ABD, İsrail’le 510 milyon dolarlık (yaklaşık 20 milyar 302 milyon lira) silah anlaşmasını imzaladı. Böylece İsrail’in Gazze’deki katliamlarının başlangıcından bu yana ABD’nin silah tedariki 30 milyar doları aştı.
ABD, İsrail’in Gazze’deki katliamlarının 21’inci ayında ülkeye silah tedarik etmeye devam ediyor.
30 Haziran’da imzalanan anlaşma kapsamında İsrail’e yedi binden fazla Joint Direct Attack Munition (JDAM) hedefleme kiti verecek. Bunların üç bin 845’i, BLU-109 bomba gövdesi için KMU-558B/B kitlerinden, üç bin 280’iyse, MK-82 bomba gövdesi için KMU-572 F/B kitlerindan oluşuyor.
Anlaşma ayrıca ABD hükümetinin ve müteahhitlerinin teknik, mühendislik ve lojistik hizmetlerini de kapsıyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı’na göre ‘ABD’nin ulusal güvenlik çıkarı için hayati’ olan bu anlaşmanın amacı ‘İsrail’in güçlü bir şekilde kendini savunmasına destek olmak.’
Yabancı Askeri Satışlar programı kapsamında onaylanan silah satışı, pazartesi resmen ABD Kongresi’ne sunuldu.
ABD, bu satışın bölgedeki askeri dengeleri değiştirmeyeceğini iddia ediyor.
ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, şubatta, 7,4 milyar dolarlık silah anlaşmasını onaylamıştı. Daha sonra ‘acil paket’ kapsamında üç milyar dolarlık bir anlaşma daha imzaladı.
İsrail 27 Mayıs’ta, son 600 gün içinde ABD’den 90 bin ton silah aldığını duyurmuştu. Ayrıca bu silah tedarikini Gazze’deki operasyonların ‘önemli bir bileşeni’ diye nitelemişti.
Dahası, sadece 2025’in başlangıcından bu yana ABD, birçok silah anlaşmasını onayladı ve şu silahları İsrail’e gönderdi:
Hellfire füzeleri (660 milyon dolar)
Mühimmat ve ateşleme mekanizmaları (6,75 milyar dolar)
Ağır bombalar ve destek sistemleri (2,04 milyar dolar)
Eitan tank motorları (180 milyon dolar)
Nitekim İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bu yılın başında Trump’a methiyeler düzmüş ve ”Donald Trump, İsrail’in Beyaz Saray’daki gelmiş geçmiş en iyi dostu. Bunu, beklediğimiz bütün mühimmatı bize göndererek gösterdi.”
İsrail, Ekim 2023’ten bu yana yarısı kadın ve çocuk en az 55 bin 500 Filistinliyi öldürdü. Fakat yıkım nedeniyle ve cesetlere ulaşılamadığı için gerçek sayının çok daha yüksek olduğu düşünülüyor.