İstinaf Fatma Zehra Kınık hakkındaki 4 yıl 2 aylık hapis cezasını bozdu: Ceza miktarı yeniden değerlendirilecek

IMG_2085

İstinaf mahkemesi, bir kişinin hayatını kaybettiği ve üç kişinin yaralandığı kazada sürücü koltuğunda bulunan Fatma Zehra Kınık’a verilen 4 yıl 2 ay hapis cezasını bozdu. Mahkeme, üç yaralının şikâyetlerini geri çektiğini ve bu nedenle Kınık’ın yalnızca ölümle sonuçlanan kaza nedeniyle cezalandırılması gerektiğini belirtti.

Kamuoyunda tartışmalara neden olan bir kararla ilgili önemli bir gelişme yaşandı.

İstanbul Beykoz’da 9 Temmuz 2024 tarihinde yaşanan trafik kazasında 17 yaşındaki Batın Barlas Çeki yaşamını yitirmiş, motosiklet sürücüsü arkadaşı Yavuz Selim Öztürk ise ağır yaralanmıştı.

Araç sürücüsü Fatma Zehra Kınık, İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada “taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan yargılandı.

Hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istenen eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatma Zehra Kınık, mahkeme tarafından 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca, ehliyetine 2 yıl süreyle el konulmasına karar verildi.

Mahkeme heyeti, sanığa verilen hapis cezasının miktarı itibarıyla, cezanın ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanmasına yer olmadığına hükmederek, sanık hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin de devamını kararlaştırmıştı.

İstinaf Zehra Kınık’ın cezasını bozdu

BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre istinaf mahkemesi, 4 yıl 2 ay hapis cezası verilen Fatma Zehra Kınık hakkındaki kararı bozdu. Üç yaralının şikâyetini çektiği ve Kınık’ın sadece bir kişinin ölümünden cezalandırılması gerektiği belirtildi.

Ne oldu?

Fatıma Zehra Kınık Demir’in otomobiliyle Yavuz Selim Öztürk’ün kullandığı motosiklete çarpması sonucu, motosikletin arkasında oturan 17 yaşındaki Batın Barlasçeki hayatını kaybetmişti. 2025 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda Zehra Kınık Demir asli kusurlu bulundu. Kınık Demir, suçlamaları reddederek, olayda kusurlu olmadığını öne sürmüştü.

Raporda Kınık Demir’in “Dur” yazılı trafik işaret levhasını dikkate alarak, araçların seyir durumlarını kontrol ettikten sonra yola çıkması ve geçiş hakkını motosiklete vermesi gerekirken, bu kurallara dikkat etmediği için asli kusurlu bulunduğu kaydedildi.

Öztürk ve Barlasçeki de Adli Tıp Kurumu’nun raporunda tali kusurlu bulundu. Öztürk’ün kusurlu bulunmasının sebepleri, kaza sırasında kaskının olmaması, kasksız yolcu taşıması ve kavşağa hızını azaltıp kontrollü yaklaşmaması gösterildi.

Raporda Barlasçeki’nin de kasksız şekilde yolculuk yaparak can güvenliğini tehlikeye attığı kaydedildi.

İfadesinde Kınık Demir’in aracının “aniden yola çıktını” söyleyen Öztürk, “Araç aniden yola çıkınca ben biraz daha hız yapıp araçtan kurtulmak istedim çünkü fren mesafem hiç yoktu. Dengemi kaybettim ve motosiklet devrildi. Kazada kusurlu olduğumu düşünmüyorum” demişti.

Öztürk lise 10. sınıfa gittiğini, maddi sıkıntılardan dolayı araba tamirciliği yaptığını, Batın Barlasçeki ile de motosikletinin tamiri için görüştüğünü, kaza sırasında onu eve bırakmakta olduğunu kaydetmişti.

Exit mobile version