Uzmanlar, Hamas’ın liderliğinin Gazze dışına konuşlanmış bir isim tarafından devralınacağı görüşünde.
Hamas’ın siyasi lideri Yahya Sinvar’ın ölümünün hem İsrail hem de Hamas tarafından doğrulanmasının ardından uzmanlar, Gazze’yi yöneten Hamas’ın başına kimin geçeceğini tartışıyor.
Reuters’a konuşan uzmanlar, Hamas liderliğinin Gazze dışına konuşlanmış bir isim tarafından devralınacağı görüşünde.
Hamas’ın yeni liderlik müzakerelerinde yalnızca ana destekçisi İran’ın tercihlerini değil, aynı zamanda önde gelen tüm adayların halihazırda ikamet ettiği Katar’ın çıkarlarını da göz önünde bulundurması gerektiği belirtiliyor.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) perşembe günü X hesabında yaptığı bir paylaşımda, Sinvar’ın öldürüldüğünü duyurmuştu.
Hamas’ın Gazze lideri Halil Hayya da cuma günü Hamas’a bağlı El Aksa televizyonunda yaptığı konuşmada, Sinvar’ın İsrail ordusuyla Gazze’de girdiği çatışmada öldürüldüğünü doğrulamıştı.
Örgütün önceki şefi İsmail Haniye ise temmuz ayında İran’da suikasta uğramıştı. Haniye’nin ölümünden İsrail sorumlu tutulmuştu.
Hamas liderliği için olası adaylar kimler?
Sinvar’ın ölümünü doğrulayan Hayya, olası adaylardan biri. Sinvar’ın ölümüyle birlikte, Gazze’deki Hamas liderliği geçici olarak Hayya’ya geçti.
Halihazırda Katar’da bulunan Hayya, cuma günkü açıklamasında meydan okuyucu bir tavır takınarak, İsrail’in bölgeye yönelik saldırılarını durdurmadığı ve kuşatma altındaki bölgeden güçlerini çekmediği sürece esir tuttukları İsraillilerin geri dönmeyeceğini de dile getirmişti.
Hamas’ın yeni lideri, en üst düzey karar alma organı olan Şura Konseyi tarafından atanacak.
Şura Konseyi, Gazze Şeridi, Batı Şeria, İsrail hapishaneleri ve Filistin diasporasındaki tüm Hamas üyelerini temsil ediyor. Bu da yeni liderin, ateşkes görüşmelerine katılma yetkisine sahip olması gerektiği anlamına geliyor.
Analistlere ve Reuters’a konuşan bir Hamas kaynağına göre, örgütün baş müzakerecisi olan Hayya’nın yanı sıra diğer başlıca adaylar arasında Haniye’nin selefi Halid Meşal ve Şura Konseyi’ne başkanlık eden, az bilinen bir isim olan Muhammed Derviş var.
Sorumluluklar bölünebilir
Sinvar, Haniye’nin yerine geçtiğinde, Gazze’deki askeri ve siyasi liderliği birleştirmişti ama uzmanlar, bu kez böyle bir senaryoyu olası görmüyor.
Örneğin Filistin uzmanı Eşref Ebubekir, Sinvar’ın sorumluluklarının iki rol arasında bölünmesini bekliyor. Bu rollerden biri askeri işleri denetlemek, diğeri ise uluslararası temaslardan ve politikaları şekillendirmekten sorumlu siyasi ofisi yönetmek olacak.
Mısır devletine bağlı El-Ahram gazetesinin yönetici editörü Ebubekir, “İran, para ve silahla desteklediği Hamas’ın en güçlü müttefiki ve onun onayı, Sinvar’ın halefinin kim olacağı konusunda kilit önemde,” dedi.
Ajansa konuşan bir diğer Hamas kaynağı, Hayya’nın “fiili Gazze lideri” rolünü yerine getirirken herhangi bir sorunla karşılaşmasının beklenmediğini dile getirdi. Kaynak, Hayya’nın askeri kanatla iyi ilişkiler sürdürdüğünü ve hem Sinvar hem de Haniye ile yakın ilişki içinde olduğunu belirtti.
Filistinli siyasi analist Akram Attallah da silahlı kanadın Hayya’nın otoritesine saygı duymasını bekliyor. Attallah ayrıca, Yahya Sinvar’ın kardeşi Muhammed Sinvar’ın da silahlı kanatta ve genel olarak Hamas’ta daha büyük bir rol oynayacağını öngörüyor.
Hamas kaynakları, silahlı kanat Kassam Tugayları’nın kıdemli komutanı Muhammed Sinvar’ın nadiren kamuoyunun karşısına çıktığını, uzun süredir İsrail’in en çok arananlar listesinde yer aldığını ve birkaç suikast girişiminden sağ kurtulduğunu belirtti.
Yahya Sinvar kimdi?
Hamas, 7 Ekim’de İsrail’in güneyinde düzenlenen saldırıları planlayan ve Gazze’deki en üst düzey yetkilisi olan Yahya Sinvar’ı, halefi İsmail Haniye’nin İran’da öldürülmesinin ardından 7 Ağustos’ta yeni lideri olarak seçmişti.
Hamas’ın şahin kanadına liderlik eden ve İran’a yakın olan bir isim olan Sinvar, 1.200 kişinin öldüğü ve yaklaşık 250 kişinin rehin alındığı saldırıdan beri İsrail’in öldürülecekler listesinin başında yer alıyordu.
Ölümünden önce uzun yıllar Katar’da yaşayan Haniye’nin aksine Sinvar Gazze’den ayrılmamıştı. 2017’den bu yana Hamas’ın bölgedeki lideri olduğu halde nadiren kamuoyu önüne çıkıyordu.
Sinvar ayrıca, İsrail ile Gazze Şeridi’ni yöneten Hamas arasındaki çatışmaların yeniden alevlendiği 7 Ekim saldırısının da beyni olarak görülüyordu.
İsrail sınırını aşıp baskın yapan Hamas militanları, 7 Ekim’de düzenledikleri saldırıda çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldürmüş ve 250 kadar kişiyi de rehin almıştı. Bu rehinelerin yaklaşık yarısı, kasım ayında bir hafta süren ateşkes sırasında İsrail tarafından tutulan Filistinli mahkumlarla takas edilerek serbest bırakılmıştı.
İsrail ise Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun (BMGK) derhal ateşkes ilan edilmesini öngören kararına rağmen Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısından bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarını ve sivil katliamlarını sürdürürken, uluslararası kınamalarla karşı karşıya kalıyor.
Gazze’deki sağlık yetkililerine göre, 7 Ekim’den beri İsrail’in Gazze’de düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 50.000’e yakın Filistinli öldürüldü ve yaklaşık 100.000 kişi de yaralandı.
Harabeye dönüşen Gazze’nin pek çok bölgesinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hala çok zor.
Güney Afrika’nın açtığı bir dava kapsamında İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırımla suçlanıyor.
Mahkeme, Başbakan Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs tarihinde işgal edilmeden önce bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurmasına hükmetmişti.