Araştırmaya göre Google’ın karbon salımı, 2019-2024 yıllarında şirketin iddia ettiği gibi yüzde 51 değil, yüzde 65 arttı.
2021’de Google, 2030’a kadar net sıfır karbon salımına ulaşmak gibi iddialı bir hedef belirlemişti. Fakat o tarihten beri şirket, enerji tüketimi yüksek olan yapay zeka teknolojilerine yatırım yaparak verdiği sözü bozmuştu.
Öyle ki Google son sürdürülebilirlik raporunda 2019 ile 2024 arasında karbon salımının yüzde 51 arttığını açıklamıştı.
The Guardian’ın haberine göre yeni bir araştırma, Google’ın açıkladığı bu yüksek sayıyı bile çürütüyor.
Kar amacı gütmeyen kuruluş Kairos Fellowship’in raporu, Google’ın karbon salımının 2019-2024’te yüzde 65 arttığını ortaya çıkardı.
Dahası, rapora göre Google’ın karbon salım verilerini ilk kez yayınladığı 2010’dan bugüne toplam sera gazı salımı yüzde bin 515 yükseldi.
Bu 14 yıllık dönemdeki en yüksek artışsa 2023’ten 2024’e geçişte görüldü. Yalnızca bir yılda salım yüzde 26 arttı.
‘Şirket iklim felaketinin hızlanmasına yol açıyor‘
Kairos Fellowship’in kampanya yöneticisi Nicole Sugerman şöyle konuştu: ”Google verisi açıkça şunu gösteriyor: Şirket iklim felaketinin giderek hızlanmasına yol açıyor. Ne kadar salım yaptıkları, ne kadar su kullandıkları ve bu tüketimlerin giderek arttığı göz önüne alındığında…şirket hem bizim için hem de gezegenimiz için yanlış yönde ilerliyor.”
Fakat Google rapordaki bulguları bir açıklamayla eleştirdi. Sözcü Maggie Shiels şöyle konuştu:
”Kairos Fellowship’in analizi gerçekleri çarpıtıyor. Karbon salımımız herkesçe kullanılan Sera Gazı Protokolü’ne göre hesaplandı ve bağımsız denetçilerce onaylandı. Ayrıca karbon azaltım hedefimiz sektörün önde gelen kuruluşu Science Based Targets Initiative (Bilim Temelli Hedefler Girişimi) tarafından onaylandı.”
‘Google’ın bu hızla büyümesi sürdürülebilir değil‘
‘Google’ın Ekolojik Başarısızlıkları’ başlıklı raporun yazarları, kendi hesapları ile Google’ın sürdürülebilirlik raporundaki sayıların tutmamasını çeşitli etkenlere bağladı. Çünkü farklı ölçütler kullanılıyor.
Örneğin Google piyasa temelli emisyonları kullanırken, araştırmacılar konum temelli emisyonları esas alıyor. ‘Konum temelli emisyonlar’, şirketin yerel elektrik şebekelerini referans alarak hesapladığı ortalama salımı gösteriyor, yani bölgedeki elektrik üretiminin ne kadar karbon yaydığına bakılıyor.
‘Piyasa temelli emisyonlar‘ ise şirketin kullandığı enerjiyi nasıl satın aldığıyla da ilgili. Mesela şirket yenilenebilir enerji sertifikaları veya temiz enerji sözleşmeleri alarak karbon salımını dengeleyebiliyor. Bu yüzden piyasa temelli hesaplamada, bu tür ‘dengeler’ veya satın alımlar nedeniyle daha düşük bir karbon salım oranı çıkabiliyor.
Sugerman, “Google’ın bu hızla büyümesi kesinlikle sürdürülebilir değil” dedi. ”Hesaplama kapasitesini gezegen sınırları içinde büyütmeleri gerekiyor. Google’ın ihtiyacını karşılayacak kadar yeşil enerjiye sahip değiliz.“