CHP’li Taşcıer’den Hakem Kurulu kararına tepki: Bu sorumluluğun altında yok olup gitmeye mahkumlar

IMG_8579

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun memur ve memur emeklisine yönelik zam kararı sonrasında hem hakem kurulunu hem de kurula üye gönderen konfederasyonları eleştirdi. Taşcıer, “6,5 milyon kamu çalışanı ve emeklisinin kaderini belirleyen bu düzenin suçlusu kim? İktidar mı? Hakem Kurulu mu? Yoksa Kurul’a üye gönderenler mi? Biz cevabı biliyoruz: Üçü de sorumludur. Milyonlara sefalet dayatmanın vebali ağırdır. Bu karara imza atanlar ilk seçimde bu sorumluluğun altında yok olup gitmeye mahkumdur” dedi.

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur ve memur emeklilerine 2026 yılının ilk 6 ayında yüzde 11, ikinci 6 ayında yüzde 7, 2027 yılının ilk 6 ayında yüzde 5, ikinci 6 ayında yüzde 4 zam yapılmasına karar verdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Gamze Taşcıer, hem Hakem Kurulu’nu hem de kurula üye gönderen sendikaları eleştirdi. Taşcıer yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:

“Son toplantıyla birlikte Kamu-Sen ve Memur-Sen, Hakem Kurulu’ndan çekildiklerini açıkladı. Bizim memlekette bu duruma ilişkin bir söz vardır: Geçti Bor’un pazarı… En başından beri ısrarla, ‘Bu süreçten memur kazanım elde edemeyecek. Hakem Kurulu’na götürmeyin. Kurul toplantısına üye göndermeyin, bu oyunu meşrulaştırmayın. Çözüm, bu masa değil; çözüm, bu kurul değil. Çözüm, egemenliğin sahibi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde. 4688 sayılı yasayı değiştirecek, Hakem Kurulu’nu demokratikleştirecek, memurun gerçek toplu pazarlık hakkını tanıyacak irade orada var’ dedik.

Bu görüşlerimizi aktarmak ve kazanılmış hakları korumak için hem Memur-Sen’den hem de Kamu-Sen’den randevu talep ettik. Ama Konfederasyonlardan bir yanıt alamadık. Onlar sözde Hakeme başvurmayıp özde Kurul’a üye göndererek iktidarın sergilediği orta oyunun parçası oldular. Bugün, Hakem Kurulu’nun insan onuruna yakışmayan son ‘sadaka’ teklifinin ardından masadan çekildiklerini beyan etmişler. Lütfetmişler. Bu ‘sözde’ çıkışları, milyonların ekmeğine sahip çıkmadıkları gerçeğini değiştirmeyecek. Memurun iradesini bypass eden, Anayasa’nın toplu sözleşme hakkını fiilen yok eden bu sistemin içinde figüran olmayı kabul ederek zaten iktidara can suyu verdiler. O masaya oturdukları an, memurun alın terini yok saydılar. Hakem Kurulu’nun yapısı, iktidarın dizayn ettiği bir mekanizma. Tarafsız olmadığı gibi adil de değil! Kararları tartışmaya kapalı, yargıya götürülemez, değiştirilemez. Bilmiyorlar mıydı? Biliyorlardı.

‘Zerre güvenmiyoruz’ dedikleri Hakem Kurulu toplantılarına katılıp, bu utanca ortak olanlar şimdi şu soruya önce vicdanlarında cevap versinler: 6,5 milyon kamu çalışanı ve emeklisinin kaderini belirleyen bu düzenin suçlusu kim? İktidar mı? Hakem Kurulu mu? Yoksa Kurul’a üye gönderenler mi? Biz cevabı biliyoruz: Üçü de sorumludur. Milyonlara sefalet dayatmanın vebali ağırdır. Bu karara imza atanlar ilk seçimde bu sorumluluğun altında yok olup gitmeye mahkumdur.”

Exit mobile version