TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, İçişleri Komisyonu’ndaki “İBB’de 505 terör iltisak ve irtibatlı var” tartışması ile ilgili meclis tutanağı yayımladı. Başkan Soylu’nun komisyondaki ifadeleri bazı basın yayın organları tarafından çarpıtılmıştı.
TBMM İçişleri Komisyonu’ndaki bütçe görüşmelerinde CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’le, eski İçişleri Bakanı ve şu anki TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Süleyman Soylu arasında hayli ilginç bir diyalog yaşandı.
Müzakereler sırasında söz alan Bülbül, “Sayın Başkanıma her zaman sormak istiyordum, burada gördüm, burada soruyorum: ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 555 terörist var’ dediniz, nerede bu teröristler? Yok. Demek ki kişilerin genel anlamda, kanun dışında, etkin bir şekilde, sübjektif açıklamalarla Türkiye yönetilemez. Yani sübjektif açıklamalarla, terör anlatımlarıyla, geniş anlamda terör açıklamalarıyla Türkiye yönetilemez” dedi.
Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devletinin inşasına ihtiyacı olduğunu aktaran Bülbül, şunları söyledi: “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi açık ve net söylüyor kararlarında, diyor ki: ‘Terör tanımı geniş tutulamaz.’ Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin vermiş olduğu birçok kararda ‘terör’ kelimesinin geniş anlamda kullanılmamasını ve anayasal hak ve özgürlüklerin kullanılmasında engelleyici unsur olmamasını belirtiyor.”
“Allah her şeyi görüyor”
Bülbül’ün açıklamaları ve sorusuna yanıt veren Soylu ise tartışmaya girmek istemediğini belirterek sosyal medya hesabı X üzerinden bir bilgilendirme yaptı:
“Üzgünüm. İçişleri Komisyonu’ndaki “İBB’de 505 terör iltisak ve irtibatlı var” tartışması ile ilgili meclis tutanağını yayınlıyorum. Konuşmanın bazı bölümlerini çıkarıp Sözcü gazetesinde “kes kopyala yapıştır“ haline getirmek doğruyu
eğri haline getirmez. Madde madde konuşmayı yazıyorum. Tutanaktaki yazılmayan bölümlerinde altını çiziyorum. Allah her şeyi görüyor.”
1- Bu tartışma belediye seçimleri öncesi yapıldı (tekraren) ve bu tartışmaya çekilmeye çalışıldım. Oysa belediye seçimleri iki başkan arasında seçim ve ben onun için bu tartışmaya girmedim (Ben seçim öncesi böyle bir polemiğe girmeyi doğru bulmadım).
2- Mülkiye teftiş kurulu tarafından ve adli birimler tarafından gerçekleştirilen yüzlerce sayfalık bir işlemdir (soruşturma ) ve işlemin sonucu vardır.
3- Devletin işi yürür.
4- Tesbit edildiği için o dönem yaklaşık ilk etapta 120 kişi oradan (mülkiye teftiş kurulu tesbiti) işten çıkarılmış.
5- Oradaki kişiler (terör iltisaklı ve irtibatlı) yukarıdan aşağıya tadat (isim isim sayılı) edilmiştir.
6- Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.
7- Bence bu tartışmaya girmeyelim. Ben bunu size izah etmekten memnuniyet duyarım. Buranın konusu değil.
8- Bu bir hukuki konu ve orada hukuki bir durum var.Onlarda hukuki eksiklikleri görmüşlerdi zaten.
9- Soru: Siyaset gereği söyledik diyorsunuz ?
Hayır demedim. Bir de o da yanlış. Onu avukat öyle söylemiyor. Diyor ki: Kanunun gereği araştırmalar sonucu yapılmıştır. Ama benim müvekkilim aynı zamanda siyasetçidir. Elbetteki siyaset, siyasi olarak değerlendirme hakkınada sahiptir ama gazeteci öyle alır onu böyle söyler (Tamda bugün olduğu gibi).”