İmralı heyeti Yüksekdağ’la görüştü: ‘Çift bayrak, çift dil falan gündemimizde yok’

IMG_6033

Eski HDP eş genel başkanı Figen Yüksekdağ’la görüşen DEM Parti İmralı heyeti açıklama yaptı: “‘Ülke bölünecek, çift bayrak, çift dil’ falan. Arkadaşlar gündemimizde ne böyle bir şey var ne bunu tartıştık ne de bunun iması yapıldı. Böyle bir şey yok.“

İmralı Cezaevi’nde Abdullah Öcalan’la görüşen DEM Parti heyeti, Kocaeli Cezaevi’nde Yüksekdağ ve eski HDP Diyarbakır milletvekili Semra Güzel’le görüştü.

DEM Parti milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’le yerine kayyım atanan Mardin büyükşehir belediye eş başkanı Ahmet Türk’te oluşan heyetin görüşmesi yaklaşık bir saat 20 dakika sürdü.

Ardından Önder, Yüksekdağ ve Güzel’in gelişen sürecin yanında olduğunu ve üzerlerine düşeni yerine getirmeye hazır şekilde beklediğini belirtip şunları söyledi:

* 10 yıl bu ülke ağır bir zaman kaybetti. Yerine konulması imkansız olan iki şey yitip giden canlar ve zamandır. Bu çatışmalı süreçte hayatını kaybeden, sağlığını kaybeden bütün şehitler ve gaziler bütün ülkemizin onurudur.

* Hepimizin onlara ağır bir sorumluluğu ve borcu vardır. Onlara vereceğimiz en büyük armağan bu süreci, çatışmalı süreci sonlandırmak, bunu bir barışla taçlandırmak olacaktır. Ondan sonra hayatta olan herkese destek, hayatını kaybedenin geride bıraktığı yakınlarına bir yoldaş olmak hepimizin, toplum olarak boynumuzun borcudur. Biz bu ciddiyette ve bu samimiyetteyiz.

* Hepsinin acısını yüreğimizde hissediyoruz ve rahmetle anıyoruz. Barışa gelince şehitlerimize ve gazilerimize borcumuzun altını böylece çizdikten sonra barış, çocuklarımızın gözüne bakarak kurmak zorunda olduğumuz bir şeydir çünkü hiçbir dahillerinin olmadığı bir çatışmalı mirası bu ülkenin çocukları hak etmiyor.

* Hem sorumluluğumuzun hem vicdanımızın hem insan olmamızın gereği onlara barış içinde bir ülkeyi hazırlamak ve onlara bunu bırakmak.

* Çok spekülatif tartışmalar oluyor. İnanın silah kadar zarar veren bir dil bu. ‘Ülke bölünecek, çift bayrak, çift dil’ falan. Arkadaşlar gündemimizde ne böyle bir şey var ne bunu tartıştık ne de bunun iması yapıldı. Böyle bir şey yok. Kurmaya çalıştığımız barıştır.

* Bu konuda fikrini değiştiren ya da kuşkusunu gidermek isteyen herkesle dediğimiz gibi hem parti hem heyet olarak görüşmeye, süreci, derdimizi anlatmaya, önerilerini, katkılarını, eleştirilerini, uyarılarını dinlemeye de hazırız. Tek ricamız bu toksik dilin bir kenara bırakılması.

* “Ama iki anahtarı var bunun, birisi ciddiyet, diğeri samimiyet. Herkesten de bunu asgari anlamda beklemek hakkımız çünkü bu mesele ne Ahmet beyin derdi ne Pervin hanımın derdi ne benim derdim. Bu mesele bütün ülkemizin derdi, başta da çocuklar olmak üzere.

* Onun için herkesten olumlu katkı bekliyoruz. Biz dilimizi değiştirmeyeceğiz. Bu şekil saldırgan bir dil kullananlara karşı bile gelebileceğimiz maksimum nokta bu, samimiyetini halk takdir edecek çünkü yaklaşık bir haftadır yollardayız.

Bu süreçte boyunlarına sarılan, barışı talep eden, ellerini çabuk tutmalarını isteyen, zaman zaman uyaran kişilerin olduğunu belirten Önder konuşmasını şöyle tamamladı:

“Bu konuda halkın vicdanı her zaman olduğu gibi doğruyu işaret ediyor ama güvercin kasaplarına, iki gözden dört ölüm bakanlara cevaz vermemek lazım. Bu da hepimizin sorumluluğu.”

Exit mobile version