Goldman Sachs, Türkiye’deki siyasi gelişmelerin ardından piyasalardaki oynaklığa yönelik yaptığı analizde, TL’de beklentilerini değiştirmezken, TCMB’nin TL mevduatlardan çıkışı sınırlamayı hedeflediğini öngördü.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından piyasalarda hareketlilik durulmuyor.
TL varlıklara yönelik JP Morgan, HSBC, ING ve Societe Generale gibi yabancı kurumların değerlendirmeleri devam ediyor.
TL’de görülen değer kaybı ve sonrasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) hamlelerine yönelik Goldman Sachs’ın yaptığı analizde, TL mevduatlardan çıkışın sınırlamasının hedeflendiği belirtildi.
ABD’li dev banka Goldman Sachs da son gelişmelerle ilgili ekonomistler Clemens Grafe ve Başak Edizgil imzalı geçtiği notta, TCMB’nin dün aldığı kararın TL mevduatlarından kaynaklanan çıkışları sınırlamayı amaçladığı değerlendirmesini yaptı.
Önceki günlerdeki Goldman Sachs notlarında ise yaşanan hareketlerin daha önce TL’de görülen değer kaybı hareketlerini anımsattığına işaret edilirken, dolar/TL’deki istikrarlı seyrin dezenflasyon ve dolarizasyondan arınma çabaları için hâlâ önemli bir çıpa olduğu belirtilmişti.
TCMB’nin brüt rezervlerinin 174 milyar dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesinde olduğu hatırlatılarak, dolarizasyon riskini kontrol altına almak için yeterli alana sahip olduğu ve doların 12 ay sonra 42 lira seviyesinde olacağı tahmin edilmişti. Ayrıca, nisan PPK toplantısında 250 baz puanlık indirimdeki riskin “arttığı” da belirtilmişti.
Goldman Sachs, ekonomi politikaları değişmediği sürece getirilerin 19 Mart öncesinde görülen trendine geri döneceğini söylerken, Türk tahvillerindeki yabancı sahipliğinin 2019’dan bu yana en yüksek oranda olduğu için Türkiye’deki hareketlerin gelişen piyasalar için bulaşıcı olabileceğine dikkat çekti.