İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu’nda gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Takoz siyasetine teslim olmadık. Vizyon projesini ülkemizin kazanç hanesine yazdırdık” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle;
“İki gün boyunca alacağınız kararların şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Forumun önemli bir platform olacağına yürekten inanıyorum. Foruma katkı verecek siz değerli dostlarıma şimdiden teşekkür ediyorum. Ekonomik bakımdan toplam 51 trilyon doları aşan gayri safi yurt işi hasılaya sahip bir coğrafyanın tam merkezinde yer alıyorsunuz.
Tarihte olduğu gibi günümüzde olduğu gibi ulaşım imkanlarını geliştiren ülkeler bilişimsel gelişimlerini de ilerletiyor. Yol medeniyettir dedik. Bu anlamda büyük bir yatırım seferberliğini başlattık.
51 Trilyon dolar bir çoğrafyanın merkezindesiniz
Şu anda yalnızca 4 saatlik uçuş mesafesiyle 67 ülkeye ve yaklaşık 1,5 milyar insana doğrudan erişim sağlayan bir ülkenin misafirisiniz. Ekonomik bakımdan toplam 51 trilyon doları aşan gayri safi yurt içi hasılaya sahip bir coğrafyanın tam merkezinde yer alıyorsunuz.
Lojistik hatların önemi arttı
Küresel ekonomide insan ve mal dolaşımını sağlayan lojistik hatların önemi görülüyor. Bölgemizde son dönemde yaşanan gerilimler Hürmüzün Boğazı’nda ve hava sahasında olan belirsizlikler yeni güzergahların kıymetli olduğunu gösterdi. Tarihte olduğu gibi, günümüzde de ulaşım imkanlarını geliştiren ülkeler, toplumlarının sadece refahına katkıda bulunmuyor, aynı zamanda kültürel ve bilimsel gelişimlerini de ilerletiyor.
Destan yazdık
Aynı zamanda kültürel ve bilimsel gelişimlerini de ilerletiyor. Türkiye’nin özellikle son 22 yıldır kara, hava ve deniz yollarına ilave olarak iletişim ve enerji hatlarına yaptığı büyük yatırımların gerisindeki en temel motivasyon işte bu yaklaşımdır. İktidarlarımız döneminde ulaştırma ve haberleşme altyapısına yaklaşık 300 milyar dolarlık yatırım yaptık destan yazdık. Bu yatırımların 177 milyar dolarlık kısmı karayollarına, 64 milyar doları demir yollarına, 25 milyar doları havayollarına, 4 milyar doları deniz, 25 milyar doları ise haberleşme altyapısına harcandı.
Yatırımların üretime etkisi ise 1 trilyon 65 milyon dolara denk geliyor. 6 bin 101 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafemiz, 29 bin 742 kilometreye çıktı. Sanayiden ihracat turizmden lojistik hizmetlerine kadar yatırımlardan bir çok sektörler faydalandı. Ulaştırma yatırımlarımız sayesinde istihdamda da ciddi artışlar sağladık.
Hava yolunu halkın yolu yaptık
Altı bin yüz bir kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafemiz yirmi dokuz bin yedi yüz kırk iki kilometreye çıktı.
Sadece altı ilimiz bölünmüş yollarla birbirine bağlı iken bugün bu sayı yetmiş yediye yükseldi. 1714 kilometre olan otoyol uzunluğumuz 3796 kilometreyi buldu.
Hava yolunu halkın yolu haline biz dönüştürdük. Havalimanı sayımızı 58’e ulaştırdık. İstanbul Havalimanı yılın ilk 5 ayında 32 milyona yaklaşan yolcu sayısıyla kendi rekorunu kırdı.
Türkiye’yi hızlı trenle biz tanıştırdık
Türkiye’yi hızlı trenle biz tanıştırdık. Toplam 2251 kilometre uzunluğunda hızlı tren ağı inşa ettik. 2002 yılında 10.948 kilometre olan demir yolu ağımızı 13.919 kilometreye 2.505 kilometre olan sinyalli hat uzunluğunu 8.046 kilometre 2.122 kilometre olan elektrikli hat uzunluğunu ise 7.274 kilometreye çıkardık.
Karayolu tünel sayımız 83’den 513’e tünel uzunluğumuz 50 kilometreden 790 kilometreye ulaştı. Köprü ve viyadük uzunluğumuzu 311 km’den 799 km’ye yükselttik.
Osman Gazi, Yavuz Sultan Selim, Adıyaman Nisipi, Elazığ Ağın, Tohma, Hasankeyf 2, 1915 Çanakkale köprülerini ülkemize kazandırdık.
Bolu Dağı, Avrasya, Ilgaz 15 Temmuz İstiklal, İzmir Konak, Erkenek, Cankurtaran, Sabuncubeli, Oit, Salara, Pırınkayalar, Hasankeyf, Badal, Zigana Tönelleri’ni aziz milletimizin hizmetine verdik.
İstanbul-İzmir Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu, Menemen-Ali Ağa-Çandarlı Otoyolu, Ankara-Nide Otoyolu, Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu gibi devasa yol projelerini hayata geçirdik.
Takoz siyasetine teslim olmadık
Tüm bu yatırımları yaparken engellemeye çalışan muhalefet ile de mücadele ettik. Hükümet olarak bütün bu yatırımları yaparken, ülkemizdeki muhalefetin ve marjinal örgütlerimizi engelleme çabalarıyla da mücadele İstanbul Boğazı’na Üçüncü bir gerdanlık gururla taktığımız Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü sabote etmek için sokak olayları dahil her yolu denediler.
İstanbul Havalimanı ile ilgili akla ziyan bir sürü iftiradırlar. Gün oldu, yol mu yiyeceğiz dediler. Gün oldu, bunlar külliyen israf dediler. Gün oldu, yeni yol yaparak trafik sorunu çözülmez dediler. Gün oldu, projeleri durdurmak için mahkeme kapılarında nöbet tuttular.
Hizmetlerimizi dinamitlemeye çalıştılar. Muhalefet ideolojik konfor alanının dışına çıkmaya yanaşmadı. Biz takoz siyasetine hiç bir zaman teslim olmadık.
Kalkınma Yolu
Kalkınma Yolu’nun 10 yıllık projeksiyonla üretime etkisi 50 milyar doları aşacak, istihdama etkisinin ise yıllık ortalama 63 bin kişiyi bulması hesaplanıyor.
Değerli dostlar, vatandaşlarımızla birlikte ülke ve komşuları, bölgeleri birbirine bağlayacak barış ve işbirliği yolları, koridorları, rotaları tesis ediyoruz. Bu noktada iki büyük projenin stratejik anlam kazandığını görüyoruz. Bunlardan ilki orta koridordur.
Çin’den Avrupa’ya kadar uzanan ve 21 ülkeyi demir yolu ağıyla birbirine bağlayan orta koridor, deniz yoluna kıyasla iki kat daha hızlı, hava yoluna göre ise yaklaşık dört kat daha ekonomik taşıma imkanı sunuyor.
Adeta tarihi ipek yolunu yeniden hizmete almıştır. Bu muazzam projenin daha da geliştirilmesini gerek ikili gerek Türk Devletleri Teşkilatı gibi platformlarda ele almaya devam ediyoruz.
Tüm bu girişimlerimizin yanı sıra ortak koridoru Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuşak ve yol girişimiyle uyumlaştırmaya yönelik çalışmalarımız sürüyor.
Bu güzergah Avrupa ve Asya’yı güvenli bir şekilde birbirine bağlayacak. Süveyş üzerinden yapılan taşımalar ortalama 35 gün, Ümit Burnu’ndan yapılan taşımalar yaklaşık 45 gün sürerken ortak koridorda yatırımlarımız tamamlandığında bu süre 15 günün altına inecek.
Ortak koridorun demir yolu üzerinden ticaret hacmi potansiyeli 75 milyar dolar seviyesinde. Ülkemizdeki yıllık taşıma kapasitesi ise 6,5 milyon ton civarında.
Mevcut yatırımlarımızla yıllık 6,5 milyon ton taşıma hacmi hedefliyoruz. Orta koridor için yapımına devam ettiğimiz ve planladığımız projelerimizi hayata geçirdiğimizde toplam 114 milyar dolarlık üretim etkisi ve yıllık ortalama 144 bin kişiye istihdam sağlayacağımızı öngörüyoruz.
Bir başka önem verdiğimiz proje ise kalkınma yoludur. Ticari bir tasavvur olmanın ötesinde bir barış projesi olan kalkınma yolu kuzey-güney ekseninde coğrafyaları birbirine bağlarken komşumuz Irak’ı merkez alan konumuyla bölgesel istikrar ve refahın anahtarıdır.
Avrupa’ya açılması hedefleniyor.
Kalkınma yolunun on yıllık projeksiyonla üretime etkisi elli milyar doları aşacak. İstihdama etkisinin ise yıllık ortalama altmış üç bin kişiyi bulması hesaplanıyor.
Kalkınma yoluyla jeopolitik imkanlarımızı tüm bölgemizin faydalanacağı kapsamlı bir ekonomik avantaja dönüştüreceğiz. Projenin en büyük kazananı bizimle ve komşumuz Irak’la birlikte bölgemizdeki bütün kardeş ülkeler olacak. Değerli katılımcılar çevremizdeki tüm ülkelerle ilişkilerimizi kazan kazan anlayışı temelinde ilerletirken aramızda gönül köprüleri kurmaya da önem veriyoruz.
Barış ve huzurun tüm dünyaya egemen olmasının ancak insanlığın bir bütün halinde kalkınmasıyla mümkün olacağına inanıyoruz. İşte bu nedenle artık Türkiye’nin sadece jeopolitik konumundan değil, jeostratejik güven adası olma özelliğinden de söz ediyoruz.
Bu iddiamızın altını ise ulaştırma yatırımlarımızla, insani yardımlarımızla, girişimci dış politikamızla, dünyada takdir toplayan vicdanlı duruşumuzla ve bölge halklarının refahına yaptığımız katkılarla dolduruyoruz.”