Bakan Tunç’tan ‘CHP kurultayı’ açıklaması: İfade vermek isteyenler var

IMG_7668

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, soruşturma başlatılan CHP kurultayı için “Bir kısım CHP’lilerin iddiaları… Elektronik ortamda savcılığa başvuranlar, ifade vermek isteyenler var” dedi.

Kurultay sonrası eski CHP Muş gençlik kolları başkanı Erkan Çakır, X’ten CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ı kurultayda para karşılığı delege sattığını iddia etmişti.

Yeşiltaş iddiaları ‘iftira’ diyerek yalanlamış ve Bursa başsavcılığına paylaşımın kaldırılması, şüpheli veya şüphelilere kamu davası açılması talebiyle şikayette bulunmuştu. Başsavcılık yetkisizlik kararıyla dosyayı Ankara başsavcılığına göndermişti.

Bunun üzerine Ankara başsavcılığı Ocak 2024’te ‘şaibe’ iddiasıyla soruşturma başlatmış, eski CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla, eski CHP grup başkan vekili Akif Hamzaçebi ‘tanık’ sıfatıyla ifadeye çağırmıştı. İki isim de tanıklıklarının olmadığını, ifade vermeyeceklerini açıklamıştı.

NTV‘ye konuk olan bakan Tunç “Bir kısım CHP’lilerin iddiaları… Elektronik ortamda savcılığa başvuranlar, ifade vermek isteyenler var” dedi.

‘Kılıçdaroğlu’nun ifadelerinden sonra gündeme oturdu’

Tunç’un açıklamaları şöyle:

* CHP’nin kurultayıyla ilgili olarak, kurultay sonrasında birtakım iddialar ortaya atıldı. İddiaları ortaya atanlar CHP mensuplarıydı. Bursa’da bir başvuru söz konusu olunca, Bursa başsavcılığı, dosyayı Ankara’ya gönderdi. Ankara başsavcılığı bu soruşturmayı ocakta başlattı.

* Sayın Kılıçdaroğlu’nun bir televizyon programındaki ifadelerinden sonra soruşturma tamamen gündeme oturdu. Sayın Hamzaçebi’nin de bir beyanatı oldu. Şaibe tartışmalarıyla ilgili mevcut yönetimin susmasını eleştirdiler. Bir cevap verilmesi gerektiğini söylediler.

‘Somut delil varsa soruşturma devam eder’

* Sadece Kılıçdaroğlu’yla Hamzaçebi değil, birçok partili şaibe söylentilerini dile getirdiler. Bu iddialar Siyasi Partiler Kanunu’nun 112’nci maddesine baktığımız zaman, bu tür davranışların suç teşkil edeceğini gösteren mevzuatımız var. Bu mevzuat karşısında bu iddialar da sürekli yayınlaştığında, partililer tarafından bir takım iddialar ortaya atıldığında, başsavcılığın bu iddiaları değerlendirmesi gerekir. Somut delil elde edilirse, bu noktada soruşturma devam eder ve yargı kararını verir.

‘Kongre iptali ayrı bir yargılama gerektirir’

* Siyasi Partiler Kanunu’nun 112’nci maddesi oylamaya hile karıştırılmasıyla ilgili bir madde… 112’nci madde, ön seçimlerle siyasi parti kongreleri için yapılan oylamalarla her çeşit parti görevlileri ve yedeklerinin seçimi için yapılan oylamalara ve bu oylamalarının sayımına hile karıştıranların bir yıldan üç yıla kadar cezalandırılacağına yönelik hükmüne amir. Bu suçu işleyenlerle ilgili somut delil tespit edilirse bu bir ceza soruşturmasıdır. Parti kongresiyle ilgili süreç, kongre iptalinin gerekip gerekmediğine dair ayrı bir yargılama gerektirir.

‘Yargının susmasını bekleyemezsiniz’

Tunç, İmamoğlu’na yönelik dava ve soruşturmalarla ilgili şöyle konuştu:

* Yargıya yönelik maalesef yakışıksız sözler; ‘Yargı sopası’ dedi dün sayın Özel. Tehdide varan sözler ifade ediliyor, bu doğru değil. Onlar ‘yargı tacizi’ diyor, aslında yargıya taciz var. Bu soruşturmalar neticesinde bir suç var mı, yargı ne karar verecek, buna tarafsız yargı karar verecek.

* İBB başkanı hakkında devam eden birkaç soruşturma ve dava var. Bu davalarla ilgili yargı süreçlerini etkilemeye yönelik tehditkar ifadeler kullanırsanız bu doğru olmaz. ‘Seyyar giyotin’ gibi yakışıksız bir ifadeyi başsavcıya karşı kullanıldığında orada yargının susmasını bekleyemezsiniz. Bu ifadeler sorunlu.

* YSK üyelerine ‘ahmak’ dediğine yönelik iddia… İstinaf süreci devam ediyor. Uzun süre dezenformasyon yaptılar. “Davaya bakan hakim sürgün edildi” dediler. Halbuki; davada tayini çıkan hakimle ilgili reddi hakim talebinde bulundular. Böyle bir dezenformasyon içerisine girdiler. Bırakalım yargı kendi işini yapsın. Yargı en doğru sonuca ulaşacaktır.

‘Siyasi operasyonmuş gibi sunmak doğru değil’

Adalet bakanı, CHP’li belediyelere düzenlenen operasyonlarla ilgiliyse şunu söyledi: “İstanbul başsavcılığının yürüttüğü bir soruşturma. Bazı belediye başkan yardımcılarıyla, belediye meclis üyelerinin terör örgütleri mensuplarıyla irtibatlarının olduğuyla ilgili iddialar söz konusu. Bu soruşturmaları farklı şekilde nitelendirmek, siyasi operasyonmuş gibi sunmak doğru değil.

Exit mobile version