Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek Boğaziçi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ticaret yollarındaki önemine dikkat çekti ve yapay zekadan sanayi bölgelerinin limanlara bağlanmasına, eğitim ihracatından dizi ihracatına kadar önemli açıklamalarda bulundu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından bu yıl 16’ıncısı düzenlenen Boğaziçi Zirvesi’nin ikinci gününde konuştu.
Zirvede sunumunu İngilizce yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ve dünya ekonomisine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, Türkiye’nin sağlık turizminde küresel pazarın yüzde 5’ini oluşturduğunu, dizi ihracatında dünya üçüncüsü olduğunu belirtirken, Asya ile ticaret güzergahında Türkiye’nin önemine de dikkat çekti.
Şimşek’in konuşmasında, Türkiye’nin gelen turist sayısı bakımından dünyada dördüncü sırada yer aldığını vurgularken, inşaat sektöründe Çin’in hemen ardından dünya ikincisi konumuna da dikkat çekti.
Bakan, yaratıcı endüstrilerde de Türkiye’nin dünyada önemli konumuna işaret ederken, düşük borçluluğun “mali alan sağladığını” belirtti.
Organize sanayi bölgelerinin demiryolu ağı ile limanlara bağlanmasını hedeflediklerini belirten Bakan Mehmet Şimşek, “Yapay zekada gelişmiş ülkeleri yakalamak istiyoruz” diye açıkladı.
Şimşek’in konuşmasına öne çıkanlar şu şekilde oldu:
Türkiye, Asya güzergahında en önemli durak
Asya ile ticaret açısından bakıldığında, en verimli ve açık ara en hızlı güzergâh Türkiye üzerinden geçiyor. Bu yüzden bu yeni bağlantılara yapılan yatırımlar sadece Türkiye için değil, bölgesel refah, hizmet ve ticaret için de kilit öneme sahip. Her ne kadar şu anda ciddi bir cari fazlamız olsa da bu alandaki potansiyelin hâlâ çok büyük olduğuna inanıyoruz.
Turizmde, 1980’lerde mütevazı adımlarla turist çekmeye başladık ama bugün güçlü bir ivme kazandık. Türkiye, gelen turist sayısı bakımından dünyada dördüncü sırada yer alıyor — bu da başlı başına önemli bir başarı.
“Gelecek 10 yıl odağımız burası olacak”
İnşaat sektöründe ise yurt dışı faaliyetler açısından Çin’in hemen ardından dünya ikincisiyiz. Sağlık turizminde küresel pazarın yüzde 5’ini oluşturuyoruz. Eğitim alanında yeni ama hızla yükselen bir aktörüz.
Yaratıcı endüstrilerde, İngiliz The Economist dergisine göre, Türkiye dizi ihracatında dünya üçüncüsü. Oyun sektöründe ise İstanbul, Londra’nın ardından ikinci sırada; birkaç “unicorn” girişimimiz ve 100 milyon doların üzerinde çok sayıda exit’imiz oldu. Fintek, lojistik, ulaştırma ve hizmet sektörleri de aynı şekilde büyük potansiyele sahip.
Bugün hizmet ihracatında dünyanın 20. büyük ülkesi konumundayız, ancak asıl büyüme alanımızın burası olduğuna inanıyoruz. Önümüzdeki on yılda odağımız bu alan olacak.
Düşük borçluluk
Küresel borçluluk son on yıllarda önemli ölçüde arttı. Bu oranlara özel sektör, hane halkı, kamu ve finansal sektör borçları da dahil. Türkiye’nin toplam borçluluk oranı yüzde 89 seviyesinde. Bu oran, dünya genelinde yüzde 240’ın, gelişmekte olan piyasalarda ise yüzde 320’nin üzerinde.
Bu ne anlama geliyor? Bu, bize mali alan sağlıyor. Yani küresel zorluklarla başa çıkmak, dönüşüm ve yapısal reformları hayata geçirmek için kaynağımız var demek. Düşük borçluluk ve güçlü mali pozisyon, hazırlıksız yakalansanız bile harekete geçecek kaynağınız olduğu anlamına gelir.
Verimli altyapı
Bu çerçevede, verimliliği artıran altyapı yatırımlarına öncelik veriyoruz. Örneğin, tüm büyük organize sanayi bölgelerini limanlara demiryolu ile bağlamayı hedefliyoruz. Bu hem rekabet gücümüzü artıracak hem de karbon ayak izimizi azaltacak.
Yapay zeka rekabeti
Ayrıca yapay zekâ altyapısına hazırlık büyük bir yarış haline geldi. Gelişmekte olan ülkelerin önündeyiz ama gelişmiş ülkeleri yakalamak istiyoruz; bunun için altyapıya yatırım yapmamız gerekiyor. Bu da kaynak gerektiriyor.
Deprem harcamaları
Yeşil dönüşümün hızlandırılması iç ve dış şoklara karşı tampon oluşturmak ve mali disiplini koruyarak bu dönüşümü finanse etmek öncelikli hedeflerimiz arasında.
Bu arada, son iki yılda deprem yeniden yapılanması için 90 milyar doların üzerinde harcama yapmamıza rağmen, bütçe açığı projeksiyonlarımız hâlâ düşük seviyede kalmaya devam ediyor.
