Hindistan: Türkiye’nin BRICS üyeliğine karşı değiliz

IMG_1538

Türkiye’nin BRICS üyeliğinin Pakistan ile iyi ilişkilerinden ötürü Hindistan tarafından veto edildiği iddia edilmişti. Hint makamları, bu iddiayı yalanladı.

Rusya’nın Kazan kentinde Salı günü başlayan ve liderlerin bir araya geldiği BRICS toplantısında, Hindistan’ın, Pakistan ile iyi ilişkilerinden ötürü Türkiye’nin üyeliğine onay vermediği iddiası gündeme geldi.

Euronews Türkçe’nin ulaştığı Hint makamları, Türkiye’nin BRICS üyeliğini veto ettikleri yönünde kamuoyuna yansıyan iddiaları yalanladı.

Başkent Ankara’daki Hindistan Büyükelçiliği’nin gönderdiği bilgi notunda, Başbakan Narendra Modi’nin “aileye katılan yeni üyeleri sıcak bir şekilde karşıladığı,” “genişletilmiş zirveden memnuniyet duyduğunu” aktardı.

‘Ortak ülke’ vurgusu

Metinde, “Hindistan’ın ‘ortak ülke’ statüsünde, BRICS’e yeni ülkeleri kabul etmeye hazır olduğu” belirtildi.

‘Ortak ülke,’ BRICS grubuna tam üye olmayan ancak bu grup ile işbirliği yapan veya ortaklık ilişkisi içinde bulunan ülkeleri ifade eder. Bu ülkeler, BRICS’in projelerine ve faaliyetlerine katılabilir ancak tam üyelerin sahip olduğu hak ve yükümlülüklere sahip olmayabilirler.

Ortak ülkeler ayrıca, BRICS’in karar alma süreçlerine kısmi katılım gösterebilir ve grubun sunduğu fırsatlardan faydalanabilirler.

“Bu bağlamda, tüm kararların uzlaşma ile alınması gerektiği ve BRICS’in kurucu üyelerinin görüşlerine saygı gösterilmesi gerektiği vurgulandı,” denildi. ‘Prensip olarak karşılar’

Euronews Türkçe’ye konuşan İstanbul merkezli Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi’nin direktörü Sinan Ülgen, “Hindistan ve Brezilya gibi ülkeler BRICS’ın hızlı bir genişlemesine karşılar.

Prensip olarak olmasa da bir süre beklememiz lazım görüşündeler. BRICS de bunun için henüz bir mutabakatta sağlanmadı” demişti.

Hint makamının gönderdiği bilgi notu şu şekilde devam etti:

“Ayrıca, Johannesburg Zirvesi’nde kabul edilen kılavuz ilkeler, standartlar, kriterler ve prosedürlerin tüm üyeler ve ortak ülkeler tarafından yerine getirilmesi gerektiğini belirtti.”

2023 yılında Güney Afrika’nın Johannesburg şehrinde düzenlenen 15. BRICS Zirvesi, bloğun geleceği açısından önemli kararlara sahne oldu.

Bu zirvede, BRICS’e üyelik süreciyle ilgili önemli bir gelişme yaşandı ve yeni üye ülkeler kabul edildi. Bu kararın alındığı süreçte, üyelik için belirli kılavuz ilkeler üzerinde uzlaşı sağlandı.

Üyelik sürecinde çok taraflılığın ve karşılıklı yarar ilkesinin önemi vurgulandı. Bu, üye olacak ülkelerin sadece kendi çıkarlarını değil, aynı zamanda bloğun genel çıkarlarını da göz önünde bulunduracakları anlamına geliyor.

Üyelik için belirlenen kriterler arasında “çok taraflılık,” “karşılıklı yarara dayalı işbirliği” ve “gelişmekte olan ülkelerin çıkarlarını temsil etme” gibi unsurlar yer alıyor.

Büyükelçiliğin gönderdiği bilgi notunda, yapının ‘dönüşüme’ hazır olduğu belirtilerek, “BRICS’in zamanla evrim geçirmeye istekli bir organizasyon olduğu” ifade edildi. “Küresel Güney ülkelerinin umut, beklenti ve arzularının da göz önünde bulundurulması gerektiği” kaydedildi.

Geçen yıl “Afrika ülkelerinin BRICS’e entegre edildiği, bu yıl da birçok Küresel Güney ülkesinin Rusya tarafından davet edildiği” ifade edildi.

2023 yılında yapılan genişlemede Mısır, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de BRICS’e dahil edilmişti.

‘Türkiye’nin BRICS ile iş birliği’

Türkiye’nin BRICS’le iş birliği konusuna ilgi gösterdiğini belirten Putin, “Avrasya Kıtası’nın doğusu ile batısını birbirine bağlayan ülkenizin otoritesi ve özel jeopolitik rolü göz önüne alındığında burada önemli fırsatlar görüyoruz,” dedi.

Bölgesel ve küresel konular ele alındığı görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, BRICS üye ülkelerini “İsrail saldırganlığına karşı durmaya” çağırarak, “İsrail’e yönelik kayıtsız şartsız silah ve mühimmat desteğinin devam ettirilmesinin bu ülkeyi saldırganlığa teşvik ettiğini” belirtti.

BRICS zirvesinde Türkiye’nin üyelik ve ilişkiler konusundaki niyetlerinin somutlaştırması bekleniyordu.

NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip olan Türkiye, tarihsel olarak Batı’nın yanında yer alsa da BRICS’e adaylıkla ilgilenen ülkeler arasında yer alıyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan kısa süre önce yaptığı açıklamada, jeopolitik değişimin Türkiye’nin AB üyeliğinin defalarca reddedilmesinden kaynaklandığını ima etti.

Erdoğan BRICS programını yarıda kesti

TASS haber ajansının aktardığına göre, Erdoğan’ın BRICS zirvesi ziyaretini yarıda keserek Perşembe sabahı Türkiye’ye dönmeyi planladığı bildirildi.

Erdoğan’ın bu kararı, Ankara’da Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ’nin (TUSAŞ) Kahramankazan tesislerine çarşamba günü düzenlenen saldırının ardından aldığı belirtildi.

Erdoğan’ın Kazan’da katılımcılar için düzenlenen gala resepsiyonuna katılmadığı aktarıldı.

Putin’e yeniden davet

Son olarak temmuz ayında Astana’da düzenlenen Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİO) liderler zirvesinde Putin ile görüşen Erdoğan, Putin’i Türkiye’ye davet etti.

Erdoğan, “Artık siz değerli dostumu da en kısa zamanda Türkiye’de görelim istiyorum,” ifadelerini kullandı.

Rus lider, Erdoğan’ın Astana’daki davetine, “Türkiye’ye muhakkak gelirim,” diye cevap vermişti.

Putin, en son 2020 yılında Türkiye’yi ziyaret etmişti.

BRICS nasıl işliyor?

Grup, Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Bankası ya da Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) gibi bir uluslararası bir örgüt değil. Üye ulusların dönüşümlü olarak başkanlığını üstlendiği grubun devlet ve hükümet başkanları yılda bir kez bir araya geliyor.

Oy birliği ile karar alan grubun bütün üyeleri dünyanın en gelişmiş ekonomilerinden oluşan G20 grubunun da üyesi.

Grup, jeopolitik konuların yanı sıra, ekonomik işbirliği, çok taraflı ticaret ve kalkınmayı arttırmaya odaklanıyor.

BRICS nedir?

Adının kısaltması, üyeleri Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın İngilizce isimlerinin ilk harflerinden oluşan topluluk BRICS, 2001’de dönemin Goldman Sachs’ın baş ekonomisti Jim O’Neill tarafından kaleme alınan ve Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in büyüme potansiyellerini değerlendiren bir araştırma makalesinden ilham alarak kuruldu.

İlk etapta Güney Afrika’nın üye olmadığı grup, 2009’da Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Batılı müttefiklerin dünya düzeni hegemonyasına karşı bir platform oluşturmak amacıyla, Rusya’nın girişimiyle kuruldu.

Exit mobile version