ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Çin’in küresel tedarik zincirinde “güvenilmez” bir partner olduğunu belirterek “Pekin’deki bir grup bürokratın küresel tedarik zincirlerini yönetmeye çalışmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer ile düzenledikleri ortak basın toplantısında, ABD ile Çin arasında artan ticaret gerilimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ABD Başkanı Donald Trump’ın da dediği gibi Çin’e zarar vermekten ziyade yardımcı olmak istediklerini belirten Bessent, Çin hükümetinin “hayal kırıklığı” yaratan eylemler ve ekonomik baskılarla küresel ekonomiyi yavaşlatmak istemesi halinde bundan en çok Çin ekonomisinin zarar göreceğini söyledi.
Bessent, bunun Çin ile dünya arasındaki bir mücadele olduğuna işaret ederek, “Bu kabul edilemez ihracat kontrollerini tüm dünyaya uyguladılar. Çin, bir komuta ve kontrol ekonomisi ve müttefiklerimiz ile biz ne komuta ne de kontrol edileceğiz. Pekin’deki bir grup bürokratın küresel tedarik zincirlerini yönetmeye çalışmasına izin vermeyeceğiz.” dedi.
Cenevre’de varılan anlaşmayı ve manyetik malzemelerin ticaretinin iyi bir şekilde devam ettiğini anımsatan Bessent, bazı ABD’li otomobil şirketlerinin geçen hafta kendilerini aradığını ve bu malzemelerin tedarikinde bir yavaşlama olduğunu kendilerine bildirdiğini anlattı.
Bessent, bu konuyu Çin tarafına sorduklarında “muhtemelen tatil ile ilgili bir durum” olduğu yanıtını aldıklarını belirterek, “Yani onlara küresel tedarik zincirinde güvenilemez.”ifadelerini kullandı.
Çin’in ihracat kısıtlamalarını ertelemesi karşılığında tarife ateşkesi uzatılabilir
Bu durumun ABD’nin müttefikleri için açık bir işaret olması gerektiğini kaydeden Bessent, birlikte çalışma çağrısında bulundu.
Bessent, Çin’in “güvenilmez bir partner” olmak istemesi halinde dünyadan ayrışmak zorunda kalacağını belirterek, dünyanın ise ayrışmak istemediğini, riskleri azaltmak istediğini vurguladı.
Bu tür sinyallerin ayrışmanın işaretleri olduğunu kaydeden Bessent, “Riskleri azaltmak ve tedarik zincirlerimizi mümkün olan en kısa sürede Çin dışında çeşitlendirmek için birlikte çalışmalıyız.” dedi.
Bessent, Çin’in “son derece provokatif” hareketinin gerilimi düşürme çabalarının ardından geldiğini belirterek, “Alabileceğimiz ciddi önlemler olmasına rağmen, bunu yapmak istemiyoruz. Çin’in tartışmaya açık olduğuna inanıyorum ve gerilimin düşürülebileceği konusunda iyimserim.” diye konuştu.
ABD Başkanı Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasındaki güçlü ilişkiden emin olduklarını kaydeden Bessent, “Son birkaç gün içinde Çinlilerle önemli iletişimimiz oldu ve bu hafta daha fazlasının olacağını düşünüyoruz.” dedi.
Çin ile tarifeler konusunda varılan ve 90 gün daha uzatılan uzlaşmaya da değinen Bessent, Çin’in nadir toprak elementlerine yönelik ihracat kısıtlaması uygulama planını ertelemesi karşılığında bu süreyi uzatma ihtimalinin olabileceğini, bunun gelecek haftalarda iki ülke liderlerinin Güney Kore’deki görüşmesinden önce müzakere edileceğini ifade etti.
”Çin’in hamleleri ekonomik baskı girişimi”
ABD Ticaret Temsilcisi Greer de Çin’in geçen hafta nadir toprak elementleri ve bunların işlenmesinde kullanılan ekipmanların yanı sıra piller, araçlar, endüstriyel elmaslar ve süper sert malzemelerle ilgili teknolojileri kapsayan ihracat kontrollerini genişleteceğini duyurduğunu anımsattı.
Bunun yalnızca ABD’ye yönelik olmadığını dile getiren Greer, “Bunlar uygulamaya konulursa, tüm dünyayı kapsayacak. Çin’in duyurusu, küresel tedarik zincirleri üzerinde güç kazanma girişiminden başka bir şey değil.” dedi.
Greer, Çin’in son yıllarda ABD, Avrupa, Kanada, Avustralya ve diğer ülkelere karşı “orantısız şekilde” misilleme niteliğinde ticari adımlar attığını belirterek, bunun ekonomik baskı uygulama girişimi olduğunu, ABD’nin ve müttefiklerinin böyle bir sisteme uymayacağını kaydetti.
Çin’in bu hamlesinin ABD ile müzakerelerde baskı kurmak amacıyla yapıldığına dair görüşlere işaret eden Greer, “Bu, bu hamlenin bir boyutu olabilir, ancak bu kontroller Çin’in küresel tedarik zincirlerini kontrol altına alma yönündeki daha geniş planının bir parçası.” değerlendirmesinde bulundu.
“Beklentimiz bunun uygulamaya konulmaması”
Greer, ABD ile Çin arasında bu yıl Cenevre’de varılan anlaşma kapsamında, tarifelerin askıya alındığını, Çin’in de nadir toprak elementi akışını sürdürmeyi taahhüt ettiğini hatırlatarak, ABD’nin yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak Çin’in bunu yapmadığını savundu.
Çin’in düzenlemeyi henüz uygulanmaya koymadığını ve bu konuda bir bildirim yayımladığını, ABD’nin de benzer şekilde tarifeleri artırma niyetini açıkladığını söyleyen Greer, “Beklentimiz, Çin’in bu sistemi uygulamaya koymaması ve bir hafta önceki duruma geri dönmemiz. Yani üzerinde anlaştığımız tarife seviyelerine ve mutabık kaldığımız nadir toprak elementlerinin akışına geri dönmemiz yönünde.” diye konuştu.
Greer, Çin ile olumlu bir ekonomik ilişki kurmak alan olduğunu ancak bunun yerine sürekli olarak Çin’in nadir toprak elementleri üzerindeki küresel hakimiyetine odaklanmak zorunda kaldıklarını kaydetti.