Kadınların altın günü hayal oldu!

IMG_1086

Türkiye’de kadınların geleneksel sosyal ve finansal dayanışması olan “altın günü”, enflasyondaki artış ve yaşam tarzlarındaki değişim nedeniyle değişmeye başladı.​

Türkiye’de kadınlar özellikle de ev hanımları arasında geleneksel olarak uzun yıllardır süren “altın günü”, ev yapımı ikramlar, samimi sohbetlerle dolu bir ortamda sosyal ve finansal destek sağlıyor. Sosyal medyada da dönem dönem tabaklarıyla ünlü “altın günü” enflasyondaki yükseliş ve değişen yaşam koşullarıyla yeniden şekilleniyor.​

Sosyal medyada “altın günü”

Sosyal medyada geçtiğimiz aylarda Kocaeli’de bir grup kadının kar fırtınasına rağmen “güne” gitmesi sosyal medyada gündem olmuştu.

Dönem dönem de gün tabakları sosyal medyada hem özlem dolu mesajlarla anılıyor hem de yarışma tadında puanlamalara maruz kalıyor.

Altın günü, sadece sosyal etkileşim değil, aynı zamanda bir tür tasarruf ya da birikim fonu işlevi de görüyor.

“Altın günü” ekonomisi

Inside Turkey’den Emel Altay haberine göre, Türkiye’deki ekonomide yaşanan zorluklar, artan gıda fiyatları, “altın günü” geleneğini sürdürmeyi zorlaştırıyor.

TÜİK’e göre, Mart 2025’te yıllık enflasyon yüzde 38,1 olurken, ENAG’a göre yüzde 75,2 oldu. Un, yağ ve peynir gibi temel gıda maddelerinin maliyetindeki artış, “gün” buluşmalarını finansal bir yük haline getiriyor.​

Prof. Dr. Serap Durusoy, gıda fiyatlarındaki artışın ve enflasyondaki yükselişin misafirperverlik geleneklerini etkilediğini belirtiyor. Durusoy, “Nüfusun yarısından fazlası açlık sınırının altında gelir elde ediyor. Bu nedenle, misafir ağırlamak bile lüks gibi algılanabiliyor” diyor.​

Sosyolog Dr. Gökben Demirbaş, “Altın Günü” kökenlerinin erken Cumhuriyet dönemine dayandığını, temelinin o dönemde üst ve orta sınıf kadınlar arasında popüler olan “Kabul Günü”ne dayandığını belirtiyor. Günümüzdeyse özellikle orta sınıftaki kadınlar bu buluşmalardan çekiliyor. Demirbaş bunu şu şekilde açıklıyor:

“Nedenler basit: finansal baskı ve iş gücüne katılım.”

Bu buluşmalardan vazgeçmek istemeyenler ise geleneği tamamen terk etmek yerine dönüştürmeyi tercih ediyor. 68 yaşındaki bir ev hanımı, “Altın Günleri”nin artık daha seyrek düzenlendiğini ve katılımcı sayısının azaldığını belirtiyor. Kimileri de bu buluşmaları dijital platformlara taşıyor.

Exit mobile version