Tarihçi İlber Ortaylı “Fransa’da büyük bir soygun… İmparatorlarının namusunu koruyamadılar” dedi.
Louvre Müzesi 19 Ekim sabahı soyulmuş, kraliyet mücevherlerinin sergilendiği Apollo Galerisi’nden ‘paha biçilemez’ değerde dokuz eser çalınmıştı. Soygun yalnızca yedi dakika sürmüştü.
Çalınan mücevherlerden bazıları şunlardı:
Napolyon Bonaparte’ın eşi Marie Louise’in kolyesi
Marie Louise’in küpesi
3’üncü Napolyon’un eşi imparatoriçe Eugenie’nin tacı
İmparatoriçe Eugenie’nin taktığı broş
1’inci Louis-Philippe’in eşi kraliçe Marie-Amelie’nin tacı, kolyesi ve küpeleri
Eugenie’nin tacı (Hırsızlar düşürdü)
Bir haftada ülkede üç soygun gerçekleşirken müzelerdeki güvenlik önlemleri sıklıkla tartışılır oldu. Öte yandan Louvre’daki hırsızlıkta kullanılan vinç markası Böcker ve IKEA gibi firmalar da soygunu tiye alan reklamlar yaptı.
Olayla ilgili bir yorum da tarihçi Ortaylı’dan geldi. Hürriyet’teki köşesinde İlber Ortaylı şunları yazdı:
* Daha birkaç sene evvel British Museum’u kendi çalışanları soymuştu. Şimdi de Fransa’da büyük bir soygun. Bağdat Müzesi’nin yağmalanışını hatırlayın. Avustralya’nın görgüsüzleri Kahire Müzesi’ni tavandan deldirip eser çaldılar.
* Parthenon’dan kaçırılan kabartma ve heykeller, British Museum’un en ilginç bölümünü oluşturuyor. Eserimize ve tabiatımıza sahip çıkalım. Hepsi bundan ibarettir. Turizmle kültürü ayırmanın zamanı gelmiştir
* Fransız İhtilali’nden beri müzeler halka açık. Yalnız hiç fazla övünmesinler; asıl halka açık müze uygulamasını ilk gerçekleştiren Roma’da II. Pius’tur.
* Eserleri korumayı bilmedikleri açık. Daha birkaç sene evvel British Museum’u kendi çalışanları soymuştu. Şimdi de Fransa’da büyük bir soygun… İmparatorlarının namusunu koruyamadılar. Adamın tacı, tahtı, hatta iç çamaşırları(!) da gitmiştir. Bunlar onarmak bahanesiyle, II. Selim’in türbesindeki çinileri soyan adamlardır. Tabii Osman Hamdi Bey’in de bu işte biraz günahı vardır.
‘Ülkeyi yağmaladılar’
* Bağdat Müzesi’nin yağmalanışını hatırlayın. İşgalci Amerikan hödükleri, Eski Şark’ı kazdıklarını iddia ederek ülkeyi yağmaladılar. Bu arada tabii insanların Mezopotamya’daki zenginliğini de yağmaladılar. İş azdı; Avustralya’nın görgüsüzleri Kahire Müzesi’ni tavandan deldirip eser çaldılar. “Allah’tan bu kadarı fazla” dendi. Çobanlara da firavunlar müzesini kaptırmaya insanlığın niyeti yoktu.
* Parthenon’dan kaçırılan kabartma ve heykeller, British Museum’un en ilginç bölümünü oluşturuyor. Topkapı Sarayı Müzesi müdürüyken Atina’da Parthenon Müzesi’ni ziyaret ettiğimde “Böyle bir müze varken, British Museum’un eserleri tutması yanlış ve usulsüz” dedim.
* Haklıydım, her şey yerinde güzeldir; Pergamon Altarı Bergama’nın üstünde, Mısır piramitlerinden çalınanlar Mısır’ın ortasında, Elgin Mermeri denen Parthenon kalıntıları da Yunanistan’daki asıl yerinde güzeldir.
