DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’ndan iktidara ‘infaz paketi’ çağrısı:
“Hala bir fırsatımız var, bunu değerlendirelim, gelin Covid yasasını ekleyelim, oybirliğiyle çıkaralım.”
Hükümet ‘infaz paketi’ olarak bilinen 10’uncu Yargı Paketi’ni Meclis’e sunmuş, DEM Parti düzenlemeye ilişkin hayal kırıklığı “Dağ fare bile doğurmadı” diye dile getirmişti.
2020’de Covid-19 salgını nedeniyle açık cezaevindeki mahkumlara denetimli serbestlik kapsamında ‘Covid izni’ verilmişti. Düzenlemeden 31 Temmuz 2023’ten önce suç işleyip cezası kesinleşen mahkumlar yararlanabildi.
DEM Parti düzenlemedeki kapsamının ‘siyasi tutukluları da kapsayacak’ şekilde genişletilmesini talep etmişti. Ama bu talep pakette yer almamış, daha sonra da iktidarın “FETÖ mahkumları da yararlanabilir” endişesi taşıdığı yazılmıştı.
Partisinin grup toplantısında konuşan Hatimoğulları iktidara konuyla ilgili yeni çağrıda bulundu:
* Covid yasasında istisna tutulan tüm suçları kapsayacak şekilde bu yasa yeniden düzenlenmelidir. Türk Medeni Kanunu’ndaki koşullu salıverme yasakları kaldırılmalıdır. Yaşlı mahpusların konutta infazları eklenmelidir. Hasta mahpusların tahliyesine engel olan toplum güvenliği bakımından tehlikelilik şartı kaldırılmalıdır. Ağırlaştırılmış müebbetleri her düzenin istisnası olma halinden çıkarılmalıdır. İnfaz düzenlemesine ilişkin taleplerimiz bir lütuf değil bir gereklilik, insan hakkı.
* Bu yasa taslağı genel kurula gelecek bir kez daha altını çizmek istiyorum, çağrımızı iktidar partisine buradan bir kez daha yöneltmek istiyorum. Hala saatler kala bizler bu bayramı çifte bayram şeklinde geçmesini sağlayabiliriz, gelin Covid yasasını ekleyelim, oybirliğiyle çıkaralım.”
‘İBB operasyonları’ uyarısı
* Anayasa tartışmalarını herhangi bir tabuya kurban etmemek lazım. Yeni bir anayasa diyorsak anayasa gerçekten yeni olmalıdır. Her türlü vesayet rejiminden kurtulmuş gerçekten sivil bir anayasa, gerçekten demokratik bir anayasa olmalı.
* Mesela bakın süreç nasıl akıyor; muhalefet belediyelerine operasyonlar yapılıyor. Bu operasyonlar demokrasiye hizmet etmiyor, toplumu kutuplaştırıyor katılaştırıyor. Mesela bir anayasa yapım sürecinden bahsedilecekse bunlardan vazgeçilmelidir. Anayasa yapım sürecinin sağlıklı sürdürülebilmesi için siyasi iklimin yumuşatılması ve yol temizliği şarttır. Bu konuda ana sorumluluk iktidardadır.
‘Herkesi sürece katacak bir yol temizliğine ihtiyaç var’
* Toptancı yaklaşımlardan çıkarak herkesi sürece katacak bir yol temizliğine ihtiyaç var. Bu anlamda sayın (Devlet) Bahçeli’nin yeni bir kimlik ve kardeşlik asrı vurgusu önemlidir. En geniş toplumsal mutabakat, demokratik anayasa yapım sürecinin ruhunun vazgeçilmezlerindendir.
* Ve yine sayın Özgür Özel’in ifade ettiği üzere ana dilde eğitim ve kapsayıcı bir vatandaşlık tanımının da desteklendiği bir çözüm sunabilmelidir toplumsal sözleşme.
‘İBB operasyonları’ uyarısı
* Anayasa tartışmalarını herhangi bir tabuya kurban etmemek lazım. Yeni bir anayasa diyorsak anayasa gerçekten yeni olmalıdır. Her türlü vesayet rejiminden kurtulmuş gerçekten sivil bir anayasa, gerçekten demokratik bir anayasa olmalı.
* Mesela bakın süreç nasıl akıyor; muhalefet belediyelerine operasyonlar yapılıyor. Bu operasyonlar demokrasiye hizmet etmiyor, toplumu kutuplaştırıyor katılaştırıyor. Mesela bir anayasa yapım sürecinden bahsedilecekse bunlardan vazgeçilmelidir. Anayasa yapım sürecinin sağlıklı sürdürülebilmesi için siyasi iklimin yumuşatılması ve yol temizliği şarttır. Bu konuda ana sorumluluk iktidardadır.
‘Herkesi sürece katacak bir yol temizliğine ihtiyaç var’
* Toptancı yaklaşımlardan çıkarak herkesi sürece katacak bir yol temizliğine ihtiyaç var. Bu anlamda sayın (Devlet) Bahçeli’nin yeni bir kimlik ve kardeşlik asrı vurgusu önemlidir. En geniş toplumsal mutabakat, demokratik anayasa yapım sürecinin ruhunun vazgeçilmezlerindendir.
* Ve yine sayın Özgür Özel’in ifade ettiği üzere ana dilde eğitim ve kapsayıcı bir vatandaşlık tanımının da desteklendiği bir çözüm sunabilmelidir toplumsal sözleşme.
