmaz”
Sektörün temel beklentisinin “gerçekçi bir kur-enfl asyon dengesi” ve faiz oranlarında kademeli düşüş olduğunu vurgulayan Çelik, “Bu olmadan maliyet avantajı sağlayamayız. Yatırımcı da gelmez, ihracatçı da büyüyemez” dedi. Finansman maliyetlerinin yükseldiği bu dönemde ihracatçı firmalar için kamu desteklerinin kritik rol oynadığını ifade eden Çelik, İhracatı Geliştirme A.Ş. ve yeniden yapılandırılan Türk Ticaret Bankası’nın ihracatçıya önemli finansal kolaylıklar sunduğunu kaydederek, “Eximbank destekleri, finansmana erişim sıkıntısı yaşayan KOBİ’ler için can simidi niteliğinde. Türk Ticaret Bankası artık yalnızca kredi değil, teminat sorunlarına da çözüm sunan bir ortak haline geldi” dedi. Baran Çelik, ihracatın tabana yayılması ve sürdürülebilir şekilde büyüyebilmesi için ihracatçıların bu destekleri daha fazla kullanması gerektiğini belirterek, “Sektörümüz için zaman kaybetme lüksümüz yok. Finansmana erişim, yeni yatırımlar ve pazar gücümüz için acil önlem şart” çağrısında bulundu.
