Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum “Ayrılıkçı eğilimlerinin kökten yok edilerek Kürtlerin tamamının devletle eksiksiz bütünleşmesi başat konudur” dedi.
21 Kasım’da 18’inci kez toplanan komisyonun, ‘İmralı gündemli’ toplantısı Meclis’te kapalı oturumla yapıldı.
CHP toplantıda Öcalan’la görüşme için İmralı Cezaevi’ne gidecek heyete üye vermeyeceklerini açıkladı.
Toplantıdaki oylamada İmralı’ya gidilsin kararı çıktı.
CHP’nin ardından 22 Kasım’da Yeni Yol Grubu (DEVA, Gelecek ve Saadet Partisi) da PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşmek için İmralı Cezaevi’ne gidecek komisyon üye vermeme kararı aldı.
Uçum komisyondan “İmralı dinlensin” kararı çıktığını belirterek yazısında şunları söyledi:
* İmralı dinlemesinden sonra yeni ve somut bir durum oluşur. Soyut karşı çıkışlar ortaya çıkan somut durum karşısında anlamsızlaşır. O noktada fikirlerin tartışıldığı bir ortam gelişir. Elbette o zaman da lehte ve aleyhte görüşler olacağı kesindir. Ama İmralı dinlemesinde geçiş sürecine katkı veren bir sonucun çıkmasının aleyhte yaklaşımları önemsizleştireceğini değerlendirmek gerekir.
* Geçiş sürecinin ihtiyaçlarıyla demokrasiyi ilerletme perspektifi yaklaşımlarını birbirine karıştırmamak da önemlidir. Tabi ki geçiş sürecinin kendisi de demokratik alanı genişletme açısından büyük bir role sahiptir.
‘Komisyon İmralı dinlemesiyle dinleme faaliyetine son verecek’
* Anlaşılan o ki Komisyon İmralı dinlemesiyle dinleme faaliyetine son verecek. Çok uzun zaman almayacak bir şekilde geçiş süreci hukukuna ilişkin raporunu hazırlayacak.
Bu raporda, sistematik terörün her boyutuyla sona erdiğine yönelik pratik teyit konusunda Meclis ve Yürütme açısından merci, mekanizma ve usul önerileri olacağı da beklenebilir. Raporun Meclis Başkanlığına sunulmasından sonra kanunlaştırma sürecinin de gecikmeden başlatılacağı anlaşılıyor.
‘Devlet ve Kürtler’
* Türkiye’de Devlet ile Kürtler arasındaki gündem, Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetimlerinde “mesele” olmaktan çıkmaya başladı ve giderek ‘konu’ya dönüştü. Geldiğimiz aşama, Devletin Kürtlerle ilişkisinin sorunlar değil konular olduğu yeni bir aşama olarak tanımlanabilir.
* Ayrılıkçı eğilimlerinin kökten yok edilerek Kürtlerin tamamının Devletle eksiksiz bütünleşmesi başat konudur.
* Egemenliğin ve milli birliğin dili Türkçenin kapsayıcılığı ile Kürtçe ve diğer dillerin özgürlüğü arasında bir uyumsuzluk yoktur. Bu bağlamda Kürtçenin özgürlüğü güçlendirilecek ve kalıcılaştırılacaktır. Kürtçenin özgürlüğüyle ilgili Devletin yapıcı yaklaşımına rağmen sapma denilebilecek bazı kötü pratikler varsa bertaraf edilecektir.
‘Yerel yönetimler’
* Yerel yönetimlerin yeniden yapılandırması konusu ise sadece belli il ve ilçelerin değil Türkiye’nin tüm illeri ve ilçelerinin ihtiyacıdır.
* Üniter yapıyı destekleyecek, yerel meclisleri denetim, yerel bütçe taslakları, ilçe ve il hizmet ve yatırım programlarının oluşturulmasında yetkilendirecek, yerel icrada merkezin sorumluğunu artırarak tek teşkilat, tek bütçe ve tek icra yaklaşımını hayata geçirecek bir yerel yönetimler reformu kaçınılmaz hale gelmektedir.
