İsrailli yerleşimciler, İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da yaşayan Filistinlilere 17-23 Haziran haftasında en az 23 kez saldırdı.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), saldırılarda bir Filistinlinin öldürüldüğünü, 14 kişinin yaralandığını ve kundaklama, vandalizm ve çoğu zeytinlik olmak üzere fidanların tahrip edilmesi gibi maddi hasar verildiğini bildirdi.
Al Jazeera’nın aktardığına göre İsrailli yerleşimciler, Batı Şeria’da Filistinlilerin yaşadığı çeşitli bölgelere saldırdı.
Batı Şeria’da ‘açık hava hapishanesinde’ yaşayan Filistinliler, düzenli olarak polis baskınlarına veya İsrailli yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalıyor. Dahası, Batı Şeria içinde ve çevresinde yüzlerce askeri kontrol noktası bulunuyor ve bu yüzden Filistinlilerin seyahat etmesi saatler sürebiliyor.
Britanyalı gazeteci Louis Theroux, bu yıl Batı Şeria’da çektiği ‘The Settlers’ (Yerleşimciler) adlı belgeselde bölgede iki sınıflı bir toplum olduğunu anlatıyordu.
Theroux, Batı Şeria’daki günlük yaşamı şöyle tarifledi: ”Bir yanda İsrail medeni hukuku altında korunarak yaşayan Yahudi yerleşimciler, diğer yanda askeri yönetimin ne idüğü belirsiz rejimine tabi Filistinliler… Yollar kapalı, hayat farklı şekillerde zorlaştırılmış. (Askeri kontrol noktalarındaki) Pasaport kontrollerinin aşağılayıcılığı… Yerleşimcilerin vandallığı ve insanları sindirmesi…”
İsrail ordusu, Batı Şeria’daki Masafer Yatta bölgesinde Filistin topluluğunun yer aldığı 13 binanın yıkılacağına bildirdi. Bunun üzerine alarma geçen OCHA, 500’ü çocuk en az bin 200 insanın ‘yerinden edilme’ riskiyle karşı karşıya olduğunu duyurdu.
Dahası OCHA, 13-23 Haziran tarihlerinde İsrail askerlerinin karakol ve sorgu merkezi olarak kullanmak bahanesiyle 240 Filistinlinin evini ‘geçici olarak ele geçirdiğini’ bildirdi.
Birleşmiş Milletler (BM), askerlerin evlere düzenlediği baskınlarda ev sahiplerini zorla tahliye ettiğini ya da gözaltına aldığını bildirdi.
Ayrıca bu ay Batı Şeria’daki Tulkarem ve Nur Şems mülteci kamplarında da çoğu evlerden oluşan yaklaşık 100 yapının İsrail ordusunca yıkıldığı belirtildi.
Filistinliler pusuya düşürülüyor
İsrail kitlesel açlığa neden olduğu ve yaklaşık 1,9 milyon kişiyi yerinden ettiği Gazze’de hastaneleri, yardım noktalarını ve tahliye bölgelerini hedef alıyor. Öyle ki son bir ayda yüzlerce Filistinli yardım noktalarında pusuya düşürülerek öldürüldü.
ABD-İsrail yardım planı olarak kurulan Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) 27 Mayıs’ta operasyonlarına başlamıştı. GHF kurulmadan önce İsrail, yaklaşık üç ay boyunca Gazze’ye giden her türlü insani yardıma abluka uygulamıştı.
Fakat ABD ve İsrail’in insani yardım kanalı diye tanıttığı GHF, kitlesel ölümlerle anılıyor. Siviller, yardım bahanesiyle, İsrailli keskin nişancıların çevrelediği sıkı kontrol altındaki noktalara yönlendiriliyor.
Görgü tanıkları ve sağlık görevlileri, İsrail güçlerinin kalabalığa defalarca ateş açtığını ve yardım tırlarına ulaşmaya çalışan sivilleri pusuya düşürdüklerini söylüyor.
Örneğin 29 Şubat’ta İsrail, Gazze’nin kuzeyinde un kamyonu bekleyen 100 kişinin ölümü dahil yardım noktalarında çok sayıda katliam yaptı.
Uluslararası kınamalara rağmen GHF güvenliksiz ve denetimsiz çalışmayı sürdürüyor.
Filistinli yetkililer bu yardım planının Gazze’deki kitlesel açlığı bir silah gibi kullanarak nüfusu kontrol etmek için uygulandığını söylüyor.
Öyle ki 15 insan hakları örgütü, GHF’nin operasyonlarını derhal durdurması gerektiğini ve ‘savaş suçlarına bulaşmış’ olabileceğini söyledi.