Pervin Buldan’dan “medya” sözlerine açıklama: Yanlış anlaşıldım, sansür veya başka bir şey kastetmedim

IMG_1535

DEM Parti İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, medyanın Terörsüz Türkiye sürecine yönelik yaklaşımına dair yaptığı açıklamanın yanlış anlaşıldığını söyledi.

Buldan, “İktidar pozitif bir dil kullanılması için daha yapıcı ve daha pozitif adımlar atarsa insanların dili de değişir. Benim kastettiğim şey de bu. Başka bir şekilde müdahaleyi kastetmiyorum” dedi.

Pervin Buldan, Mithat Sancar ve Özgür Faik Erol’dan oluşan İmralı Heyeti 3 Ekim’de terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ı ziyaret etti.

Ziyarete ilişkin açıklamalardan bulunan Buldan, Medya Haber TV’de teröristbaşı Öcalan’ın medyayı eleştirdiğini ve sürece karşı çıkan yorumları “iyileştirmenin ve ortadan kaldırmanın” iktidarın görevi olduğunu söyledi.

Çok sayıda gazeteci, Buldan’ın “iktidara, basına sansür yapması için çağrıda bulunduğunu” belirterek tepki gösterdi.

Gelen tepkilerin ardından Odatv’nin sorularını yanıtlayan Pervin Buldan, açıklamasının “yanlış anlaşıldığını” söyledi. Buldan “iktidarın süreci hızlandırması gerektiğini” söyledi.

Buldan’a sorulan sorular ve yanıtları şöyle:

“Sansür uygulamasını kastetmedim”

“DEM Parti İmralı Heyeti’nin Abdullah Öcalan ile 3 Ekim’de gerçekleştirdiği son görüşmeye dair Medya Haber TV’de yaptığınız açıklama eleştirilere neden oldu. Açıklamanız, ‘Sürece karşı çıkan yorumlara iktidarın müdahale etmesi yönünde çağrıda bulunduğunuz’ şeklinde yorumlanıyor.

Abdullah Öcalan’ın eleştirisi elbette ki sürece negatif yaklaşanlara. Yani dil olarak, zihinsel olarak sürece katkı sunmayanlara. Abdullah Öcalan’ın birçok televizyon izliyor, yorumlara bakıyor, programları takip ediyor. Bütün bunlar da negatif dil kullanılmasını eleştiriyor ve herkesin bir bütün olarak sürece pozitif bir katkı sağlamasının faydalı olacağını ifade ediyor.

Ben bunu aktarmaya çalıştım ama şimdi başka bir yerden tartışılıyor söylediklerim. Asla herhangi bir kanala ya da yorumcuya bir sansür uygulama ya da başka bir şekilde müdahale edilmesini kastetmiyorum.

Sürecin ilerleyebilmesi için herkesin bu sürece katkı sunması gerektiği ve bir barış dilini oluşturması gerektiğini ifade ettim. Ama ne yazık ki sözlerim yanlış anlaşıldı ve başka bir yere çekildi. Bizim söylemek istediğimiz şu, dilin iyileşmesi, dilin pozitif olarak bu sürece katkı sağlaması. Öcalan da bunu ifade ediyor.

“İktidar daha pozitif adımlar atmalı”

Açıklamanızda tartışılan; ‘Sürecin aleyhine yorumlar, ifadeler kullanması bizim çözeceğimiz bir sorun değil” diyerek, olumsuz eleştiri ve yaklaşımları ‘ortadan kaldırma’ görevinin iktidarda olduğunu belirtmeniz oldu. Burada iktidardan ‘görevi’ diye ifade ettiğiniz müdahale ve yaklaşım beklentiniz nedir?

İktidar da bu konuda elinden geleni yapmalı diyorum. Nasıl yapmalı? İktidar pozitif bir dil kullanılması için daha yapıcı ve daha pozitif adımlar atarsa insanların dili de değişir. Benim kastettiğim şey de bu. Başka bir şekilde müdahaleyi kastetmiyorum. Zaten zihinsel olarak, parti olarak bir kanalın engellenmesine ya da yargılanmasına karşı olan bir yapımız, zihniyetimiz var. Asla böyle bir şeyi kastetmedim. Dolayısıyla iktidar bu konuda bütün kanalların, yorumcuların, program yapanların dilini pozitif bir şekilde kullanabilmesi için daha yapıcı pozitif adımlar atmalı.

“Süreç yavaş ve hantal ilerliyor”

Yani siz iktidarın ‘sert hamlelerini’ eleştirerek ‘daha pozitif ve yapıcı adımlar atması gerektiğini’ mi ifade etmeye çalışıyorsunuz?

Sert hamle değil. Bakın sürecin ilerleyebilmesi için pozitif katkıya ihtiyaç var. Şu anda süreç biraz yavaş, hantal gidiyor. Daha pozitif bir katkı sunulursa süreç ilerler ve hızlanır. Bunu kastediyoruz.

“Yasal düzenlemeler hızlı çıkarılmalı”

Daha anlaşılır olabilmesi için, ‘pozitif katkı’ ile neyi kastettiğinizi biraz açabilir misiniz?

Sürecin ilerleyebilmesi için, komisyonun İmralı’ya gitmesi, yasal düzenlemelerin hızla çıkarılması mesela… Bütün bunlar ‘pozitif katkı’ olarak tanımladığımız şeyler. Tüm bunlar pozitif katkı ve iktidarın yapması gerekiyor. Bu süreci ancak iktidar ilerletebilir. Bunu kastediyoruz.

“İktidar pozitif adımlar atsın ki süreç ilerleyebilsin”

Habercilerin ve kanalların sürecin aleyhine yorumlarına karşı çözüm olarak, sürecin hızlandırılması gerektiğini mi söylüyorsunuz? Süreç hızlandırıldığında, sizin ifadenizle basının da ‘daha pozitif bil dil kullanmaya’ başlayacağını mı ifade etmek istiyorsunuz?

Evet, dilin iyileşmesi anlamında söylüyoruz biz bunu. ‘Müdahale’ derken asla başka bir şeyi kastetmiyorum. Ben kişi olarak da böyle bir şeye asla ne izin verebilirim, ne böyle bir karakterim ve zihinsel yapım var. Dolayısıyla iktidarın bu konuda pozitif adımlar atması lazım ki süreç ilerleyebilsin. Ben zaten konuşmamda her iki tarafın da karşılıklı olarak hızlı bir şekilde adım atması gerektiğini de söyledim.”

Pervin Buldan ne demişti?

Medya Haber TV’ye yaptığı açıklamada teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın, medyanın diline dair ciddi eleştirileri olduğunu belirten Buldan, şunları söylemişti:

“Hala birçok kanalın ve yorumcunun geçmişteki düşmanca dili sürdürdüğünü ve bu çevrelerin derdinin çözüm ve barış olmadığını, hamaset ve düşmanlık olduğunu açıkça ifade etti. Bazı yorumcuların, habercilerin, kanalların sürecin aleyhine yorumlar, ifadeler kullanması bizim çözeceğimiz bir sorun değil. Çünkü baktığımızda bugün medya da hükümetin elinde, yargı da AKP’nin elinde. Her gücü olan, yaşamın her alanına hakim olan bir iktidardan bahsediyoruz. Dolayısıyla bütün bunları iyileştirmek, ortadan kaldırmak yine iktidarın görevi. Ama bu konuda da bir ilerleme kaydedilmediğini de belirtmek istiyorum.”

Sürece dair medya dili hakkında yaptığı açıklama nedeniyle tepki alan DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan, “Asla herhangi bir kanala ya da yorumcuya bir sansür uygulama ya da başka bir şekilde müdahale edilmesini kastetmiyorum” açıklaması yaptı.

Exit mobile version