Türkiye son yılların en kurak yazını yaşıyor. Büyük kentlerde barajlardaki doluluk oranları son yılların en düşük seviyelerine geriledi. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün (DSİ) tespitlerine göre İstanbul’un 4 aylık, Ankara’nın 3 aylık, İzmir’in ise 2 aylık içme suyu kaldı. Gazetemize konuşan uzmanlar suyu yönetme konusunda eksiklikler bulunduğuna dikkat çekti.
Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, “Ülkemizde su yönetimi riski yönetmeye yeterince hazır değil. Barajlarda su bitip kriz ortaya çıktığında da planlı su kesintisi dışında yapılacak çok bir şey kalmıyor. Özellikle büyükşehirlerde su yönetiminde riski arttıran sebeplerin daha iyi görülmesi gerekiyor. Ankara’da Çamlıdere Barajı, İzmir’de de Gördes Barajı’nda yeterli su tutulamıyor. Ayrıca suda arz ve talep yönetiminin birlikte yapılması gerekiyor. Talebin yönetilmesinde yetersiz kalıyoruz. Su kullanımı konusunda denetim ve bilinçlendirme çalışmaları birlikte yürütülmeli. Şehirlerdeki suyumuzun ülke genelinde yüzde 45’i kayıp ve kaçak olarak israf oluyor. Bunun makul seviyeye çekilmesi artık bir zorunluluk” dedi.
Su havzaları uyarı veriyor
Meteoroloji Mühendisleri Odası Genel Sekreteri İsmail Küçük, tüm uyarılara ve gözle görülür sonuçlara rağmen su havzalarının farklı amaçlarla kullanılmasının devam ettiğini, buna karşılık nüfus artışı ve tüketim baskısının su talebini artırdığını hatırlattı.
Kuraklık gibi doğal süreçlerin etkisiyle kentlere sağlanan su miktarının her geçen gün yetersiz hale geldiğini söyleyen Küçük “Bu sonuç, olağan dışı değil. Yanlış politikaların kaçınılmaz sonucu. Mevcut politika sürdürülürse su sorunları yıkıcı hale gelecek, göller, barajlar ve yer altı su kaynakları geri dönüşsüz bir çöküşle karşı karşıya kalacak” ifadesini kullandı.
Yağışlı dönemde de tasarruf yapılmalı
Dursun Yıldız, su yönetiminin; sivil toplum ve paydaşlarla, kullanıcıların da işin içine yeterince dahil olmadığı zaman başarılı olamayacağını anlattı. Yıldız “Su kullanımı konusunda denetim ve bilinçlendirme çalışması birlikte sürmeli. Vatandaşlar tasarruf tedbirlerine uymalı ve su kullanımı en az üçte bir oranında azaltılmalı. Yağış döneminde de tasarruf alışkanlığı sürmeli. Ancak bunun için devamlı ve güçlü bir su yönetim stratejisiyle sürdürülmesi şart” dedi.
“Bazıları suya erişemezken, bazıları hakkının 5-6 kat su kullanıyor”
Türkiye’de kullanılabilir su miktarı ortalama 112 milyar metreküp. Bu da ülkemizde kişi başına yaklaşık 1.566 metreküp kullanılabilir su düştüğünü gösterirken, bu rakam aslında ‘su fakiri ülke’ yolunda ilerlediğimizi gösteriyor. Buna rağmen bazı bölgelerde kişi başı tüketimin yıllık 8 bin metreküp seviyesine çıktığının tespit edilmesi “Bazıları suya erişemezken, bazıları hakkının 5-6 kat su kullanıyor” sonucuna ulaştırıyor.
“Yüksek miktarda su tüketen endüstriyel tesisler su fakiri bölgelerde bulunuyor”
Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, Meteoroloji Mühendisleri Odası Genel Sekreteri İsmail Küçük, iklim, coğrafi ve fiziki özelliklerinden dolayı bazı bölgelerde kişi başına tüketilen su miktarının 8 bin metreküpe kadar çıktığına dikkat çekerken “Yüksek miktarda su tüketen endüstriyel tesisler su fakiri bölgelerde bulunuyor. Bu durum uzak mesafeden su temini gibi sorunları doğuruyor. Su hakları konusunda yeni sorunlar çıkmasının kaçınılmaz olacağı su tartışmalar gündeme gelebilir” dedi.