Kızı Sırrı Süreyya Önder’i yazdı: Ölüm onun düşünmediği bir konu değildi

IMG_3619

DEM Parti İstanbul Milletvekili ve eski TBMM başkan vekili Sırrı Süreyya Önder’in kızı Ceren Önder babasını yazdı: “Hiç komik olmayan bir şakaya benziyor bu yazının başına oturuşum. Hiçbir zaman almak istediğini veren biri olmadı ama giden dostların ardından yazarken eminim bu ihtimali, benim de bir gün onun arkasından yazma ihtimalimi bir-iki defa düşünmüştür.”

Aort damarı yırtılan Önder 15 Nisan’da ameliyat olmuş, tedavisiyse yoğun bakımda devam etmişti. Sırrı Süreyya 3 Mayıs’ta hayatını kaybetmişti.

Ceren Önder T24’te yayınlanan yazısında babasının siyasetten sıkılarak arkadaşlarının yeterince hakkı verilmemiş filmleri hakkında yazmaya başladığını, Beynelmilel’in çekilme hikayesini ve baba-kız olarak ilişkilerini anlattı.

Arkadaşı Berkun Oya’yı çok sevdiğinden hatta yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın o sırada Kandıra Cezaevi’nde olan Sırrı Süreyya’ya ortopedik ayakkabı aldığına kadar birçok anekdotu anlatan Ceren Önder’in yazısından öne çıkanlar şöyle:

*Hiç komik olmayan bir şakaya benziyor bu yazının başına oturuşum. Hiçbir zaman almak istediğini veren biri olmadı ama giden dostların ardından yazarken eminim bu ihtimali, benim de bir gün onun arkasından yazma ihtimalimi bir-iki defa düşünmüştür.

*Ölüm, onun düşünmediği bir konu değildi. Zaman zaman içini sıkıntıya boğan, zaman zaman cilveleştiği bir soru işaretiydi. Bazen gecenin bir yarısı bana telefon açtırıyor, bazen de hiç sevmediği kan tahlillerinden, tetkiklerden kurtulmasını sağlıyordu ölüm düşüncesi. Neticede kendisinin de dediği gibi, insanı ölümünden koruyan tek şey eceliydi. Yine de aramızdaki tek sitem konusuydu ölüm.

*Yazının girişindeki Niyâzî-i Mısrî dizeleri “Ölürsem mezar taşıma yazdırın” mesajıyla üç-beş yakın arkadaşına gönderdiği bir şiirdendir mesela. Bana göndermemişti, ben hasta olduğunu söylemesinden hoşlanmazdım. Ölümden bahsetmesinden de. “Ölürsem mezarımda keman çal” demişti ben küçükken. Keman çalmayı da öğrenemedim zaten.

*“Ceren ben çocuk bakmayı bilmiyorum, ihtiyacın olan her şeyi senin açıkça söylemen lazım” diyor. Söylüyorum, çırpınıyor ve yapıyor. Sonra bir tanecik babaannem yetişiyor imdadımıza. Adıyaman’dan kalkıp geliyor ve hayatımız güzelleşiyor.

*Babam Sezen Aksu’ya bir mektup yazıyor (belki hâlâ kendisindedir). Mektupta elbette önce bir hikâye anlatıp finalde konuyu Sezen Aksu’nun Beynelmilel’de oynamasını isteyişine bağlıyor. O iş olmuyor ama başka bir şeye vesile oluyor. Yazdığı mektubu bana sesli okumasına.

*Çekim zamanı yaklaşırken, okulum da tatil olacak. Nadiren yaptığı “ciddi” konuşmalardan biri için davet ediliyorum bu sefer. “Bak kızım, bu film benim için çok önemli. Dünya yansa seti bırakamam ama burnun kanasa İstanbul’a dönmek zorunda kalırım. O yüzden sen de benimle sete geleceksin. Çok uyumlu olmaya ve yardım etmeye çalışmalısın.” Etmem mi yahu? Tasımızı tarağımızı toplayıp çekimlerin yapılacağı Tarsus’a gidiyoruz.

*Sanat ekibinde çıraklık yapıyorum, kostüm ekibine ütü yardımına gidiyorum.

*Sonra aramızda kalsın ama o ay ne zaman Taksim’e gitsek, bulduğumuz rastgele seanslara girip gizlice oturuyoruz en arka koltuklara.

*Hem salon dolu mu diye bakacağız, hem de seyirci gülmesi gereken yerde gülüyor mu diye. Yüzünü kimsenin tanımamasından bulduğumuz hafiflikle, canımız ne isterse onu yapıyoruz. Bizden kime ne?

Ne olmuştu?

Önder, 15 Nisan’da saat 22:30 sularında ambulansla İstanbul’un Şişli ilçesindeki Florence Nightingale Hastanesi’ne kaldırıldı. Aort damarında yırtılma saptanmasının ardından 23:30 sularında acilen ameliyata alındı. Ameliyat 12 saate yakın sürdü, 16 Nisan’da yoğun bakıma alındı.

Hastane, Önder’e bypass yapıldığını ve aort kapağının değiştirildiğini fakat kalbin sağ yarısının iyi kasılmadığını açıkladı. 20 Nisan’da kalbin sağ tarafının tekrar kasılmaya başladığı duyuruldu.

25 Nisan’da doktoru (Prof. Dr.) Ertan Sağbaş, “Aslında şu hale gelmesi büyük mucizedir. Kurtulma ihtimali zayıf da olsa umudumuz var” dedi.

Doktorlar, 28 Nisan’da da nörolojik tablonun bozulduğunu, Önder’in hayati tehlikesinin arttığını duyurdu.

Hastane 3 Mayıs saat 16:10’da Önder’in hayatını kaybettiğini açıkladı.

Exit mobile version