İstanbul’da Daltonlar, Casperlar, Redkitler, Çirkinler ve Şirinler gibi isimlere sahip genç silahlı çeteler, mahallelerde korku salıyor. Esnaf, haraç, sokak hakkı ve tefecilik gibi taleplerle karşı karşıya kalıyor; motorsikletli kasklı saldırılar sıradan hâle geldi. Bahçelievler Yenibosna ve Gazi Mahallesi’nde gözlemlenen çeteler, özellikle 18 yaş altı gençleri de saflarına çekiyor. Esnaf, “Gelecekler” korkusuyla polis çağırmak zorunda kalıyor; işyerlerine ateş açılan olaylar yaşanıyor.
Yeni nesil mafya’ adı verilen ve eski Ülkü Ocakları Başkanı ve akademisyen Sinan Ateş cinayeti ve ilgili davada kilit rol oynayan avukat Serdar Öktem suikastında yeniden gündem olan bu çeteler mercek altına alındı.
BBC Türkçe’den Mahmut Hamsici, İstanbul’da varlık gösteren çetelerin yaşadıkları semtleri gezdi ve izlenimlerini yazdı:
“Barış Boyun ve Daltonlar suç örgütleriyle ilgili davalar, “yeni nesil mafya” olarak adlandırılan grupların Türkiye’de, özellikle de İstanbul’da yoğun faaliyet gösterdiğini ortaya koyuyor.
Bu grupların hangi şartlarda ortaya çıktığını, gençleri nasıl etkilediğini ve semtlerde yaşamı nasıl dönüştürdüğünü İstanbul’un farklı mahallelerinde araştırdık.
“İSTANBUL’UN BU KADAR KRİMİNAL OLDUĞUNU HİÇ GÖRMEMİŞTİM”
Bahçelievler Yenibosna Mahallesi sakini, 50’li yaşlardaki Tekin, yaptığı ticari işler nedeniyle geçmişte geleneksel mafya gruplarını “gözlemleme” fırsatı bulduğunu, şimdi de mahallesinde gençlerin yeni gruplara katılımını gördüğünü söylüyor.
“İstanbul’un bu kadar kriminal olduğunu hiç görmemiştim” diyor.
Bu duruma en fazla tanıklık eden kesimlerden biri esnaf.
Zaten bu tür gruplarla ilgili davalarda, şikayetçiler arasında esnaf önemli yer tutuyor.
İddianamelere göre kimi semtlerde bu tür gruplar yer yer işyerlerinden “haraç, sokak hakkı, ceza ve hükümlü parası” gibi söylemlerle zorla para istiyor.
Alamadıklarında ise motorsiklete binmiş kasklı saldırganlar, işyerlerine ateş açabiliyor.
Gazi mahallesi’nden izlenimler!
Gazi Mahallesi’nde tekstil atölyesi işleten Ekber’e göre etrafta tefecilik de çok yaygın ve borçlar zamanında tahsil edilmeyince silahlar patlayabiliyor.
Aynı mahalleden görüştüğümüz kanaat önderi konumundaki bir esnaf olan Haydar ise “Şimdi mahallede yeni bir durum var” diyor ve ekliyor:
“Esnaf son dönemde ‘gelecekler’ korkusuyla polisi çağırıp dükkanının önünde bekletmeye başladı.”
Yenibosna’dan Tekin bu konuda farklı bir gözlemini aktarıyor:
“İlla ki kendi halinde esnafa da bulaştıkları vakalar oluyor ama hedef aldıkları esnafın bir kısmı, gayri meşru işler yapan ya da açığı olan ve çok para kazanan adamlar. Onlara gidip, ‘Madem bunu yapıyorsun bize pay vereceksin’ diyorlar.”
Suç örgütleri arasında da sık sık çatışmalar yaşanıyor.
Ekber bu durumun kendilerine etkisini örneklerle anlatıyor:
“Geçenlerde bir çatışmada ailemden birinin dükkanına kurşun geldi, camları kırıldı. Bu olaylar o kadar arttı ki Heykel Meydanı’nın orada bir kahve var. Sürekli camlarını değiştiriyor.”
Daltonlar’ın asıl faal olduğu yer, İstanbul’un Bahçelievler ilçesine bağlı Yenibosna mahallesiydi.
İddialara göre grup Barış Boyun suç örgütü adına çok sayıda silahlı saldırı, kasten öldürme ve yağma eylemi gerçekleştirdi.
Ancak Mart 2024’te Boyun’dan ayrılıp bağımsız çalışmaya başladıkları belirtiliyor.
Beratcan Gökdemir kimdir?
Daltonlar grubunun lideri olduğu iddia edilen “Can Dalton” lakablı Beratcan Gökdemir 1997 doğumlu. Yani 28 yaşında.
Ama anlaşıldığı kadarıyla yıllardır “bu dünyanın” içinde.
İkamet adresi, İstanbul Bahçelievler olarak gözüküyor.
İddianameye göre Gökdemir, özellikle Bahçelievler, Küçükçekmece, Esenyurt bölgesinde hakimiyet kurmak için yoğun faaliyet yürüttü.
Fotoğraf altı yazısı,Grubun başındaki isim olduğu iddia edilen, “Can Dalton” lakablı Beratcan Gökdemir
Yine savcılığa göre İstanbul’da gerçekleştirdiği Gökhan Demirci’nin öldürülmesi eyleminden sonra Gürcistan’a kaçtı.
Rusya’da firari konumda bulunduğu ve hakkında Kırmızı Bülten Formu düzenlendiği aktarılıyor.
Gökdemir’in önemli özelliklerinden biri de yıllarca sosyal medyada açıktan paylaşım yapması.
Örgütün nasıl bir yapısı var?
Savcılık, örgüt için sıkı bir hiyerarşi bulunduğunu, yöneticilere “abi” diye hitap edildiğini, tüm üyelerin Gökdemir’e biat ettiğini belirtiyor.
Üyeler yakalandığında, verecekleri ifadeleri örgüt avukatlarının belirlediği aktarılıyor.
İddianamede örgütün amaçları ise şöyle sıralanmış:
“Cebir ve şiddet kullanarak halkı ve hasım oldukları silahlı suç örgütü üyelerini sindirmek; nam yapmak; hasım gruplarından intikam almak, korkulan güç haline gelmek;
İstanbul’da silah ve uyuşturucu ticareti, hırsızlık, para karşılığında adam öldürme ve yaralama ve yağma suçlarını tek elden yürütmek; İstanbul’daki tüm mekanları haraca bağlayıp gücünü arttırarak büyümek.”
‘Haraç, sokak hakkı, koruma parası, ceza’
Örgütün üç ayrı eylem stratejisinin olduğu öne sürülüyor:
“Birincisi, maddi durumu iyi iş adamı ve esnaflara yönelik yurtdışı hatlar ve sosyal medya uygulamaları üzerinden ‘haraç, sokak hakkı, koruma parası, hükümlü parası, ceza’ gibi söylemler ile yağma girişimi.
“İkincisi hasım suç örgütlerine yönelik silahlı veya bombalı saldırılar.
“Üçüncüsü ise taşeron şekilde üçüncü kişilere yönelik gerçekleştirilen silahlı eylemler”.
Soruşturmada şikayetçiler arasında birçok esnaf ve iş insanının olması dikkat çekiyor.
TikTok etkisi
Örgütün, TikTok başta olmak üzere sosyal medyada “yüksek bir popüleriteye eriştiği” aktarılıyor.
Grup mensuplarının sosyal medya hesaplarında kimisi silahlı bazı paylaşımlar yapması dikkat çekiyor.
Soruşturma kapsamında etkin pişmanlıktan yararlanan bir şüpheli, örgüte TikTok mesajıyla katıldığını anlatmış.
Bu genç, ifadesinin başında özetle şöyle diyor:
“Örgüte ait videoları gördük, bu videolarda bizim yaşlarımızdaki şahısların altlarında son model araçlar ve çok miktarda paraları vardı, ben ve arkadaşım da bunlara heves ederek DLT ile başlayan bir hesaba mesaj attık ve bizi de aralarına almalarını istedik.”