ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu özel temsilcisi Steve Witkoff İsrail’in Katar’a saldırısını ‘ABD’ye ihanet’ olarak nitelendirdi.
Trump 1 Ekim’de Katar’a olası bir saldırıyı ABD’ye tehdit kabul eden başkanlık kararnamesini imzalamıştı.
İsrail ile Hamas arasındaki 20 maddelik barış planının mimarları olarak gösterilen Trump’ın damadı Jared Kushner ve Witkoff CBS News’te anlaşmanın nasıl ilerleyeceğini anlattı.
Kushner, Hamas’ın güç boşluğundan yararlanarak yeniden yapılanmaya çalışabileceğini belirterek şöyle dedi:
“Bunun başarısı veya başarısızlığı, İsrail ve uluslararası mekanizmanın uygulanabilir alternatif yaratıp yaratamayacağına bağlı.
Eğer bu başarılı olurlarsa, Hamas başarısız olacak ve Gazze gelecekte İsrail için tehdit oluşturmayacak.”
‘ABD’ye ihanet’
İsrail’in Katar’a saldırısının ‘ABD’ye ihanet’ anlamına geldiğini söyleyen Witkoff şunları söyledi:
“(Trump) İsraillilerin yaptıklarıyla biraz kontrolden çıktıklarını ve artık çok sert davranıp, uzun vadede çıkarlarına aykırı olduğunu düşündüğü şeyleri yapmalarını engelleme zamanının geldiğini hissetti.
Avrupa’nın katılımını ve benzeri şeyleri göreceksiniz. Bence bu planın başlangıcı, onu nasıl hayata geçireceğimizdir. Jared ve ben sürekli bunun üzerinde çalışıyoruz.
Para toplamak, bizim için kolay kısmı. Bunun nispeten hızlı olacağını düşünüyoruz ama bu bir ana plan ve son iki yıldır bu kapsamda çalışan bir grup insanla birlikte çalışıyoruz.“
Ne olmuştu?
İsrail ordusu, 9 Eylül’de Katar’ın başkenti Doha’da Hamas müzakere heyetinin bulunduğu binaya savaş uçaklarıyla saldırmıştı.
Hamas’ın lider kadrosu saldırıdan kurtulurken Hamas Siyasi Büro üyesi Halil el-Hayye’nin oğlu, dört Hamas üyesi ve bir Katar polisi dahil altı kişi hayatını kaybetmişti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu 10 Eylül’de Katar’ı, “Ya onları sınır dışı edersiniz ya da adalete teslim edersiniz. Bunu yapmazsanız, biz yapacağız” diyerek tehdit etmişti.
Trump da başkanlık kararnamesi imzalayarak Katar’a saldırı durumunda Washington’ın ‘Katar’ın çıkarlarını savunmak için diplomatik, ekonomik ve gerekirse askeri olmak üzere tüm yasal ve uygun önlemleri‘ alacağını duyurmuştu.
29 Eylül’de Netanyahu Katar’dan özür dilemişti.

