Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum “Demokratik dünyanın en rahat muhalefetlerinden biri Türkiye’de yapılıyor” dedi.
Uçum “‘Önce geçiş sonra demokrasi’ çarpıtması” başlıklı yazısında adını vermediği bazı çevrelerin ‘Terörsüz Türkiye’ye geçiş ve demokrasiyi geliştirme süreçlerinin ilişkisini göz ardı ettiğini iddia etti.
Geçiş sürecinin terörün kesin ve devamlı surette sona ermesi olduğunu söyleyen başdanışman, sürecin Türkiye ve bölgedeki Kürtlerin tamamına yönelik olmadığını belirtti.
Uçum’un yazısından öne çıkanlar şöyle devam ediyor:
* Dolayısıyla buradaki özneler de elbette münfesih terör örgütünün kurucusu, bağlı yöneticiler, ilgili iç ve dış siyasi mecralar ve hukuken temsilci kişilerle sınırlıdır.
* Demokrasiyi geliştirme sürecinin konusu ise büyük bir hukuk reformu ve yeni anayasa hedefidir. Bunun için demokrasiyi geliştirme sürecinin özneleri Türk Milletinin tamamı, halkın tüm kesimleri ve her alandaki meşru temsilcileri, tüm demokratik kurumlar ve kuruluşlar, tek ve kolektif tüm kişilerdir.
* İki ana aşamayı bu bakışla ele almak gerekir:
İlki geçiş sürecidir ve bunun hukuku da demokrasiyle ilişkilidir. Geçiş süreci hukukunu demokrasi dışında görmek abestir. Terörün ve şiddetin sona ermesi ve buna bağlı geçiş süreci hukuku, bizatihi demokratik olanaklar üretecek büyük adımlardır. Terörün sonucu olan birçok tedbire artık ihtiyaç kalmayacaktır. Bunun doğal sonucu zaten demokratik alanın genişlemesidir.
Devamı ise demokrasiyi geliştirme sürecidir. Hedef elbette demokrasiye geçiş (!) değil demokrasiyi güçlendirmektir. Türkiye’nin demokratik sisteme sahip olmadığı, eleştiri hakkının bulunmadığı gibi gerçeklikten uzak iddialarla demokrasiye geçmekten söz edenler var. Bu çevrelerin, kendi eylem ve söz hürriyetlerini sınırsız kullanmakta hiçbir engelle karşılaşmadıkları halde, demokrasi askıda mealinde sözler etmesi ciddi bir çelişkiye işarettir.
* Demokrasi askıda ise Türkiye’de her türlü muhalefet nasıl olabiliyor, varlıklarını nasıl sürdürüyor, hatta en radikal fikri muhalefetler nasıl ortaya çıkıyor.
* Oysa görüş ve eylem çeşitliliği açısından demokratik dünyanın en rahat muhalefetlerinden biri Türkiye’de yapılıyor.
‘Hangi askıda demokraside bunlar gerçekleşir’
* Suç sayılan ifadeler ve fiiller isnadıyla yapılan soruşturmaları, alınan hukuki tedbirleri, suçu sabit olanlar için verilen cezaları ileri sürerek demokrasi askıda demek ancak dar ideolojik bir bakışla ve pozitif hukuku tanımamakla açıklanabilir.
* Daha iki buçuk sene önce cumhurbaşkanı seçimi ikinci tura kaldı, bir buçuk sene önce muhalefet yerel seçimlerde başarı elde etti. Hangi askıda demokraside bunlar gerçekleşebilir.
* Suç alanına girilmedikçe her kanattan muhalif, demokratik muhalefet alanında son derece rahat bir şekilde hareket ediyor. Türkiye’nin gerçeği budur.