Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, muhalefetin protesto çağrılarını eleştirerek “Tarihi camilerimizin avlusunun, afedersiniz, meyhaneye çevrilmesiyle hiçbir problemleri yok” dedi.
Erdoğan, kabine toplantısı sonrasında özetle şunları söyledi:
* Geçen hafta nevruzu büyük bir coşkuyla kutladık. Birkaç fotoğraf dışında milletimizi rencide eden nahoş bir olay yaşanmadı. Geçmiş yıllara kıyasla daha huzurlu bir nevruz geçirdik. Biz de İstanbul’da partimiz tarafından düzenlenen programla nevruz heyecanına ortak olduk. Nevruzun resmi bayram olarak kutlanmasını arzu ediyoruz. Nevruz’dan yansıyan bazı görüntüleri tabii biz de tasvip etmiyoruz. Ancak bu yılki olayların şiddetsiz bir biçimde gerçekleştirilmesini çok anlamlı buluyoruz.
‘Pamuk şeker üzerinden hamaset yapıyorlar’
* Fakat biliyorsunuz, bir polisimizin engelli bir vatandaşımızdan satın aldığı pamuk şekeri çocuklara vermesi ana muhalefet aktörleri tarafından siyaset konusu yapılıyor. Emniyet güçlerimize baltayla, havaifişekle, molotofla, taşla, sopayla saldıran sokak teröristlerine kucak açanlar, polisimizin çocuklara pamuk şeker ikram etmesini dillerine doluyorlar. Daha düne kadar şehir şehir oy dilenen kendileri değilmiş gibi şimdi utanmadan pamuk şeker üzerinden hamaset yapıyorlar. Öyle çarpık bir zihin dünyasına sahipler ki, polise taş atılmasıyla, molotof atılmasıyla, asit atılmasıyla, baltayla saldırılmasıyla bir sorunları yok. Esnafın dükkanının camının, çerçevesinin indirilmesiyle bir sıkıntıları yok. Tarihi camilerimizin avlusunun, afedersiniz, meyhaneye çevrilmesiyle de hiçbir problemleri yok. Ama Nevruz bayramında polisimizin çocuklarımıza pamuk şeker dağıtması onları rahatsız ediyor.
* Bu faşizan dil, millet karşısında zaman kaybetmiştir, bundan sonra da kaybetmeye mahkumdur. Terörsüz Türkiye amacına yaklaştıkça istismar malzemesi ellerinden alınanların hezeyanlarına şahit olacağız. Biz 40 yıldır milletimizin kanını emen terör musibetinden kurtulmaya kararlıyız.
‘Vandalların saldırısında…’
* İstanbul merkezli bir yolsuzluk operasyonun ardından ana muhalefet liderinin yaptığı sokak çağrısının ardından şiddet olaylarını milletçe ibretle takip ettik. Beş günde 123 güvenlik görevlimiz yaralandı. Her türlü provokasyona rağmen, sabırla, soğukkanlılıkla görevini yerine getiren güvenlik görevlilerimizi kutluyor, teşekkür ediyorum.
* Vandalların saldırısında yaralan polislerimizin, dükkanları zarar gören esnaflarımızın tek sorumlusu sokak çağrısı yapan ana muhalefet lideri ve şürekasıdır. Elbette bunların siyasi hesabı mecliste, hukuki hesabıysa yargı önünde sorulacaktır.
İSKİ skandalından 32 yıl sonra bu millete dajavu yaşattılar. Güya seçim denilerek yıllarca nasıl bir tiyatro oynandığını dün bizzat görmüş olduk. CHP’nin demokrasi anlayışı, açık oy gizli sayım komedisinin bir adım ötesine geçemediği tekrar ispatlanmıştır. Aradan geçen 80 yıla rağmen zerre kadar değişmedikleri 85 milyona tekrar hatırlatan CHP’nin kendi çalıp kendi oynadığı oyunu tebessümle izlemeye devam edeceğiz.
‘Boşuna milleti germeyin’
* Daha önce de birkaç kez çağrıda bulundum, provokasyonlarla vatandaşlarımızın huzurun bozmaktan artık vazgeçin. Cesaretiniz varsa yolsuzluk, hırsızlık, alınan rüşvet, yapılan usülsüzlüklerin hesabını verin. Yürütülen soruşturmadaki iddialara, tutuklanan kişilere her şeyiyle kefilseniz çıkıp bunu adam gibi açıkça söyleyin. Buna niyetiniz yoksa boşuna milleti germeyin. Sadece sloganını değil zihniyetini de aldığınız banka soyguncusu marjinal sol örgütleri polisimizin üzerine salmayın.
* Bunların şovu da perde kapanınca bitecektir, işte o zaman geriye dönüp baktıklarında utanç duyacaklardır. Gerçi bugüne kadar böyle onurlu bir davranışlarına hiç şahit olmadık, ama ülkenin geleceği adına ümidimizi de yitirmek istemiyoruz. Bizim bu siyaset tüccarlarının ayak oyunlarıyla oyalanacak vaktimiz yoktur. Ana muhalefet partisi birbirlerini yemeye devam edebilir. Biz işimize bakıyoruz, hizmetimize odaklanıyoruz.
* İki yıldır uyguladığımız yeni ekonomi programımız sayesinde elde ettiğimiz kazanımlara halel gelmesine asla izin vermeyeceğiz.
* Türkiye’nin üç beş vandalın, üç beş çığırtkanın bağırmasıyla sarsılan, hedeflerinden kopan bir ülke olmadığını herkes görmüştür.