Devlet Bahçeli: Biden’ın Erdoğan’ı devirme planı tuzla buz oldu

IMG_2570

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuşma yaptı.

Ortak alfabenin Türk birliğinin habercisi olduğunu belirten Bahçeli, Türk dünyasına birlik ve beraberliğin cemresinin düştüğünü ifade etti.

Bahçeli, ‘Tarihi baştan yazmak elimizde. Türk Birliği hayal safhasında kalmamalı’ dedi.

‘Devşirilen, demlenenlere aldırmıyoruz’ diyen Bahçeli, ‘Dönen dönsün, biz yolumuzda dönmeyiz’ ifadelerini kullandı.

İsrail’in durdurulmasının şart olduğunu söyleyen Bahçeli, ‘İki devletli çözümün dünya için sükunet sebebi’ açıklamasını yaptı. ABD seçimlerinde Donald Trump’ın zaferini de değerlendiren Bahçeli, ‘Biden’ın Erdoğan’ı devirme planı tuzla  buz olmuştur. Trump ilk döneminden farklı olmalıdır.’ şeklinde konuştu.

PKK’nın sonunun yaklaştığını ifade eden Bahçeli, terör örgütünü kaynağında imha etmenin milli beka meselesi olduğunu söyledi.

Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle; Değerli dava arkadaşlarım, saygıdeğer misafirler, değerli basın mensupları bu haftaki toplantımızın başında hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Toplantımızı takip eden vatandaşlarımıza yürekten selamlarımı iletiyorum. Dünyayı Türkçe okuyuşumuzun, Türkçe bakışımızın dayanağı merhum Ziya Gökalp’in düşünce temelinde oluşmuş ve olgunlaşmıştır. Atatürk’ün söylediği gibi Türk demek aynı zamanda Türkçe demektir.

“Türk devletleri teşkilatı zirvesi heyecanlarımızı kamçıladı”

Başta bölgemiz olmak üzere yerkürenin her köşesine hızla kayan tehdidi yaygınlaşan anlaşmazlığı tedbirli şekilde takip etmeliyiz. Baş döndüren kaotik gelişmelerin ilerleyişini lehimize çeviremeyiz. Tarihe mühür vurmalıyız ve bunun için de gerilmiş yay gibi pozisyon almalıyız. Nefret, şiddet ve ihanet ile hastalıklı güruhu önümüzden ve ömrümüzden cesaretle ayıklamalıyız. 6 Kasım 2024’te Kırgızistan’da toplanan Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi heyecanlarımızı kamçıladı. Türk dünyası vizyonunun tezahürü maksadı ile MHP’ye ne düşüyorsa yapmanın azmindeyiz.

Ülküde birliğin Türk devrinde gerçekleşeceğine canı gönülden inanıyorum. Türk devletleri teşkilatı dünya çapında huzur refah ve barış markası olmaya, karanlıkta güneş gibi parlamaya sonuna kadar namzettir. 34 harfli alfabede uzlaşma sağlanmıştır ve bu gelişme tarihi bir adımdır. Aynı zamanda Türk kültür hayatının diriliş beyannamesidir. Türk dünyasına birlik ve beraberliğin cemresi düşmüştür. KKTC’nin Bişkek zirvesinde onur konuğu olmasının kısa zamanda resmi üyelikle taçlanması dileğimdir. Teşkilattaki devlet başkanlarına takdirlerimi sunuyorum.

‘Dönen dönsün, biz yolumuzdan dönmeyiz’

Dönen dönsün biz dönmeyiz yolumuzdan. Dönenlere, devşirilenlere, demlenenlere, satanlara, saklananlara, kaçanlara, kaypaklara, korkaklara aldırmadan bizim yolumuz Türk devridir. Fırat’ın kenarında bir kuzuyu canavar kapsa dert bizim derdimizdir. Dünyanın neresinde bir Müslüman ıstırap çekse gece başımızı koyduğumuz yastığın taş kesilmesi mukadderdir.

Tarihi baştan aşağı yeniden yazmak elimizdedir. Bu fırsat kaçmamalıdır. Biz Türk milliyetçisi olarak doğduk, öyle yaşadık, öyle de öleceğiz. Hayatımızın özü ve özeti bu şekildedir.

İsrail’in katliamları

Dünya çapında sıcak çatışmalar çıta yükseltiyor. İnsanlık dehşet sarmalına hapsedildi. Mazlum milyonlar can çekişmekte. İsrail kanlı saldırılarını bölgenin tamamına aşama aşama genişletme hevesindedir. İsrail’in durdurulması ateşkes rejiminin temini, iki devletli çözüm sükunet gereğidir. Barışa geçilmesi yalnızca savaşan tarafların değil başta Türkiye olmak üzere tüm ülkelerin çıkarınadır.

Trump’ın zaferi

Dünya adeta bir ateş hattında, namlu ucundadır. Küresel statüko sarsılmaktadır. Avrupa’da artan siyasi belirsizlikler, ABD’deki seçimlerle gün yüzüne çıkan kaygılı bekleyişler dikkat çekicidir.

ABD’de yapılan seçim, bu seçimde görevi devralacak Trump’ın ne yapacağı elbette günlerdir tartışmaların ağırlık merkezinde. Türkiye’de bazı çevrelerin fil ile eşek arasına sıkışması Trump’ın seçilmesi ile karalar bağlaması akıl ve mantıkla izah edilemeyecek garabettir. Bu utanç duyulacak köksüzlüktür. Biden işbirlikçileri ile dayanışma halinde sayın Cumhurbaşkanını devirme planları tuzla buz oldu. Düşmez kalkmaz bir Allah’tır düşüp de kalkamayan Biden ve Kamala’dır.

Trump’ın ilk döneminden farklı profil sergilemesi iki ülkenin de hayrınadır. Siyaset denkleminde ikili veya çoklu diyaloglarda köklü dostluk ve düşmanlıktan bahsetmek kabul edilemez. Asıl doğru milli çıkarlarımızdır.

‘İki ülke arasında çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur’

Yoğun diyaloglarla yepyeni ve temiz sayfa açılmalıdır. Husumeti körükleyen, ekonomik engellemelerin aklı selim ve egemenlik hakları ile bağdaşmayacaktır. Güç gösterileri çözümsüzlüğe hizmettir. İki ülke arasında çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur. Siyaset hem gönül hem görgü işidir. Akıl ve ahlakı hiçe sayan, gelgitli tutumlar stratejik hesaplaşmalar sinir harplerinin ilgi sahasına girecektir.

Trump’ın barışımı mı yoksa soykırımı mı destekleyeceği, Suriye’den askerlerini çekip çekmeyeceği, PKK/PYD’ye nasıl bakacağı, eski politikalara bağlı kalıp kalamayacağı, Türkiye’nin egemenlik haklarını yok sayıp saymayacağı hiç kuşkunuz olmasın ki belli olacak ve bizim de tavrımız tecelli edecektir. Türkiye bir NATO ülkesidir. Her ülkenin bağımsızlığına saygımız tamdır ancak aynı saygıyı görmek de en tabii hakkımızdır. Bu aşamada ABD’deki partilerin içimizdeki havarilerine diyorum ki; ‘Fil ile eşek arasında papatya falı açmayın, gelin bozkurt ile yürüyün. Bozkurt ayakta iken fil ile eşeğin arkasına düşmeyin.’

‘Bölücü örgüt için son yaklaşmıştır’

Türkiye Yüzyılı huzurun dönemi olacaktır. Terörün bitmesi gereği muhakkak bir hakikattir. Bölücü örgüt için son yaklaşmıştır. Hiçbir terörist için emniyetli bir yer kalmamıştır. Kolonlarını kesmek milli beka meselesidir. Hıyaneti gerçekleştirmeye, demokrasi ve milli irade kavramlarını silah gibi kullanmaya kimsenin hakkı yoktur. İhanet varsa demokrasi yoktur. MHP, siyasetindeki tutarlılığından kopmadan, milli birlik ve kardeşlikten yanadır.

‘Türk milleti en etkili cevabı verecek’

Yaptığımız ve söylediğimiz her şeyin arkasındayız. Utanacak açığımız yok. Gelecek seçimleri değil gelecek nesillerin hesabındayız. Akan gözyaşlarının geleceğimizi perdelemesine izin vermemeyiz. günü kurtarmanın değil geleceği kurgulamanın istikametindeyiz. Ülkücü olmanın, ülkücü yaşamanın, ülkücü olarak ölmenin sırrını tarif ediyoruz.

‘Oyumuz artıyormuş’, ‘oyumuz azalıyormuş.’ Vatan tehdit altındayken, milli birlik duvarlarımız sallanıyorken başımızı kuma gömmek bizim kitabımızda yazmayan alçalma halidir. Böyle terörün bitmesi milli ülküdür. Mili birlik hukukunu Türkiye’nin düşmeyecek kudret mevzisi haline getirmek nişanemizdir. Kronik sorunları çözmek için er meydanına çıkacak Cumhur İttifakı’ndan başkası yoktur. Değil elimizi gövdemizi yatırmaya kararlarıyız. Bunun üzerinden siyaset yapan zillet simalarına Türk milleti en etkili cevabı verecektir. Enternasyonel marşı söyleyen maskaraların kararlılığımızı kundaklamasına müsaade etmeyeceğiz.

Belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmasından sonra CHP ile DEM’in nasıl da tek yumurta ikizine dönüştüğü görülmüştür. Şeyh Sait ve Seyid Rıza güzellemesi kimin nerede durduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Şeyh Sait ve Seyid Rıza dönemin hainlerindir, devlet düşmanlarının hak ettiği gibi de cezalandırılmışlardır.

‘İşi gücü bırakıp bugünden Cumhurbaşkanlığı adaylığına soyunmaları İstanbul ve Ankara’ya nankörlük’

CHP’li belediyelerin konser şölenlerine hazine kaynaklarını peşkeş çekmeleri, sıra vatandaşa gelince bir tas çorbayı reva görmeleri kepazeliktir.

Neymiş bir sanatçıya ödenen 65 milyon değil de 45 milyonmuş. Hadi halkımızdan utanmadınız, Allah’tan da mı korkmadınız. Belediye başkanlarının işi gücü bırakıp bugünden cumhurbaşkanlığı adaylığına soyunmaları İstanbul ve Ankara’ya nankörlüktür. Milletimiz bu iş bilmez kifayetsiz muhterislere muhtaç olmamalıdır.

Türk ve Türkiye Yüzyılı’nda ayak bağları çözülüp atılacaktır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi imkanları ile toplumsal ayrışmanın izleri yönetimde kaynaşma ile silinecektir. Milli hedefleri maksimize edip iç ve dış tehditleri minimize etmek ortak görevimizdir. Bugüne kadar Türkiye’de kimse ikinci sınıf muamelesi görmemiştir; kimse bu ülkenin zencisi sayılmamıştır. Türkiye etnik ve mezhebi toplulukların gevşek koordinasyonu ile kurulmadı.

Ne Kürt kardeşlerimiz ne Alevi kardeşlerimiz göz ardı edilecek değersizliğe havale edilmemiştir.

Exit mobile version