DEM Parti: En büyük zarar toplumsal barış umuduna veriliyor

IMG_4929

DEM Parti, yolsuzluk yapılan belediyelere yapılan operasyonlara tepki gösterdi: “Siyasi saiklerle yürütülen bu operasyonları asla kabul etmiyoruz.”

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere hakkında ‘Aziz İhsan Aktaş suç örgütü soruşturması’ kapsamında gözaltı kararı çıkarılmış, iki başkan da gözaltına alınmıştı.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de ‘rüşvet‘ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

DEM Parti operasyonlara ‘Demokrasiye yönelen her müdahale toplumsal barış ve çözüm umutlarını hedef alıyor‘ başlıklı açıklamayla tepki gösterdi.

Açıklama şöyle:

‘Muhalefeti bastırmak tüm aygıtları seferber etmenin yeni bir adımı‘

“Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ile Büyükçekmece Belediye Başkan Vekili Ahmet Şahin’in bugün sabah saatlerinde gözaltına alınması, iktidarın muhalefeti bastırmak için yargı mekanizması başta olmak üzere tüm aygıtları seferber etmeyi sürdürdüğünün yeni bir adımı olmuştur.

Her geçen gün hukuk dışı uygulamalarla demokratik siyaset alanı daraltılmakta, halkın iradesi, seçim ve sandık hukuku hiçe sayılmakta, muhalefet ve yerel yönetimler üzerindeki baskılar sistematik hale getirilmektedir. Seçme ve seçilme hakkının sürekli olarak tehdit altında tutulması, yalnızca siyasi partileri değil, Türkiye’nin toplumsal barış ve demokratik çözüm umudunu da hedef almaktadır.

‘Kabul etmiyoruz’

Siyasi saiklerle yürütülen bu operasyonları asla kabul etmiyor, hukukun üstünlüğü ilkesinden sapılarak yapılan her türlü yargı müdahalesine karşı durduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. Bir kez daha belirtiyoruz ki; hukuksuzlukları derinleştirerek en büyük zarar toplumsal barış umuduna verilmektedir.

Barış ve demokratik toplumu inşa etme hedefinin bu yapılanlarla tartışılır hale getirilmesi kabul edilemez.

Türkiye’nin ve toplumun bugün ihtiyacı olan, antidemokratik uygulamalar yerine demokratikleşme adımlarının kararlılıkla atılması ve hukukun üstünlüğüne uygun davranılmasıdır.

Bu tür irade gaspı uygulamalarına bir an önce son verilmesi gerektiğini yeniden vurguluyoruz.

‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı büyütmek hepimizin ortak sorumluluğudur.

Halk iradesine yönelen her türlü müdahaleye karşı duruyor, tüm toplumsal kesimleri ortak mücadeleye davet ediyoruz.”

Exit mobile version